Cumhuriyet'ten Oğuz Güven'e 3 yıl hapis

Cumhuriyet Gazetesi internet Genel Yayın Yönetmeni gazeteci Oğuz Güven 3 yıl 1 ay 2 hapis cezasına çarptırıldı. Ceza ertelenmezken, avukatlar istinaf mahkemesine başvurmaya hazırlanıyor.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - İstanbul 28. Ağır Ceza Mahkemesi'nce, 'terör örgütü propagandası' yapmak iddiasıyla yargılanan Cumhuriyet Gazetesi İnternet Genel Yayın Yönetmeni Oğuz Güven davasında bugün karar açıklandı. Mahkeme, Güven'i "FETÖ propagandası" yapmak iddiasıyla 1 yıl 10 ay 15 gün, "Terör örgütlerinin açıklamalarını yayınlamak" iddiasıyla 1 yıl 2 ay 17 gün hapis cezasına mahkum etti. Güven'e verilen hapis cezası da ertelenmedi. Güven'in avukatları istinaf mahkemesine başvurmaya hazırlanıyor.

Güven, Denizli Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Alper'in trafik kazasında ölümüne ilişkin Cumhuriyet Gazetesi'nin twitter hesabından yapılan paylaşım gerekçesiyle hakkında açılan dava kapsamında bugün üçüncü kez hakim karşına çıktı.

55 saniye içinde düzeltilen bir anons tweeti nedeniyle 32 gün tutuklu kalan Güven için önceki celse Cumhuriyet savcısı mütalaasını açıklamış ve "Terör örgütünün propagandasını yapmak" ve "Terör örgütlerinin açıklamalarını yayınlamak" iddiasıyla 2 yıl 9 aydan 12 yıl 9 aya kadar hapisle cezalandırılmasını istemişti.

'GAZETECİLİK YAPTIĞIM İÇİN ADLİYELERDEN ÇIKAMAZ OLDUM'

İstanbul 28. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davaya, Güven'e destek olmak amacıyla Güven'in gazeteci dostları ve avukatları katıldı.

Esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmasını yapan Güven ifadesinde şunları söyledi: "60 yıla yaklaşan yaşamımın 35 yılı gazetecilik yaparak geçti. Muhabirlik yaparak başladığım mesleğimde 20 yıldır da yöneticilik yapıyorum. 35 yıldır haber yapma dışında adliyelerin yolunu bilmezken, son 7 aydır Cumhuriyet gazetesinden diğer arkadaşlarım gibi Silivri’de tutsak edilmemin yanı sıra, yapılan haberlere açılan soruşturmalar ve davalar sonucu adliye ve mahkemelerden çıkamaz oldum. Bunun da tek nedeni gerçekleri haber yapmamız, iktidara muhalefet etmemiz. Düşünce ve ifade özgürlüğü, demokrasinin vazgeçilmezidir. Gazeteci susarsa halkın sesi de kısılır demokrasi de susar.

Bu mütalaaya cevabımı savunmamdaki sözlerimi tekrar ederek bitiriyorum. Sizlerden ricam, Türkiye’nin hukuka dayalı, demokratik çağdaş bir ülke olması, düşünce ve ifade özgürlüğünün sağlanması için çabalarken, niyet okuma gibi yeni bir suç yaratmamanız. Bu hiçbir hukuk kuralına, ceza maddesine uymayan davada beraatımı talep ediyorum."

AVUKAT PEKİN: SUÇLAMA GÜLÜNÇ

Güven'in avukatı Tora Pekin, savcının bir tweet nedeniyle Güven'e yönelttiği suçlamanın gülünç bir suçlama olduğunu söyledi. Avukatların da savunmasını tamamlanmasının ardından davaya karar için ara verildi. Saat 11.32'de karar açıklandı ve  Oğuz Güven 3 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırıldı.

GÜVEN: HUKUKUN BİÇİLDİĞİNİN GÖSTERGESİ

Adliye önünde konuşan Oğuz Güven, "Kararın kendisi zaten Türkiye'deki durumu anlatıyor. Ben bunu komik olarak nitelendiriyorum. Tutuklandığımda da gülmüştüm bu karara. Burada bir kez daha acı acı gülümsemek zorunda kalıyorum. Eksik kelimeyle atılan 52 saniyelik tweetten dolayı ceza üstüne ceza yağdırdılar. FETÖ propagandasından tutukladılar üstüne de PKK'yı eklediler. Aradılar taradılar, dışarıdan iki buçuk yıl önceki tweetleri buldular. Bu karar, Türkiye'de hukukun biçildiğinin göstergesi bir karar olmuştur benim için. Üstüne söyleyecek fazla bir söz yoktur" dedi.

TGC: 150 GAZETECİ TUTUKLU

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi Sibel Güneş de, "Oğuz Güven TGC Yönetim Kurulu Üyesi'dir. 150 gazeteci şu an içeride tutuklu. Basın özgürlüğü iktidarın beğendiği ve sevdiği şeyleri söyleme özgürlüğü değil. Burada bir başlık nedeniyle arkadaşımız hapis cezasına çarptırıldı. Bu kararlar Türkiye'yi basın özgürlüğü olmayan ülke kategorisinde tutmaya devam ediyor. Gazetecilerin mesleklerini yapmalarına izin verilmesini istiyoruz" ifadesinde bulundu.

YARKADAŞ: HAKİM KARARI 52 SANİYEDE OKUDU

CHP Milletvekili Barış Yarkadaş da, neredeyse her Salı günü bir gazetecinin yargılanmasına ve ceza almasına tanık olduğunu dile getirerek "Oğuz Güven'in yönettiği internet sitesi, merhum başsavcının hayatını kaybettiği bir tweet attı. Bu tweet ekranda sadece 52 saniye kaldı. Daha sonra bizzat editörler tarafından silindi. Basın tarihine 52 saniyelik dava olarak geçen bu dava ne yazık ki, trajikomik bir biçimde sonuçlandı. 28. Ağır Ceza Mahkemesi başkanı içeride kararı açıklarken ben kronometremi açtım. Hakim tam 52 saniyede bu kararı okudu. Aslında 28. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 52 saniyede adalet yerle bir edildi" şeklinde konuştu.

32 GÜN TUTUKLU KALMIŞTI

Oğuz Güven hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Bürosu'nca iddiname hazırlanmıştı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Bürosu'nun "Terör örgütü propagandası yapmak" suçunu işlediğini iddia ettiği Oğuz Güven, İstanbul 2. Sulh Ceza Hakimliği'nce 15 Mayıs'ta tutuklanmıştı. Mahkeme kararında, Cumhuriyet Gazetesi'nin internet sitesinde, "İlk FETÖ iddianamesini hazırlayan Başsavcı Mustafa Alper'i kamyon biçti" şeklinde tweet atıldığı, Oğuz Güven'in tweetleri kontrol etmekten yasal olarak sorumluluğu bulunduğu, "Kamyon biçti" ibaresinin, haberin sansasyonel ve vurgu yapmasından çok FETÖ hakkında iddianame hazırlayanların ileride başına ne gelecekleri şekilde toplumda algı oluşması için özellikle seçildiği öne sürülmüştü. Güven savunmasında, "Okumuş olduğunuz Tweet'i ben atmadım. Bu Tweet'e editörlerimden biri atmıştır. Ben internet sitesinin genel yayın yönetmeniyim. Zaten 55 saniye sonra müdahale ettim. Biz günde 200-300 tweet atıyoruz. Burada bir hata olmuş. 55 saniye sonra düzelttik. Haberimizin içinde böyle bir başlık ve deyim yoktur" demişti.

(HABER MERKEZİ)