Karaman sanığı için 'hadımlık' cezası önerildi

Meclis Karaman Komisyonu 413 sayfalık taslak raporunu çıkardı. 85 maddelik öneride kimyasal kastrasyonun (hadım bırakma cezası) Sağlık Bakanlığı koordinasyonu ile etkin uygulanması önerildi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Karaman’da öğretmenleri tarafından 10 çocuğa tecavüzün ardından kurulan, "Çocuklara yönelik istismar ve taciz olaylarını." Araştırma Komisyonu 413 sayfalık taslak raporunu çıkardı. Raporda, 87 maddelik önlem paketinde, Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Kanunu'nda yapılan değişiklik ve bu değişikliğe dayanılarak çıkartılan yönetmelikle imkân tanınan ‘kimyasal kastrasyonun, Sağlık Bakanlığı koordinasyonu ile etkin uygulanması sağlanmalıdır' önerisi yer aldı.

Komisyonun 'Çocuk istismarının önlenmesi için alınması gereken önlemler' başlığıyla sıraladığı öneriler şöyle:

1. TBMM bünyesinde Çocuk Hakları ile ilgili daimi bir ihtisas Komisyonu kurulmalıdır. Böylece Çocuk hakları ile ilgili uygulamalarda Meclis denetimi sağlanmalı ve yasama süreçlerinde çocuğun üstün yararını gözetecek mekanizma oluşturulmalıdır.

2. Ulusal çocuk politikasının daha etkin hale getirilebilmesi için, Çocuk Koruma Koordinasyon Merkezi kurulmalıdır. Böylece tüm ilgili kurum ve kuruluşların denetim ve koordinasyonu tek elden sağlanmalıdır.

3. İl ve ilçelerimizdeki Çocuk Koruma Koordinasyon Kurullarının etkin işletilmesi sağlanmalıdır.

4. TCK’nın 103 üncü maddesindeki cinsel istismar tanımı fiziksel temas içermeyen cinsel eylemleri de kapsayacak şekilde düzenlenmelidir.

5. TCK’nın 103 üncü maddesinin 1 inci ve 2 nci fıkraları Anayasa Mahkemesinin iptal gerekçeleri de göz önünde bulundurularak ivedilikle yeniden düzenlenmelidir.

6. TCK’da Çocuk istismarı suçuna verilecek cezalarda istismar eden ile mağdur arasındaki yaş farkı ağırlaştırıcı neden olmalıdır.

7. TCK’da Çocuk istismarı suçunda mağdurun yaş küçüklüğü cezada ağırlaştırıcı neden olmalıdır.

8. CMK’nın 236/2 nci maddesinde, suç mağduru tüm çocukların ifadesinin tek bir seferde alınması sağlanarak, mağdur çocukların tekrar tekrar örselenmesinin önüne geçilmelidir.

9. Çocuğun bakımından sorumlu olanların, çocuğu ihmal etmeleri veya istismara neden olacak bir riskle karşı karşıya bırakmaları durumunda alacakları cezai yaptırım artırılmalıdır.

10. Her ne ad altında olursa olsun öğrencilere yönelik yurt, misafirhane, konukevi, pansiyon ve benzeri barınma hizmeti veren yerlerin işyeri açma ve çalışma ruhsatı Milli Eğitim Bakanlığı tarafından verilmeli, denetlenmesi de yine aynı Bakanlıkça yapılmalıdır.

11. Çocuk pornografisine bilerek erişim sağlanması suç olarak tanımlanmalı ve TCK’da bu yönde düzenleme yapılmalıdır.

12. Çocuk İzlem Merkezleri tüm illerde faaliyet gösterecek şekilde yaygınlaştırılmalıdır.

13. Çocuk gelişimi ve istismarı konusunda anne ve babalara, annenin gebelik döneminden başlamak üzere mecburi eğitim verilmelidir.

14. Başta Polis ve Jandarmanın Çocuk Büroları olmak üzere çocukla temas eden tüm devlet personelinin özel eğitim alması sağlanmalıdır.

15. Çocukla ilgili sürekli işlerdeki çalışmalarda kadın istihdamı teşvik edilmelidir.

16. Çocuklara dönük hizmet veren tüm sektörlerde işe alınacak personel seçiminde çocuğun üstün yararı gözetilerek seçici davranılmalıdır.

17. Çocuklara dönük hizmet veren tüm sektörlerde çalışanların, çalıştıkları süre boyunca çocuğun üstün yararı gözetilerek, denetim ve izlenmelerini sağlayacak mekanizmalar oluşturulmalıdır.

18. Çocukların yardıma ihtiyaç duyduğu anda kolayca erişebilecekleri ücretsiz ALO Çocuk Yardım Çağrı Merkezi kurulmalıdır.

19. Rehberlik ders saatleri, okul öncesi, ilkokul ve ortaokulların müfredatında yer almalıdır.

20. Çocuğa Karşı Şiddeti Önleme Eylem Planı ivedilikle hazırlanmalıdır.

21. Çocuklar bedenlerini nasıl koruyacakları konusunda bilinçlendirilmelidir. Çocuklara küçük yaştan itibaren aile içinde ve eğitim aşamasında müfredat içerisinde zorunlu olarak yer alacak ders ve konularla bedensel, zihinsel ve cinsel gelişimlerine uygun eğitim verilmelidir.

22. Çocuk İşçiliği İzleme Birimleri oluşturulmalı, bu husustaki denetimler etkin şekilde sağlanmalıdır.

23. Erken yaşta evliliklerin önlenmesine ilişkin toplumun, kamu ve sivil toplum kuruluşlarının duyarlılığını artırmaya yönelik çalışmalar yapılmalıdır.

24. Ulusal Risk Haritası hazırlanarak çocuk istismarının boyutları tespit edilmelidir.

25. Özellikle risk grubu kabul edilen çocuklar için durum belirleme çalışmaları yapılmalıdır.

26. Çocuk ile ilgili kurumların özdenetim sistemleri olmalıdır. Başarılı olduğu düşünülen programlar yaygınlaştırılmalıdır.

27. İstismar vakalarında, ilgili kurumların ortak kullanımına açık kişisel bilgi güvenliğinin sağlandığı ortak bir veri tabanı oluşturulmalıdır.

28. Kurulacak Çocuk Koruma Koordinasyon Merkezi bünyesinde çocuk ile ilgili yayıncılık politikalarının oluşturulması ve değerlendirilmesi sağlanmalıdır.

29. Çocuk ceza infaz kurumlarından tahliye edilen ve suça sürüklenen çocukların takiplerini yapabilmek için ulusal veri tabanına kayıtları sağlanmalıdır.

30. Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Kanununda yapılan değişiklik ve bu değişikliğe dayanılarak çıkartılan yönetmelikle imkân tanınan ‘Kimyasal Kastrasyonun’, Sağlık Bakanlığı koordinasyonu ile etkin uygulanması sağlanmalıdır.

31. Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlardan hükümlü olanlara uygulanacak tedavi ve diğer yükümlülüklerin uygulanması için infaz ve denetim süreleri bittikten sonra da uygulama yapılabilecek şekilde düzenleme yapılmalıdır.

32. Sağlık Bakanlığı bünyesinde cinsel istismara uğrayan çocukların tedavisi ve rehabilitasyonu için özel merkezler oluşturulmalıdır.

33. CMK’nın 234 üncü maddesi yeniden düzenlenerek, cinsel istismar suçundan kovuşturulan sanık ya da hükümlünün serbest kalması durumunda mağdur ve ailesine haber verilmesini sağlayacak bir düzenleme yapılmalıdır.

34. Mağdur Hakları Kanun Taslağı ivedilikle kanunlaştırılarak, Çocuk İzlem Merkezlerinin yasal dayanağı sağlanmalıdır.

35. Çocuk İzlem Merkezi yönetmelik metni hızla yürürlüğe konulmalıdır.

36. Çocuk İzlem Merkezlerinde adli görüşmesi yapılacak cinsel istismar vakalarının tanımlaması yapılarak farklı uygulamaların önüne geçilmesi sağlanmalıdır.

37. ‘Ebeveyn Bakımından Yoksun Çocuklara Yönelik Minimum Standartlar’ bakım ve koruma hizmeti sunan tüm kurum ve kuruluşlarca uygulanmalıdır.

38. TBMM gündeminde bulunan çocuklar ile ilgili uluslararası anlaşmalar süratle yasallaştırılmalıdır. Bu kapsamda ‘Çocuk Haklarına Dair Sözleşmenin Başvuru Usulüne İlişkin İhtiyari Protokolün Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı’ yasalaştırılmalıdır.

39. Çocuk Mahkemelerinin sayısı artırılmalıdır.

40. Çocukların taraf olduğu davaların ivedilikle sonuçlandırılması için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır.

41. Çocuk Mahkemeleri ve Cumhuriyet Savcılığı Çocuk Büroları erişkinlere hizmet veren adli binalardan fiziksel olarak ayrı olmalıdır.

42. Adliyelerdeki Çocuk Adli Görüşme Odaları (ÇAGO) yaygınlaştırılmalıdır.

43. Çocuk İzlem Merkezi bulunan illerin adliyelerinde cinsel suçlara bakacak bürolar oluşturulmalıdır.

44. Çocuk İzlem Merkezlerinde adli görüşme sırasında Cumhuriyet Savcısının bizzat hazır bulunmasını sağlayacak mevzuat değişikliği yapılmalıdır.

45. Çocuk Koruma Kanunu gereğince verilen tedbir kararları için ayrı bir çocuk mahkemesi görevlendirilmelidir.

46. Cumhuriyet Savcılıklarındaki çocuk bürolarında sosyal çalışma görevlileri bulundurulmalıdır.

47. Sosyal çalışma görevlilerinin sayısı artırılmalıdır.

48. Çocuk İzlem Merkezlerinin olmadığı illerde bu merkezler açılıncaya kadar hastanelerde ‘Çocuk Koruma Birimleri’ oluşturulmalıdır.

49. Üniversitelerde, çocuklar ile ilgili çalışmalar yapacak Çocuk İzlem Merkezleri ile de koordineli çalışabilecek merkezler kurulmalıdır.

50. Çocuk İzlem Merkezlerinde Milli Eğitim İl Müdürlüğü ile Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğünden de birer temsilci görevlendirilmelidir.

51. Çocuk İzlem Merkezlerinde görevlendirilen avukatların birden fazla soruşturmaya bakabilmesi için düzenleme yapılmalıdır.

52. Çocuk İzlem Merkezlerine başvuran çocukların adli ve tıbbi değerlendirmesi Adli Tıp vb. merkezlere gönderilmeden bu merkezlerde sonuçlandırılmalıdır.

53. Çocuk İzlem Merkezlerinde adli görüşmeci olarak görev alacak personel yeterlilik kurulunca ön elemeden geçirilmelidir. Ayrıca bu personelin yeterliliğinin periyodik takibi de yapılmalıdır.

54. Mağdur çocukların adli sisteme girişlerinden itibaren vaka yönetimi sistemi ile izlenmeleri sağlanmalıdır.

55. Korunma altına alınan ve hafif zihinsel engelli tanısı olan çocukların bakımlarına özel önem verilmeli, bu kapsamda “Umut Evleri Projesi” yaygınlaştırılmalıdır.

56. Madde bağımlısı çocuklara yönelik tedavi merkezlerinin sayısı ve niteliği artırılmalıdır.

57. Fiziksel şiddete uğrayan çocuklar için Çocuk İzlem Merkezi modeli örneklenerek benzer yapılar kurulmalıdır.

58. Suça sürüklenen çocukların tutuklanması ya da hükümlü olmaları halinde Çocuk ve Gençlik İnfaz Kurumlarındaki görevli uzmanlarca ilgili çocuk mahkemelerine belli sürelerle bilgi ve rapor verilmesi yönünde düzenleme yapılmalıdır.

59. Çocuk Ceza İnfaz Kurumlarının ve Çocuk Eğitim evlerinin sayısı ve nitelikleri artırılmalıdır.

60. Cinsel suç faili çocuklar için özel rehabilitasyon programları uygulanmalıdır.

61. Denetimli serbestlik tedbirleri, çocukların özel durumları göz önüne alınarak farklılaştırarak uygulanmalıdır.

62. Medya yapımlarında çocukları istismar ve ihmalden korumaya yönelik görseller teşvik edilmelidir.

63. Akıllı işaretler zaman içerisinde yeni ihtiyaçlara göre güncellenmelidir.

64. Çocuk haklarını ihlal eden, istismara kapı aralayan her türlü yayına karşı etkili yaptırımların uygulanması sağlanmalı, bu konuda sivil denetim modelleri teşvik edilmelidir.

65. Çocuk programları ve çizgi filmlerin belli bir oranda yerli kültürü yansıtması zorunlu hale getirilmelidir. Bu konuda 6112 sayılı kanunda yer verilen teşvik uygulamaya geçirilmelidir.

66. Yerel yönetimler, çocuk ve aileler ile ilgili hizmetlerini geliştirmeleri konusunda teşvik edilmelidir.

67. Çocuğun toplumda değerini artırmak ve çocuk haklarına saygı kültürünü geliştirmek amacıyla kamuya ve topluma yönelik çalışmalar yapılmalıdır.

68. Çocuklara bedensel şiddet uygulanmasının fiziksel istismar olduğu ve hiç bir şekilde disiplin yöntemi olarak kullanılamayacağına dönük farkındalık çalışmaları yapılmalıdır.

69. Aileye ve çocuğa dönük destek hizmetleri güçlendirilmelidir.

70. Ailelerin medya ve dijital okuryazarlığı konusunda bilgi ve farkındalık sahibi olmalarını sağlamak amacıyla spot filmler ve tanıtıcı kampanyalar yapılmalıdır.

71. Cinsiyet ayrımcılığının önüne geçilmesi için gerekli tedbirler alınmalı, bu konuda duyarlılığı artıracak uygulamalar geliştirilmelidir.

72. Okullarda velilere çocuk gelişimi, ebeveyn-çocuk etkileşimi, acil durumlar ve istismar konulu eğitimler verilmelidir.

73. Televizyonların haber bültenleri başta olmak üzere, haber içerikli programlarda da çocuklara uygun olmayan içeriklerin yayınlanması öncesinde akıllı işaret koyma zorunluluğu getirilmelidir.

74. İnternet güvenliğini sağlamak ve çocukların internet ortamından gelebilecek olumsuzluklara karşı korunabilmesi için AB bünyesinde faaliyet gösteren Güvenli İnternet Merkezi benzeri bir yapı kurulmalıdır.

75. Dijital oyunların güvenliğinin denetlenmesi için oyun derecelendirme sisteminin Ülkemizde üretilen oyunlarda ve oyun değerlendirmelerinde kullanılması sağlanmalıdır.

76. Günlük kiralık ev hizmeti verme ve alma şartları çocuğun cinsel sömürüsü ve cinsel istismarı da gözetilerek yeniden gözden geçirilmelidir.

77. Üniversitelerde çocuk ile ilgili alanlarda meslek elemanı yetiştiren tüm bölümlerde çocuk ihmal ve istismarı ile ilgili konular müfredata dâhil edilmelidir.

78. Rehber öğretmen sayısı artırılmalıdır. Karma eğitim verilen okullarda hem kadın, hem erkek rehber öğretmen atanmasına dikkat edilmelidir.

79. Kamu ve özel sektörde çalışan tüm öğretmenler zorunlu olarak, çocuk istismarı konusunda periyodik olarak hizmet içi eğitimden geçirilmeli ve farkındalıkları artırılmalıdır.

80. Geçici barınma merkezlerinde kalan çocuklara yönelik gerekli koruma sistemi oluşturulmalı ve gerekli tedbirler alınmalıdır.

81. TÜİK Çocuk İşgücü Anketi yenilenerek tekrarlanmalıdır.

82. Siber Suçlarla Mücadele Stratejisi ve Eylem Planı uygulanmaya konulmalıdır.

83. Ticari cinsel sömürü ile ilgili denetleme, veri toplama, müdahale programları oluşturulmalıdır.

84. 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununda ‘Sosyal Çalışma Görevlisi’ tanımı yeniden düzenlenmelidir.

85. Soruşturma ve kovuşturma aşamasında henüz suçluluğu sabit olmamış çocuğun “suça sürüklenmiş çocuk” şeklindeki ifadesi, masumiyet karinesine aykırı olacağından “suça sürüklendiği iddia edilen çocuk” olarak ifade edilmesi sağlanmalıdır.

86. Terör mağduru çocukların rehabilitasyonunun yapılacağı bir merkez kurularak, topluma sağlıklı bireyler olarak kazandırılmaları sağlanmalıdır.

87. Çocukların terör örgütlerinin tuzağına düşmemesi için gerekli istihbari ve idari tedbirler artırılmalı, elde edilen veriler doğrultusunda gerekirse çocuk, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından aileden alınarak koruma tedbirleri uygulanmalıdır.

O HAL’de kimyasal hadım çare değil!O HAL’de kimyasal hadım çare değil!