Türkiye'den ABD'ye 'tomografi' önerisi

ABD'nin Türkiye'den uçuşlarda getirdiği kabin yasağına karşı Ulaştırma Bakanlığı, "Bagajları 360 dereceyle tarayan bu tomografi cihazlarını, uçak içine alınan bagajların kontrolünde de kullanalım, yasağı kaldırın” teklifinde bulundu.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - ABD'nin ardından İngiltere ve İsrail'in aralarında Türkiye'nin de bulunduğu 'kabin yasağı'nın perde gerisinde 1.6 trilyon dolarlık business yolcusunu kapma yarışının olduğu iddia edilirken, Ulaştırma Bakanlığı harekete geçti. Bakanlık müsteşarı, ABD Büyükelçiliği'nde görüşmelerde bulunurken, "Bagajları 360 dereceyle tarayan bu tomografi cihazlarını, uçak içine alınan bagajların kontrolünde de kullanalım, yasağı kaldırın” teklifini götürdü. Ancak Amerika ve İngiltere’ye yapılan direkt uçuşlarda, yolcuların, cep telefonlarından büyük elektronik cihazlarını kabine almalarını yasaklayan kararın kaldırılması noktasında henüz bir gelişme olmadı.

Habertürk gazetesinden Güntay Şimşek'in bugünkü (23 Mart 2017) yazısına göre, kabin yasağıyla ilgili Ankara'da şu gelişmeler yaşandı:

"ABD’nin Ulaştırma Güvenlik Dairesi (TSA) kanalıyla, Türkiye dahil 8 Müslüman ülke havalimanından, Amerika ve İngiltere’ye yapılan direkt uçuşlarda, yolcuların, cep telefonlarından büyük elektronik cihazlarını kabine almalarını yasaklayan kararın kaldırılması için dün Ankara’da yoğun bir trafik yaşandı. Ama henüz bir netice yok.

İngiltere ve ABD yolculara kısıtlama getirdiİngiltere ve ABD yolculara kısıtlama getirdi

Öte yandan ABD’nin yasağıyla ilgili olarak uluslararası prosedürler açısından sıkıntılar var. Mesela Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO) varken, Amerika’nın ikili görüşmelerle belli ülkelere yasak getirmesi en önemli handikaplardan biri. Eğer uluslararası sivil hava trafiğini tehdit eden bir sorun varsa, ICAO neden devreye girmiyor? İstanbul’dan Amerika’ya direkt uçan Türk Hava Yolları (THY) yolcularıyla, aynı havalimanından, aynı güvenlik zincirinden geçerek ancak Avrupa aktarmalı uçan yolcular arasında nasıl bir fark olduğuna cevap verilmemesi yasağı tartışmalı hale getiriyor.

SİSTEMİ KURMAK EN AZ ÜÇ AY SÜRER

Türkiye’nin yasağın kaldırılması için tezi, 'İstenilen tarama cihazlarını temin edelim, yasak uygulamaya konmasın' şeklinde özetlenebilir. Ama biraz geç kalınmış olabilir. Çünkü daha önce benzer endişeler sebebiyle, ABD’nin talebi doğrultusunda uçak altı bagajları 360 derece tarayan sistem kullanılmaya başlanmıştı. Bu cihazların hizmete sokulmasıyla birlikte de ABD’nin uçak altı bagajların güvenliği konusunda duyduğu endişeler ortadan kalkmıştı.

Şu an Atatürk Havalimanı’nda, Amerika seferi yapan uçakların altına yüklenen bagajlar, hastanelerdeki 'tomografi' cihazına benzer bir sistemle taranarak yükleniyor. Öğrendiğim kadarıyla, Ulaştırma Bakanlığı yetkilileri, bagajları 360 dereceyle tarayan bu tomografi cihazlarını, uçak içine alınan bagajların kontrolünde de kullanalım; yasağı kaldırın' teklifini götürmüşler. Bakalım ABD, bu teklife nasıl bir cevap verecek?

Ulaştırma Bakanlığı’nın kabin içine alınan bagajların, uçak altında olduğu gibi 'tomografi'den geçirilme teklifine ABD yetkilileri 'evet' dese dahi bu cihazların 3 aydan önce Atatürk Havalimanı’na getirilip kurulması zor."

YASAK KARARINA BİR ŞİRKET DAHA KATILDI

Öte yandan İngiltere merkezli havayolu şirketi British Airways (BA), önce ABD'nin başlattığı arkasından İngiltere’nin devam ettiği cep telefonu dışındaki tüm elektronik aletlerin kabinde taşınma yasağının ilk uygulamasını İstanbul Atatürk Havalimanı’nda, Londra’ya giden uçağında başlattı. DHA'da yer alan habere göre, BA yetkilileri bu sabah saat 10.00’da İstanbul’dan Londra’ya giden BA-675 sefer sayılı uçak yolcularına bir gün önceden iletişim cihazları aracılığı ile ulaştıklarını ve birkaç yolcu dışında büyük çoğunluğun cihazlarını evlerinde valizlere koyduklarını söylediler. Uygulamanın bu sabah başlamasının dün akşam Londra’da gerçekleşen terör saldırısı ile ilgisi olmadığın belirten bir BA Yetkilisi, " Biz programımızı iki gün önceden yaptık. Uygulama kararını bu sabah başlatmadan önce tüm yolcularımıza ulaştık ve kendilerini bilgilendirdik. Bu nedenle de bir sıkıntı ile karşılaşmadık" dedi.