'Siyasi iktidar RTÜK’ü sopa olarak kullanıyor'

RTÜK’ün CHP üyesi Süleyman Demirkan, kamuoyuna ‘son dakika yasağı’ olarak yansıyan RTÜK kararının asıl amacının, referandum sürecinde medyayı kontrol altına almak olduğunu söyledi. Demirkan, yasak kararının, RTÜK üyeleri devre dışı bırakılarak alındığına da dikkat çekti.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - Radyo Televizyon Üst Kurulu(RTÜK) bürokratlarının, televizyonların Ankara temsilcileriyle yaptığı ve kamuoyuna “son dakika yasağı” olarak yansıyan toplantının RTÜK üyelerinin bypass edilerek gerçekleştirildiği anlaşıldı. Konu RTÜK’ün dünkü toplantısında da gündeme geldi.

YASAK, DÜNKÜ TOPLANTIDA TARTIŞILDI

RTÜK’ün muhalefet partisi üyeleri, ‘bürokratların Üst Kurul’un yetkisini kullanamayacağını, RTÜK adına talimat veremeyeceğini’ dile getirdiler. RTÜK Başkanı İlhan Yerlikaya televizyon yöneticileriyle yapılan toplantıya RTÜK üyelerinin çağırılmamasını, ‘Bizler tartışma konusu olmayalım diye arkadaşlar böyle bir formül bulmuşlar’ sözleriyle savununca itirazlar daha da yükseldi. Muhalif üyeler, henüz yapılmamış bir yayınla ilgili ‘şunları yaparsanız kapatırız’a kadar varan bir bilgilendirmenin ve OHAL kararnamesinin keyfi yorumunun yanlış olduğunu söylediler.

Başkan ile birlikte toplam 9 üyesi bulunan RTÜK’te, Meclis’te sandalyesi bulunan partiler, sayısal çoğunlukları doğrultusunda üye ile temsil ediliyor. “Son dakika yasağı” başlığıyla haberlere konu olan bildirinin dağıtıldığı televizyon temsilcileri ile bir araya gelinen toplantının, RTÜK üyeleri yerine iki Başkan Yardımcısının yanı sıra İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanı ile Hukuk Müşaviri tarafından yapıldığı belirtiliyor.

KURULDA TARTIŞILMADI

Konuyla ilgili sorularımıza yanıt veren RTÜK’ün CHP üyesi Süleyman Demirkan ‘televizyon ve radyolara yayın yasağı getiren’ bildiriyle ilgili şu açıklamayı yaptı: “Hukuktan, demokrasiden, saydamlıktan ve çoğulculuktan kaçıyorlar. Devlet, parti devleti haline getiriliyor. Anayasal, bağımsız, özerk, denetleyici Üst Kurul bile bypass ediliyor. Oysa 9 üyenin tamamı Meclis Genel Kurulu’nca milletvekilleri tarafından seçilir. Meclis devre dışı bırakıldı bu kararla. RTÜK’ün yapısı oldukça partizan. Bu dönemde ne yazık ki yapılanlardan rahatsız olsalar bile en tepeden en alttaki birime kadar kimse direnemiyor, direnmiyor. Radyo ve televizyonlarla ilgili düzenleme ve denetleme görevi RTÜK’te. Anayasal tek otorite RTÜK’tür. 100 civarında uzmanımız var, dönüşümlü olarak inceledikleri yayın kuruluşları değişiyor ve düzenli olarak rapor yazıyorlar. Ayrıca şikâyetler üzerine hazırladıkları raporları da bize sunuyorlar. 9 üyeli Üst Kurul, en az 5 üyesiyle karar alabilir. Bir sorun varsa bu Kurul’da görüşülüp tartışılır, ihlal varsa bir karar verilir. Bu kararlar da yargı denetimine tabidir.”

'AMAÇ, REFERANDUMDA MEDYAYI DENETİM ALTINA ALMAK'

Yapılanların asıl amacının referandum süresince medyayı denetim altına almak olduğunu savunan Demirkan, Türksat, Dijitürk gibi kuruluşların yönetiminde AK Partili eski bakan ve milletvekillerinin bulunduğunu, onlar aracılığıyla muhalif yayın kuruluşlarına göz açtırılmadığını, 15 Temmuz öncesi yapılamayanların artık OHAL kararnameleriyle ve savcılık kararlarıyla çok rahat yapıldığını belirtti.

Demirkan, TRT başta olmak üzere ‘havuz medyası’ tabir edilen yayın kuruluşlarının seçim döneminde yaptığı taraflı yayınlara YSK(Yüksek Seçim Kurulu) ve RTÜK’ün uyarılarına Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da itiraz ettiğini hatırlatarak şunları söyledi, “İletişim çağında böyle bir yasaklamayla, sıkıyönetim bildirisi açıklar gibi halkın haber alma özgürlüğünü gasp ederek terör önlenemez. Yapılan doğru değildir. Siyasi istikrar RTÜK’ü sopa olarak kullanıyor.”