OHAL süreci bir yılda 9 yıllık 12 Eylül'ü aştı

OHAL ilanının ardından yaklaşık 124 bin kamu görevlisi ihraç edildi. 12 Eylül döneminde ihraç edilen 35 bin küsur insanın neredeyse 3 buçuk katı olan bu rakamla sadece FETÖ’cüler değil, muhalif olan herkes kamudan uzaklaştırıldı.

Google Haberlere Abone ol

Şenal Sarıhan*

12 Eylül askeri darbesinin üzerinden tam 37 yıl geçti.  Tarih sayfalarında Türkiye’nin en karanlık dönemi olarak kayıtlara geçen ve yaklaşık 9 yıl süren sıkıyönetim dönemi ve 12 Eylül Darbesi’nin verilerini 15 Temmuz Darbe Girişimi’nin ardından yaşananlarla karşılaştırdığımızda yaşadığımız günlerin “karanlığı” daha net olarak ortaya çıkıyor.

12 EYLÜL 1980’DEN 20 TEMMUZ 2016’YA…

12 Eylül Darbesi ve Sıkıyönetim yönetimi döneminde 'resmi rakamlara' göre 650 bin kişi gözaltına alındı, 210 bin dava açıldı, bu davalarda 230 bin kişi yargılandı,52 bin tutuklama yapıldı, 23 bin 700 derneğin faaliyetine son verildi, 1 milyon 683 bin kişi fişlendi ve 35 bin küsur kişi kamu görevinden ihraç edildi.

Peki 15 Temmuz Darbe Girişimi’ni “Allah’ın bir lütfu” olarak değerlendirip sürekli OHAL Rejimini “olağan” hale getiren AKP icraatlarının sadece 1 yıllık verilerine bakınca durum ne?

15 Temmuz Darbe Girişimi’nin ardından 20 Temmuz’da, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından duyurulan Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında alınan “önlem”lere ilişkin kanun hükmünde kararnamelerin ilki 23 Temmuz 2016 Cumartesi günü resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdi. Ve o günden bugüne Türkiye, pek çok olağanüstü hukuksuz uygulamanın olağan hale geldiği bir sürece girdi.

9 YILDA 35 BİN, 1 YILDA 124 BİN İHRAÇ

OHAL ilanının ardından yaklaşık 124 bin kamu görevlisi ihraç edildi. 12 Eylül döneminde ihraç edilen 35 bin küsur insanın neredeyse 3 buçuk katı olan bu rakamla sadece FETÖ’cüler değil, muhalif olan herkes kamudan uzaklaştırıldı. Yine bu dönemde, 71 binin üzerinde gözaltı, şimdiden 50 binden fazla tutuklama yapıldı. Yani Sıkıyönetim dönemi boyunca tutuklanan 52 bin insan sayısına sadece bir yılda ulaşıldı.

12 EYLÜL’Ü AŞAN UYGULAMALAR

15 Temmuz’un ardından 169 bini aşkın kişi hakkında işlem yapılırken, 47 bin küsur kişi adli kontrol şartıyla serbest kaldı, 7 bin 605 kişi hakkında yakalama kararı çıkartıldı. 140 bin pasaport iptal edilirken işsiz kalan 124 bin kişi ile Türkiye dışarı çıkılması yasak yarı açık bir cezaevine dönüştürüldü.

12 Eylül döneminde görevden alınan subay, astsubay sayısı sadece 2 bin iken, 15 Temmuz döneminde 7 bin 2 yüz kişiye ulaştı.

12 Eylül döneminde hakkında işlem yapılan öğretmenler 3 bin 854 iken, 20 Temmuz Darbesi’nin ardından işlerini kaybeden öğretmen sayısı bu rakamın nerdeyse 16 katı oldu. 60 bin 532 öğretmen görevden alındı.

Görevden alınan akademisyen sayısı ise 12 Eylül döneminde 120 iken, bugün bu rakam aralarında barış akademisyenlerinin de olduğu 4 bin 931 kişi.

15 Temmuz’un ardından 4 bin 238 hakim ve savcı meslekten ihraç edilirken 12 Eylül döneminde hakkında işlem yapılan hakim ve savcıların sayısı sadece 47 idi.

 

GAZETECİLERE İSTENEN CEZA 12 EYLÜL’DEN FAZLA!

OHAL boyunca 16 TV kanalı, 24 radyo, 63 gazete, 20 dergiyle birlikte toplam 178 medya kuruluşu kapatıldı. 184 gazeteci cezaevine konuldu. Kapatılan yayınevi sayısı ise 30’u buldu.

12 Eylül döneminde tutuklu gazeteci sayısı 31 iken, 20 Temmuz Darbesi’nden bugüne dek tutuklanan gazeteci sayısı, 12 Eylül ‘ün neredeyse 6 katına ulaştı. Bugün tutuklu gazeteci sayısı 184’ü buldu.

12 Eylül Döneminde gazeteciler hakkında istenen hapis cezası toplamda 4 bin iken, 20 Temmuz Darbesi’nden sonra 301 gazeteci hakkında 142 ağırlaştırılmış müebbet ve 4259 yıl 10 ay hapis cezası istendi. 18 gazeteciye Cumhurbaşkanı’na hakaretten istenen 90 yıl hapis cezası bu rakama dahil değil.

1 yıllık OHAL bilançosu ve 9 yıllık 12 Eylül sıkıyönetimi bilançosu 1 yıllık OHAL bilançosu ve 9 yıllık 12 Eylül sıkıyönetimi bilançosu. Karşılaştırmalı Tablo

İŞKENCE GERİ DÖNDÜ. DAVA BİLE AÇILAMIYOR

12 Eylül dönemi en çok işkencenin yaşandığı dönem olarak kayıtlara geçerken, o dönemde, işkenceye yönelik 9 bin 962 dava ve soruşturma açıldı.

15 Temmuz sonrası yaşanan işkence olayları ise televizyon kanallarında açıkça sergilenip, insan hakları örgütlerinin raporlarına; Meclis’e Komisyonlarının şikayet dosyalarına girmiş olmasına rağmen etkili hukuk yollarına başvurma olanağı dahi verilmedi.

12 Eylül döneminde 544 güvenlik görevlisi işkence suçlaması ile hakim karşısına çıkartılırken, bugün aynı suçtan tek bir kişi bile sanık sandalyesine oturtulmadı.

BİR YILDA 38 KİŞİ İNTİHAR ETTİ

Tüm bu yaşananların yarattığı toplumsal travma nedeniyle sadece geçtiğimiz 1 yılda 38 kişi yaşamına son verecek şekilde intihar ederken 9 yıllık sıkıyönetim döneminde kayıtlara geçen intihar vakası 43 oldu.

Sonuç olarak, 12 Eylül Darbesi’nin ardından ilen edilen ve 9 yıl süren sıkıyönetim döneminde mağdur edilen insanlardan daha fazla sayıda insan bir yıl da mağdur edildi. Bu bir yılda altına imza atılan pek çok uluslararası hukuk kuralı ihlal edilerek sayısız hak ihlali yaşandı. 20 Temmuz daha şimdiden Türkiye’nin karanlık günlerinin başlangıcı olarak tarihteki yerini aldı.

*CHP Ankara Milletvekili – TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkan Vekili