'Davutoğlu, FETÖ'nün eline koz vermemek için ayrıldı' iddiası

Meclis 15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu Başkanı Reşat Petek, 'İhanet ve Direniş' isimli kitap çıkardı. Komisyon'a gelen çok sayıda resmi belgeyi 'ilk kez' ifadesiyle kitapta yayınlayan Petek, 'FETÖ'nün siyaseti dizayn etme operasyonlarını anlatırken eski Başbakan Davutoğlu örneğini veriyor. Petek'e göre; Davutoğlu'nun görevi bırakma sürecini başlatan 'Pelikan Dosyası'nı 'FETÖ' gündeme soktu. Davutoğlu da, 'FETÖ ve Türkiye düşmanları'nın eline koz vermemek, partide birliği bozmamak için olağanüstü kongreye giderek aday olmadı!

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - Meclis 15 Temmuz Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu Başkanı Reşat Petek, “İhanet ve Direniş” isimli bir kitap yazdı. Kitabının merkezine darbe girişiminin bir numarası olarak gösterilen Fethullah Gülen’i yerleştiren Petek, Gülen’in çocukluktan itibaren “gizli el” tarafından seçilip, eğitilip, korunduğunu savundu. Petek bu iddiasına 'delil' olarak, Gülen’in ailesiyle ilgili “Ermeni, Kürt, Yahudi” iddialarını gündeme getirdi, “Gülen’i MİT ve CIA-MOSSAD birlikte keşfetti, yetiştirdi, korudu ve hazırladı” dedi.

MECLİS’E GELEN BELGELER KİTAPTA

Kitabında Gülen’le ilgili Meclis Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu’na gelen çok sayıda resmi belgeyi de “ilk defa bu kitapta” diyerek yayınlayan Petek, Sezen Aksu’nun babasıyla ilgili daha önce tartışma yaratan iddiayı da tekrar gündeme getirdi. Petek bu bölümde şunları yazdı:

“Gülen için çok önemli okullardan ilki, İzmir’deki Yamanlar Koleji olmuştu...1976 yılında faaliyete geçen 200 öğrenci kapasiteli bu yurt, 1982 yılında Yamanlar Koleji’ne dönüştürülmüştü. Bir önemli ayrıntı ise Yamanlar Koleji’nin ilk müdürünün de ilginç bir isim olmasıydı: Sanatçı Sezen Aksu’nun babası Sami Yıldırım! İzmirli Sezen Aksu’nun babası Sami Yıldırım’la ilgili bilgi sahibi olmak isteyenler kısa bir araştırma sonucunda bu bağlantıların asla tesadüf olmadığını fark edeceklerdir. Türkiye’nin yönetimindeki en kritik noktaları hiçbir zaman tesadüflere bırakmayan “gizli el” en tepeden en alt birimlerdeki kurum ve kuruluşlara kadar kendi yönetim ve inisiyatiflerini kurmayı sürdürmüşlerdir. Sezen Aksu’nun aile kökenleri ile ilgili iddia ve bilgiler, bu kitapta isimleri geçen birçok kişinin kökenlerinin “bir şekilde” dayandığı ortak noktayı gözler önüne sermesi ve bunların dile getirilmesi, tekrar etme lüzumunu duymaktayız ki fikren uzağında olduğumuz ırkçılık, kavmiyetçilik vb. tespitler için değil, yaşanmış olaylardaki bağların ve seçimlerin hiç tesadüf olmadığını tespit amacı taşımaktadır.”

FETÖ AK PARTİ'Yİ ALDATTI

Kitapta FETÖ - AK Parti ilişkisine “FETÖ, AK Parti ve halkı aldatıyor” başlığı altında yer verilerek şöyle denildi:

"Gülen ve örgütü, AK Parti’nin sivil-asker ilişkilerinin demokratik zemine taşınması askeri vesayetin bitirilmesi ve yargıda reform çalışmalarına kendi çıkarlarına hizmet ettiği için destek verdiler. Erdoğan liderliğinde iktidar, askeri vesayeti ortadan kaldırmaya çalışırken, Gülen ve örgütü bu reformlardan yararlanmaya çalıştı. Gülen ve örgütü bu süreçte iktidara elindeki kadroyu “dindar-milli” kimlikle sunarak ve Kemalist-laik cepheye karşı destek iktidarın yanında olduğu güvenini vererek devlet içinde kadrolarını daha da fazla derinleştirme ve genişletme imkanı buldu, paralel devlet inşasını daha da hızlandırdı.

PELİKAN DOSYASI'NI FETÖ YAYDI

Kitabın "FETÖ köşeye sıkıştıkça ülkede kaosu artırmaya çalışıyor" başlıklı bölümünde örgütün 17-25 Aralık sürecinden sonra kan kaybetmeye başladığı ancak bazı bu koşullarda dahi FETÖ'nün şuurunu kaybetmiş halde farklı maskeler altında ama aynı yerden emir alan işbirlikçileri ile birlikte komplolar kurmaya devam ettiği belirtildi. Kitaba göre "İçine düşürülmeye çalışıldığı terör sarmalı esnasında Türkiye siyaseti de dizayn etme operasyonları devam ediyordu. Ancak AK Parti içinde ayrışma çıkarmak ve bölünme ortamı meydana getirmek için verilen tüm çabalar boşa çıkarıldı" denilerek Davutoğlu'nun ayrılma süreci şöyle anlatıldı:

"Mayıs ayına gelindiğinde FETÖ, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başbakan Davutoğlu arasında anlaşmazlık yaşandığına dair iddialar içeren "Pelikan Dosyası"nı Türkiye'nin gündemine sokmaya çalıştı. Kimin yazdığı belli olmayan yazının, ülke gündemine FETÖ medyası ve sosyal medya kanalıyla sürülmesinin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'la görüşen Başbakan Davutoğlu, FETÖ ve Türkiye düşmanlarının eline koz vermemek ve partide birliği bozmamak için AK Parti'nin olağanüstü kongreye gideceğini ve kendisinin aday olmayacağını açıkladı."

TRT'DE OKUNAN BİLDİRİNİN ORJİNALİ KİTAPTA

Kitapta 15 Temmuz gecesi Yurtta Sulh Konseyi adına TRT'te okunan bildirinin metnine de "TRT spikeri Tijen Karaş'ın, darbecilerin silahları altındaki o zor anlarda okuduğu sözde bildiride şu açıklamalar yer alıyordu" denilerek yer verildi. Kitapta ayrıca Tijen Karaş'ın okuduğu metnin orjinal görüntüsü de yer aldı. 2 sayfalık bu görüntü, "Sözde "Yurtta Sulh Konseyi"nin o gün spiker Tijen Karaş'a silah tehdidiyle okuttuğu açıklamanın yazılı olduğu orjinal belge de bir ibret vesikası olarak tarihe geçti" denilerek paylaşıldı.

Orjinal belgenin üzerinde el yazısı ile "Bu metin tüm Türkiye Cumhuriyeti kanallarında yayınlanması TSK'nın emridir" ifadesi dikkat çekerken bir de kurşun kalemle yapılmış bir kadın sureti dikkat çekti. Kadın figürünün Tijen Karaş'a benzemesi dikkat çekerken, çizimin kim tarafından ne zaman yapıldığı merak konusu oldu.