TMMOB’den torba yasa için milletvekillerine açık mektup

TMMOB, torba yasada madencilikle ilgili maddelerin geri çekilmesini istedi. Birlik, milletvekillerine açık mektup yazdı.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - TMMOB Maden Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Yüksel, TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Alan 26. Dönem Milletvekillerine yayımladıkları açık mektupla, bu hafta Meclis Genel Kurulu’nda görüşülmesi beklenen Torba Yasa Tasarısında, madencilik sektöründe ve bu sektörde çalışan jeoloji, maden ve jeofizik mühendisleri açısından ciddi sorunlar yaratacağı endişesi taşıdıklarını EK 14. Maddenin yasa metninden çıkarılmasını istedi. TMMOB, bu maddenin mühendisler arasında kastlaşma oluşturacağını, mühendislerin diplomaları ile kazanılmış haklarını elinden alacağına dikkat çekti.

DENETİM VE KONTROL ZAAFİYETE UĞRAYACAK

TMMOB’un milletvekillerine açık mektubu şöyle:

Türkiye Varlık Fonu Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının TBMM'nin ilgili komisyonlarında görüşülmeye başlamış olduğu malumunuzdur. Söz konusu Kanun Tasarısının, jeoloji ve maden mühendisliği mesleğine, mühendislerine, meslek odalarına ve madencilik sektörüne etkileri açısından bakıldığında ve yaratacağı sonuçlar da düşünüldüğünde, 31'inci maddesi ile ilgili görüş ve endişelerimizi sizinle paylaşmayı bir görev ve sorumluluk olarak görüyoruz.

Tasarıyla, 3213 Sayılı Maden Kanunu'na eklenecek olan EK MADDE 14, madencilik sektöründe ve bu sektörde çalışan jeoloji, maden ve jeofizik mühendisleri açısından ciddi sorunlar yaratacak bir niteliktedir.

Tasarı öncelikle 3458 Sayılı Mühendislik ve Mimarlık Hakkında Kanun'un 1'inci maddesinde belirtilen "Türkiye Cumhuriyeti hudutları dahilinde mühendislik ve mimarlık unvan ve salahiyeti ile sanat icra etmek isteyenlerin Mühendislik veya Mimarlık tahsilini gösteren Türk yüksek mekteplerinden verilen diplomalara haiz olması şarttır." hükmüne açık aykırılık oluşturmaktadır. Çünkü tasarı maddesinin yasalaşması halinde; oluşturulacak bir kuruluş tarafından yetkilendirilip sertifikalandırılan mühendislere sadece mesleklerini icra etme hakkı tanınacak, diploması ile mesleklerini yapmaya hak kazanmış diğer mühendislere bu hakkın kısıtlanması söz konusu olacaktır.

Bu tasarı maddesi ile, üniversitelerimizin mühendislik bölümlerinden mezun olup diplomaya hak kazanmış ilgili mühendisler madencilik alanında belge ve rapor hazırlayıp imzalayamayacak; sadece oluşturulacak bir komisyonun koyacağı kriterler sonucu yetkilendirilen sınırlı sayıdaki mühendisler madencilik alanında iş yapmaya yetkili olacak, diğer mühendisler işsiz kalarak sektörün dışına itileceklerdir.

Yine bu tasarı maddesinin yasalaşması halinde, Mühendislik hizmetlerinde kamu denetimi de yok edilmiş olacaktır. Yetkin mühendis olarak belgelendirilerek, tecrübe ve yetkinliğe sahip olduğu varsayılan kişilerin her yaptığı iş ve hazırladığı her rapor doğru kabul edilerek işin ve hizmetin yerinde denetim ve kontrolü ciddi zafiyete uğrayacaktır.

Diğer taraftan, bu madde ile asıl olarak Anayasanın 135. Maddesine dayanılarak kurulmuş, 6235 ve 3458 sayılı kanunlarla görev yetkileri belirlenmiş Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve bağlı odalarının meslek üyeleri üzerindeki "kayıt, aidat, mesleki denetim, eğitim ve mesleki uzmanlık alanlarına göre takibi" gibi konularda yapması gereken görev ve yetkilerinin tamamının bakanlık tarafından belirlenen kurallar çerçevesinde oluşturulan ve kısa adı UMREK olan Ulusal Maden Kaynakları ve Rezerv Raporlama Komisyonu tarafından yerine getirilmesinin hedeflendiği görülmektedir.

Yine ilgili üniversitelerin mühendislik fakültelerini tamamlayarak bir mesleki uzmanlığı elde etmiş, yüksek lisans veya doktora yaparak kendisini geliştirmiş ve yetkin hale getirmiş, Anayasamızın 135. Maddesine göre kurulmuş bulunan TMMOB bağlı odalardan birine üye olmuş ve ürettiği mesleki hizmet ürünlerini sicillerine işleterek kendi uzmanlık alanına ilişkin çalışmaları dökümente eden bir mühendisin bir de bakanlık tarafından atama ile oluşturulmuş bir komisyonun belirlediği kriterlere göre ikinci kez yetkilendirilmek istenmesi hem hukuken, hem vicdanen doğru olmadığı gibi hiç bir ülkede de buna benzer bir örnek düzenleme bulunmamaktadır. Ayrıca, 6235 sayılı yasa ile TMMOB ve bağlı odalarına verilen "üyelerin mesleki sicillerin tutulması, kayıt, üye aidatı, mesleki uzmanlık alanına ilişkin düzenleyici ve denetleyici faaliyetlerin" tamamına ilişkin görevlerin kimlerden oluşacağı bilinmeyen ve Bakanlık tarafından atanacak bir komisyona verilmesi de doğru olmadığı gibi, başta TMMOB'ye Jeoloji ve Maden Mühendisleri Odalarımızı işlevsiz hale getirmek dışında bir amaca da hizmet etmeyeceği düşünülmektedir. (DUVAR)