Sözcü soruşturmasında Fehmi Koru tanık sıfatıyla ifade verdi

Sözcü gazetesine 'FETÖ' iddiasıyla düzenlenen operasyona ilişkin gazeteci Fehmi Koru'nun tanık sıfatıyla ifade verdiği ortaya çıktı. Koru'nun, Sözcü'nün patronu Burak Akbay'ın babasıyla yaklaşık 30 yıl önce yaptığı bir sohbeti anlattığı öğrenildi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Gazeteci Fehmi Koru, Sözcü Gazetesi'ne yönelik 'FETÖ' soruşturmasında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na tanık sıfatıyla ifade verdi. Koru'nun ''Burak Akbay’ın babası Ertuğrul Akbay bana 'Burak İsviçre’de cemaate ait bir evde yetişti' dedi'' ifadelerini kullandığı iddia edildi.

Sabah Gazetesi'nden Nazif Karaman'ın haberine göre, 24 Nisan 2010 tarihli Yeni Şafak gazetesinde "Taha Kıvanç" mahlas ismiyle kaleme aldığı ve "Burak Akbay'ın FETÖ evlerinde yetiştiği" iddiasıyla ilgili yazısı sorulan Koru, 1990'lı yıllarda Burak Akbay'ın babası Ertuğrul Akbay'ın, oğlu hakkında kendisine söylediklerini anlatarak şunları söyledi:

''Burak Akbay'ın yine gazetecilik yapan babası Ertuğrul Akbay ile bir gezi sırasında sohbetimiz olmuştu. Ertuğrul Akbay, bana oğlu Burak'ın 'İsviçre'de cemaate ait bir evde kaldığını, o sayede doğru düzgün yetiştiğini' övgü ile anlatmıştı. Yıllar sonra Burak Akbay'ın ani bir yükseliş sergileyerek Sözcü gazetesini açması bana tuhaf gelmişti. Baba Ertuğrul Akbay'ın bana 90'lı yıllarda bahse konu sohbetinde 'Oğlum dinine bağlı, muhafazakâr değerlere sahip biridir' demesine rağmen Sözcü gibi aşırı muhalif bir gazetenin patronu olmasını ben mantıklı bulmamıştım. Bu nedenle Yeni Şafak'taki yazıyı kaleme aldım.

Bu yazımdan sonra Ertuğrul Akbay beni cep telefonumdan aradı. Yazıyı yazdığım için beni eleştirdi. Ben de kendisine 'Burak Akbay kendi imzası ile bir cevap verirse bunu gazete köşesinde yayımlayacağımı' söyledim. Kendisinin söylediklerini yayımlamamı istedi. Ben de 'Muhatabım sen değilsin, Burak Akbay açıklama gönderirse gönderdiği yazıyı köşeme taşırım' dedim. Bu yazımla ilgili herhangi bir açıklama gelmedi. Ben cemaatin muhalefeti de kontrol altına alıp gerektiğinde hükümete sert muhalefet yapmak için bu gazeteyi kurdurmuş olabileceğini düşündüm ve bu yazıyı kaleme aldım.''