Halisdemir için keşif yapılacak

Halisdemir'in darbe gecesi öldürüldüğü yerde keşif yapılacak. Bir sonraki duruşma 16 Mayıs'ta.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz günü, Astsubay Kıdemli Başçavuş Ömer Halisdemir'in öldürülmesiyle ilgili davada mahkeme, ara kararını açıkladı. Mahkeme, 14 Nisan günü olay yerinde keşif yapılmasına karar vererek duruşmayı 16 Mayıs'a erteledi.

BAŞBAKANLIK MÜŞTEKİ

15 Temmuz gecesi Özel Kuvvetler Komutanlığı'nı (ÖKK) ele geçirmek için harekete geçen general Semih Terzi'yi vuran Astsubay Ömer Halisdemir'i öldüren darbeci askerlerin yargılandığı davaya, tanık beyanlarının alınmasıyla devam edildi. Başbakanlık ve Ömer Halisdemir'in kız kardeşi Elif Serin, davaya müşteki olarak katılma talebinde bulundu.

Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada tanık olarak dinlenen ÖKK'de görevli astsubay Mahmut Sönmez, 15 Temmuz'da sırasıyla Başbakan Binali Yıldırım, ÖKK Komutanı Zekai Aksakallı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı televizyonda izledikten sonra gece ilerleyen saatlerde kışlaya giderek Albay Ömer Faruk Bozdemir'in emrine girdiğini anlattı. Kışla bölgesine gittiğinde 20-30 kişilik bir grup olduğunu, nizamiye kısmından kendisine 3 el ateş edildiğini ve su kanalına indiğini ifade eden Sönmez, yanındaki komutanlarla konuştuktan sonra ilk olarak kendilerinin bulunduğu bölgeyi gören güvenlik kameralarını etkisiz hale getirdiklerini belirtti. Sönmez, Etimesgut Özel Hava Alayında bulunan Yüzbaşı Ahmet Kemal Yılmaz'ı arayıp keskin nişancı silahı istediğini ve oraya giderek silahı aldığını söyledi.

'KAÇAN DARBECİLER OLDU'

Daha sonra tekrar ÖKK'ye döndüğünü ve Albay Bozdemir'den aldığı emri 2 defa teyit ettirdikten sonra tellerden atlayarak, kışlaya girdiğini anlatan Sönmez, çatışarak kışlada ilerlediklerini, nizamiye bölgesindeki 11 darbeciyi derdest ettiklerini, karargah bölgesine ulaşınca da Üsteğmen Mihrali Atmaca ve timiyle buluştuklarını, bu timin de karargahta bulunan bazı darbecileri etkisiz hale getirdiğini gördüğünü kaydetti. Kışlada yakalayamadıkları, kaçtığını düşündükleri darbeciler olduğunu ifade eden Sönmez, Albay Mustafa Köksal ile hareket ettiğini, bütün binaların emniyetini aldıklarını, karargahta Ömer Halisdemir'in naaşını gördüğünü, üzerindeki örtüyü kaldırarak dua ettiğini, binada da Başçavuş Nedim Şahin'in öldürüldüğünü duyduğunu belirtti.

'15 TEMMUZ'DAN SONRA DA DEVAM ETTİM'

Darbecilere müdahale eden Başçavuş İsmail Oğuz'un vurulma anını görmediğini ancak yaralandıktan sonra olay yerinden uzaklaştırılmasında yardımcı olduklarını dile getiren Sönmez, Oğuz'u nizamiyenin doğu tarafındaki arıtma tesisi üstündeki 4-5 kişilik bir grubun vurmuş olabileceğini, Atmaca'nın timinin vurmuş olamayacağını söyledi. Sönmez, Atmaca'nın emrindeki timin ÖKK karargahında emniyeti aldığını, 15 Temmuz'dan sonra da 15 gün süreyle karargahta Zekai Aksakallı ve diğer komutanların emriyle görevine devam ettiğini kaydetti. ÖKK'da görevli Albay Çağalhan Yeğin de 15 Temmuz darbe teşebbüsünün ardından ÖKK'de başlatılan idari tahkikat heyetinin başkanlığını yaptığını söyledi. Gölbaşı Cumhuriyet Başsavcılığıyla eş zamanlı çalıştıklarını anlatan Yeğin, tahkikatın her aşamasında adli mercileri bilgilendirdiklerini ifade etti.

'OPERASYONUN İÇERİĞİ ANLATILMADI'

İdari tahkikat sırasında, Diyarbakır'dan gelen ÖKK personeline, Ankara'da operasyon gerçekleştireceklerinin bildirildiğinin ancak içeriğinin anlatılmadığının, personelin intikal esnasında basın-yayın organlarından edindikleri bilgileri tabur komutanı Binbaşı Fatih Şahin'e sorduklarında, kaçamak cevaplar verdiğinin tespit edildiğini anlatan Yeğin, Ömer Halisdemir'e de Fatih Şahin tarafından hedef gözeterek ateş edildiğini, daha sonra da Şahin'in timinin 12 kez ateş ettiğinin belirlendiğini söyledi. Özel Hava Alayında bulunan tim komutanı Yüzbaşı Ahmet Kemal Yılmaz'ın, sanıklardan Üsteğmen Mihrali Atmaca ile 02.28 ile 02.50 saatleri arasında defalarca telefon görüşmesi yaptığını ve "Semih Terzi ile Fatih Şahin'in hain olduğunu" söylediğini tespit ettiklerini bildiren Yeğin, sanık Atmaca ve emrindeki tim personelinin sürekli dışarıdaki unsurlarla temas halinde olduğunu ve darbecilerin etkisiz hale getirilmesinde katkı sağladıklarını anlattı.

'KAÇAMAK CEVAP İDDİASI'

Albay Yeğin, "Diyarbakır'daki üç taburdan sadece Fatih Şahin'in görevlendirilmesi, Semih Terzi'nin direkt Şahin'in taburuna alarm emri vermesi, Şahin'in taburunu içtima düzeninde kontrol etmesi, Halisdemir'e ilk ateş eden kişi olması, Semih Terzi ile birliğini terk ederek GATA'ya gitmesi, GATA'da saklanarak güvenlik güçlerine geç teslim olması kuvvetli şüphe oluşturmuştur" dedi. Yeğin, Ömer Halisdemir'e ilk atışı kimin yaptığına, timin intikal düzeninde kimin nerede olduğuna dair yaptıkları tespitlerden ve olay yerinde bulunan kişilerin beyanlarından hareketle karar verdiklerini kaydetti. Sanık Fatih Şahin söz alarak, duruşmalarda dinlenen sanık ve tanıkların hiçbirinin "görevin mahiyetini sorduklarına ve kendisinin de kaçamak cevaplar verdiğine" dair beyanı olmadığını belirterek, tanık Albay Yeğin'in anlattıklarına itiraz etti.

BAŞBAKANLIĞINTALEBİ KABUL EDİLDİ

Başbakanlık ve Ömer Halisdemir'in kız kardeşi Elif Serin, davaya müşteki olarak katılma talebinde bulundu. Cumhuriyet Savcısı Mustafa Manga, Serin ile Başbakanlığın davaya müdahil olma taleplerinin kabulüne karar verilmesini istedi. Sanık Fatih Şahin'in avukatı Çiğdem Koç, Başbakanlığın uğradığı bir zarar olmadığını söyledi. Koç, Başbakanlığın davaya müdahil olmasının mahkemenin tarafsızlığını zedeleyeceğini öne sürdü. Başbakanlık Hukuk Hizmetleri Başkanlığı adına duruşmada hazır bulunan avukat Akif Özkan, davaya katılma taleplerini tekrarladı.

MAHKEMEDEN ARA KARAR

Taleplerin alınmasının ardından mahkeme ara kararını açıkladı. Darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz günü, Astsubay Kıdemli Başçavuş Ömer Halisdemir'in şehit edildiği noktada 14 Nisan günü olay yerinde keşif yapılmasına karar verildi. Tahliye talebinde bulunan tüm sanıkların mevcut delil durumuna göre tutukluluk halinin devamına karar verilerek duruşma 16 Mayıs'a ertelendi. (HABER MERKEZİ)