Görmez'den Almanya'ya: Casusluk eylemi yok

Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Almanya'da DİTİB görevlerinin evlerinde arama yapılmasına tepki gösterdi. Görmez "İslamofobik nefretin seçim atmosferlerinde bir yarış haline getirilmesi kabul edilemez" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Almanya'da 4 Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) görevlisinin evlerinde yapılan aramalara tepki gösterdi. Casusluk eylemi olmadığını iddia eden Görmez,  "Avrupa'da seçimler yapılmaktadır. Seçimlerden önce birtakım polemiklerin yaşanması tabii karşılanabilir; ama ne olursa olsun seçim atmosferlerinde siyasi polemiklere heba edilemeyecek değerler bütünü varsa o da dindir, İslam'dır. İslamofobik nefretin seçim atmosferlerinde bir yarış haline getirilmesi kabul edilemez" dedi.

'İLLEGAL BİR FAALİYETE RASTLANMAMIŞTIR'

DİTİB'in itibarsızlaştırılmak istendiğini savunan Görmez, DİTİB ile ilgisi olanların da rencide edildiğini dile getirerek, şunları söyledi: "Söz konusu ithama mesnet teşkil eden yazı, IX. Avrasya İslam Şurasında ele alınan dinin yanlış yorum, istismar ve şiddete alet edilmesi ana fikrini taşımasına rağmen asılsız bir iddia ile algı operasyonu başlatılmıştır. Bu yolla hem Başkanlığımız, hem din görevlilerimiz, hem de Almanya'da din hizmetleri yürüten DİTİB itibarsızlaştırılmak istenmiş ve müntesipleri rencide edilmiştir. Diyanet İşleri Başkanlığı, 40 yılı aşkın bir süredir başta Almanya olmak üzere bütün Avrupa'da yaşayan Türkiye kökenli Müslümanların öncelikle dini vecibelerini yerine getirmelerine rehberlik etmiştir. Diyanet İşleri Başkanlığı, aşırılıktan uzak bilimsel bilgiye dayalı din anlayışına, toplumun huzur ve refahına, toplumsal güvenliğine, birlikte yaşama kültürüne, uyuma, inananların şiddetten ve nefretten uzak kalmasına çok büyük katkılar sağlamıştır. Diyanet-DİTİB işbirliği, din hizmetleri bağlamında Türk-Alman modeli olarak da nitelendirilebilecek, toplumlararası dini ilişkilere örneklik teşkil edebilecek bir karakteri haizdir. Zira Diyanet İşleri Başkanlığı ile DİTİB'in dini referans ortaklığı, her türlü diplomatik, siyasi, ideolojik manipülasyon ve polemiklere konu edilemeyecek derecede hayatidir. 40 yıllık süre zarfında Türkiye Diyanet'inin uluslararası hukuku, yerel hukuk normlarını, temel insan haklarını ve dini özgürlükleri esas ittihaz ettiği ve çalışmalarını buna göre yürüttüğü her türlü izahtan varestedir. Bugüne kadar böyle olduğu gibi, bugünden sonra da bu ilke ısrarla korunacaktır. Hiçbir din görevlisinin görev tanımı dışında bir faaliyete yönelmesine asla müsaade edilmemiş, bu süre zarfında illegal olarak nitelendirilebilecek herhangi bir vaka'ya rastlanmamıştır"

'GÖREVLERİNE GERİ İADE ETTİK'

Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Görmez, "Biz herhangi bir din görevlimizin basında iddia edildiği gibi casusluk denilebilecek herhangi bir eylem içerisinde olmadığını tekrar ifade etmek istiyorum. Biz iki ülke arasındaki ilişkiler zedelenmesin diye, yanlış anlaşılmaya müsait olabilecek, yetki aşımında bulunan 6 arkadaşımızı aynı süre içerisinde asli görevlerine iade ettik. Bunu yaparken, herhangi birinin basında ifade edilen suçu işlediğinden dolayı değil; öyle olsaydı başka şekilde davranırdık. Özellikle seçim atmosferinde, iki ülkenin ilişkileri zedelenmesin diye; İslam, din DİTİB, Diyanet bu polemiklere malzeme yapılmasın, diye sadece özveride bulunmak için şeklen yetki aşımında bulunduğunu kabul ettiğimiz 6 arkadaşımızı Türkiye'deki görevlerine iade ettik."dedi.