Müfettiş: Takdirlik öğretmenler atıldı!

KHK ile ihraç edilen Eğitim-Sen Zonguldak Şube Sekreteri İsmet Akyol ve Eğitim-Sen Çaycuma temsilcisi Gökhan Taner Günsan'ın öğretmenlikten ihraç edilmesi kentte tepkilere neden oldu. Yaptıkları faaliyetler nedeniyle takdire layık görülen öğretmenlere eski Milli Eğitim Şube müdürü ve Maarif Müfettişi'nden destek geldi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR – 686 sayılı KHK ile öğretmenlikten ihraç edilen Eğitim-Sen Şube Sekreteri İsmet Akyol ve Eğitim-Sen Çaycuma temsilcisi Gökhan Taner Günsan öğretmenlikten ihraçları Zonguldak ve Çaycuma'da büyük tepkiye neden oldu. Öğretmenler, neden ihraç edildiklerini sorarken birçok sendika, belediye başkanı, milletvekili ve AK Partililer dahil siyasi partilerden destek alan Akyol ve Günsan, ikinci bir kararname ile göreve iade edileceklerine inanıyor. Ayrıca Akyol'un ve Günsan'ın kentte sadece öğretmenlik değil, yaptıkları sosyal etkinliklerden dolayı da birçok kesim tarafından takdir topladıkları biliniyor. Akyol'un ilçede çıkardığı küçük bir gazetenin kısa bir sürede büyük ilgi görmesi, dönemin kaymakamı tarafından da takdire layık görülmüştü.

SADECE ÖĞRENCİLERE DEĞİL, KENTE DE BÜYÜK KATKILARI OLDU

Akyol 20, Günsan ise 10 yıldır öğretmenlik yapıyordu. Sosyal ve kültürel alanlardaki faaliyetleri, öğrencilere kitap erişimi, ülkenin tanınmış yazarlarını kente getirerek öğrenciler ve yurttaşlarla buluşturan iki öğretmenin ihraçları şehirde kabul edilemiyor. Akyol bu durumu şöyle açıklıyor: “İhraç edilmemizin ardından Çaycuma'da büyük bir tepki oluştu. AK Parti çevresindeki insanlar da bu duruma tepki gösterdi. Buradaki insanlar ihraçlarımızı kabul etmeyerek, 'Bu kadar da olmaz, biz bu insanları tanıyoruz' şeklinde tepkiler geliyor. Belediye başkanlarından, milletvekillerinden, farklı sendikalardan ve arkadaşlarımızdan bizlere destek geldi. Çaycuma bu durumu kabul etmedi. Hem insanların, hem de bizim şöyle bir beklentimiz var: İkinci bir kararname ile bu iş düzeltilsin.”

KAYMAKAMLIK, TAKDİRE LAYIK GÖRMÜŞTÜ

İhraç sebeplerinin terörle ilişkilendirilmesini kabul etmeyen Akyol, daha önce çıkarttıkları okul gazetesinin büyüyerek yerel bir kimlik kazanmasının da kaymakamlık tarafından takdire layık gördüğünü ifade ediyor: “Sendikaya yeni başladığımda okul gazetesi çıkarıyordum. Bu gazete artık büyüyerek yerel bir gazete halini aldı. Kaymakam bu faaliyetlerimize şaşırmıştı. Bu faaliyetlerimizle takdir belgesine layık görüldük. Ayrıca, Çaycuma eski şube müdürü tarafından da teşekkür mesajları aldık."

'SIBYAN MEKTEBİ GERÇEĞİNİ DİLE GETİRİNCE HEDEF OLDUK'

Akyol ve Günsan neden ihraç edildiklerine dair bir yazı da kaleme aldılar: "Ben 2004 yılından bugüne, Gökhan Taner Günsan ise 2014 yılından bugüne Eğitim-Sen’de yönetici olarak görev yapıyoruz. Benim ve Eğitim-Sen Çaycuma Temsilcimiz Gökhan Taner Günsan'ın öğretmenlikten ihraç edilmesini, Çaycuma'da yapılan, yapılmak istenen birçoğu da özellikle son bir yılda Türkiye gündemine oturan uygulamalardan ve tüm bunlara Eğitim-Sen'in itiraz etmiş olmasından ayrı düşünmüyoruz. İsimlerimizin ihraç listesine de Çaycuma üzerinden eklendiğini düşünüyoruz. Çaycuma’da, Zonguldak merkez ve ilçelerinin 3-4 katı olup sayıları 30’a yaklaşan, 4-6 yaş Sıbyan Mektepleri'ne karşı okul öncesi eğitimi kararlılıkla savunduk. 4-6 yaş grubu çocukların alanında mezun olmuş okul öncesi öğretmenlerinin görev yaptığı okul öncesi eğitim kurumlarına ve ana sınıflarına gönderilmesi gerektiğini savunduk. Okul öncesi eğimin zorunlu olmasına yönelik imza kampanyaları yaptık, billboard ilanları verdik, afiş ve broşürler çıkardık. Okul öncesi eğitimin zorunlu olmasına yönelik imza kampanyasında farklı sendikalara üye ya da üye olmayan Çaycuma’da görev yapan 42 ana sınıfı öğretmeninden 38’inin imzasını aldık. Okul öncesi öğretmenlerimizle birlikte bir hafta içinde 10 bin imza topladık. Bu imzaları Milli Eğitim Bakanlığına gönderdik. 4-6 yaş Sıbyan Mektebi gerçeğini ülke ve TBMM gündemine taşıdığımız için Çaycuma’da birilerinin hedefi olduk."

'MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜNDEN KÜFÜR YEDİK'

"Geçtiğimiz yıl Çaycuma Milli Eğitim müdürü, yılbaşı kutlamalarının Hıristiyan batı kültürünün bir geleneği olduğunu ileri sürerek okullara 'yılbaşı yasağı' yazısı gönderdi. Buna itiraz ettiğimiz ve bu itiraz nedeniyle söz konusu yazı Türkiye gündemine oturduğu için hedef olduk. Geçtiğimiz kasım ayında Çaycuma Milli Eğitim müdürünün tüm okul müdürlerini 'emir' ile camiye hatim indirmeye çağıran resmi yazısının Anayasa’nın 24. maddesinde belirtilen 'Kimse, ibadete, dinî âyin ve törenlere katılmaya, dinî inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz' hükmüne aykırı olduğunu belirttiğimiz için hedef olduk. Yetmezmiş gibi hatim indirme yapıldığı günün akşamı Milli Eğitim müdüründen sokak ortasında küfür yedik.

'ÖĞRETMEN ÇOCUĞA SİLAH VERİR Mİ?'

"Çocukların eline silah verip yayınlayan Çaycuma Milli Eğitim müdürünün haberini gazetelerde okuduk, ürperdik. 'Öğretmen çocuğa silah verir mi?' dedik. Geçmişteki darbelerin mağduru en çok Eğitim-Sen’in önceli öğretmen örgütleri olmuştur. Eğitim-Sen, 15 Temmuz darbe girişimini kınayan ilk sendikadır. Darbe girişiminin hemen sabahında, 'Göreceksin bak; dönüp dolaşıp en sonunda muhalifler, Eğitim-Sen ve KESK hedef alınacak' demişti bir arkadaşımız.  Evet, bugün yaşanan tam da budur. İhraç edildiğimiz ve Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Bakanlar Kurulu imzasıyla yayımlanan yazıda, 'Ekli listede adı bulunan ve terör örgütleriyle iltisakı olduğu düşünülen kişilerin, ayrıca bir tebligata gerek duymaksızın kamuyla tüm ilişiği kesilmiştir' yazıyor.

Kesinlikle kabul etmiyoruz yazılanları. Bizler ölümün ve şiddetin simgesi silahı çocuğumuzun ya da öğrencilerimizin eline veren, öldürmeyi kutsayan eğitimcilerden değiliz!

'NEDEN İHRAÇ EDİLDİK, İHRAÇ EDENLER DE BİLMİYOR'

"Çaycuma Nebioğlu İlköğretim Okulunda görev yaparken öğrencilerimin pazardan almış oldukları oyuncak tabancaları kırıp, paralarını cebimden karşılamıştım bir keresinde. Öğretmenlik yaşamım boyunca da öğrencilerime hiçbir canlıyı öldürmemek gerektiğini; barışı, kardeşliği, sevgiyi anlatmaya çalıştım. Tahsin Saraç'ın 'Ana Öğüdü' şiirini ise öğrencilerime ya okudum ya da defterlerine yazdırdım. Ölmeye, öldürmeye, şiddete, teröre karşı oldum ve yaşamımda tek bir canlıya dahi zarar vermedim. Silahın nasıl kullanıldığını ise bilmem. Yerellerden birilerinin belirlediği isimlerin kimler olduğunu bilmeden ihraç edilmemizde imzası olan Cumhurbaşkanı, Başbakan, Milli Eğitim Bakanı ve diğer Bakanlar Kurulu üyeleri ile adlarımızı listeye ekleyenlere soruyoruz: Biz neden ihraç edildik? Açıklayın, elinizde somut deliller varsa madde madde ortaya koyun. Gönderin müfettişleri, verin bizi mahkemeye. En başından bu yana söylüyoruz. Eğitim-Sen olarak açıklayamayacağımız, hesabını veremeyeceğimiz hiçbir eylem ve etkinliğimiz yoktur. Bize isnat edilen herhangi bir suç olmadığı gibi, bu konuları içeren herhangi bir yargılama da yaşamadık. Sizin ‘yargısız infazınıza' boyun eğmeyeceğiz."

'İHRAÇ YERİNE ÖDÜLÜ HAK EDİYORDU...'

KHK ile öğretmenlikten ihraç edilen Akyol ile Günsan’a Zonguldak’ta Maarif Müfettişi olarak görev yapan Cemil Coşkun ve Çaycuma Milli Eğitim eski şube müdürü Seyfettin Ceylan'dan da destek geldi. Ceylan, Akyol ve Günsan için “Çaycuma'da eğitim kalitesini yükselttiler” derken Zonguldak'ta Maarif Müfettişi olarak görev yapan Cemil Coşkun ise, “İsmet Akyol ihraç yerine ödülü hak ediyordu” dedi.