Güvenpark katliamı davasında bir sanık tahliye edildi

Ankara'nın merkezinde otobüs duraklarındaki sivillere yönelik yapılan intihar saldırısının üçüncü duruşması Ankara Adliyesi'nde görülüyor. Davanın üçüncü duruşmasında sanık Uğur Ayçin tahliye edildi. Aileler karara tepki gösterdi.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - Güvenpark katliamı davasının üçüncü duruşması başladı. Ankara 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada 8'i tutuklu 55 sanık yargılanıyor.

Güvenpark önündeki otobüs duraklarına 13 Mart 2016 tarihinde TAK’ın (Kürdistan Özgürlük Şahinleri) düzenlediği saldırı sırasında 36 sivil hayatını kaybetmiş, yüzlerce kişi de yaralanmıştı.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlayan duruşmada 5 tutuklu sanık salonda hazır bulundurulurken 3 sanık da SEGBİS sistemiyle davaya katıldı. Duruşma sanıkların taleplerinin dinlenmesiyle başladı.

Güvenpark katliamı davasında üçüncü duruşma: Olması gerekenler orada değilGüvenpark katliamı davasında üçüncü duruşma: Olması gerekenler orada değil

TAHLİYE EDİLEN SANIĞIN YENİDEN TUTUKLANMASI TALEP EDİLDİ

Katliam davasının ikinci duruşmasında söz alan mağdur avukatları, ikinci duruşmada tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edilen sanık Baran Ergin'in yeniden tutuklanmasını talep etti.

Tutuklu olarak yargılanan sanıkların SEGBİS ile değil mahkeme salonunda ifade vermelerinin soru sorma açısından daha sağlıklı olacağını belirten mağdur avukatları bir sonraki duruşmada salona getirilmesini talep etti.

'AİLELER GENİŞ HAZIRLANMIŞ İDDİANAMEYİ HAK EDİYORDU'

Duruşmada SEGBİS yöntemiyle taleplerini söyleyen Sanık Uğur Ayçil abisi Vedat Ayçil'in işlediği suçtan dolayı cezaevinde tutulduğunu söyledi. Yakalanamayan Vedat Ayçil ile ilişkisinin hayatın olağan akışı dışında olmadığını söyleyen Uğur Ayçil, "Örgüte üye olduğuma dair tek kanıt bir telefon numarası. İddianame o kadar hazırlıksız hazırlanmış ki. Böyle acılı aileler daha geniş bir iddianame hak ediyordu. Bir isim geçiyor eniştem olarak iddianamede. Ama benim öyle bir eniştem yok" diye konuştu.

'BİZİM EVDE TİCARET DIŞINDA BİR ŞEY YAPILMAZ'

Sanık Azamettin ve Selahattin Karakoç'un babası Mehmet Karakoç mahkemede ifade verdi. Çocuklarının iç çamaşırı ithal ettiğini söyleyen baba çamaşır imalatı yaptıklarında çocuklarının yurt dışına çıkış yaptığını söyledi.

Azamettin ve Selahattin Karakoç daha önceki duruşmada, bomba yapımında kullanılan malzemeleri görmediklerini iddia ederek gömdükleri şeylerin ticaret amaçlı olduğunun ifadesini vermişlerdi.

Mağdur avukatlarının 'oğullarınızın bu faaliyetlerinden haberiniz var mı' sorusuna, baba Mehmet Karakoç, 'bizim evimizde ticaret dışında bir şey yapılmaz' dedi.

Mahkeme başkanının ifade yeterli sözünün üzerine mağdur avukatları, "Hakim bey neden hemen gönderiyorsunuz, neden soru sormuyorsunuz?" diye tepki gösterdi. Avukatların, "Sıvılarla ilgili bilginiz yok mu beyfendi?" sorusunun üzerine Mehmet Karakoç," Allahın birliğine, Türkiye Cumhuriyeti birliğine yemin ederim bilmiyordum" yanıtını verdi.

'SENİN ÇOCUĞUN DA BÖYLE OLSAYDI SAVUNUR MUYDUN?'

Sanık Azamettin ve Selahattin Karakoç'un avukatının savunma yaptığı sırada salonda tartışma çıktı. Mağdur aileler avukatın sanıklar hakkındaki tahliye talebine tepki gösterdi. Katliamda kızını kaybeden bir anne sinir krizi geçirdi. Ağlayarak salonu terk eden anne, "Senin çocuğun da böyle olsaydı savunur muydun?" diyerek sanık avukatına tepki gösterdi. Salonda tansiyonun yükseldiği dakikalarda mahkeme heyeti on dakika ara verdi.

GÜVENPARK KATLİAMINDA BİR TAHLİYE

Güvenpark katliamının üçüncü duruşmasının ara kararı verildi. Mahkeme heyeti patlamanın meydana geldiği yerdeki istihbarata ait olduğundan şüphelenilen araçların plakalarının incelenmesi talebini reddetti.

Katliamı gerçekleştirdiği iddia edilen ve yakalanamayan Vedat Ayçil'in kardeşi sanık Uğur Ayçin üçüncü duruşmada tahliye edildi. Ara kararda bir sanığın daha tahliye edilmesinin ardından acılı aileler mahkeme heyetine ve sanık avukatlarına tepki gösterdi. Hayatını kaybeden bir anne, "Bunları tahliye eden bu devlete de hakkımızı helal etmiyoruz" diye tepki gösterdi.

Davanın dördüncü duruşması 28 Şubat 2018 tarihinde Ankara Adliyesi'nde görülecek.