Genomlar, Kuzey Amerika’dan Asya’ya insan hareketliğini ortaya çıkardı

Uluslararası bir bilim ortaklığının yürüttüğü nüfus araştırması, Kuzey Amerika’dan Kuzey Asya’ya uzanan insan hareketliliği 'otobanını' ortaya çıkardı. Bu bölgedeki göçler en az on bin yıldır sürüyor.

Google Haberlere Abone ol

Cell Press

İnsanlık tarihinin başlarında Bering Denizi’ni aşarak Kuzey Asya’dan Kuzey Amerika’ya doğru gerçekleşen göç hareketi, iyi bilinen bir olgu. Diğer yandan, bu zaman zarfında Kuzey Asya’da yaşamını sürdüren insanların genetik yapısı, bu bölgede bulunarak incelenen eski genomların sayısının az olması nedeniyle bugüne dek sırrını korudu. Şimdiyse, 12 Ocak günü Current Biology dergisinde bir bülten yayınlayan araştırmacılar, aradaki boşluğu doldurmaya yardım eden ve Kuzey Amerika’dan Kuzey Asya doğrultusunda ters yönde göç eden insanların gen akışını ortaya koyan, en eskisi 7 bin 500 yaşındaki on kişinin gen haritasını aktardılar.

ALTAY-SAYAN KAVŞAĞI

Yaptıkları analizler, Rusya, Çin, Moğolistan ve Kazakistan’ın birleştiği Neolitik (Cilalı Taş Devri) Altay-Sayan bölgesinde yaşayan ve daha önce tanımlanmamış bir erken dönem Holosen Çağı Sibirya grubunu gözler önüne serdi. Ulaşılan genetik veriler, bu kişilerin hem paleo-Sibirya hem de Eski Kuzey Avrasya (ANE) topluluklarının torunları olduklarını ortaya koydu.

Almanya’daki Tübingen Üniversitesi’nde görevini sürdüren ve araştırmanın kıdemli yazarı olan Cosimo Posth şunları aktardı: “Altay’da daha önce bilmediğimiz, 7 bin 500 yıl önce yaşayan bir avcı-toplayıcı topluluğu belirledik; bu, son Buzul Çağı esnasında Sibirya’da yaşamakta olan iki farklı grup arasında gerçekleşen bir karışım. Altay avcı-toplayıcı grubu, Kuzey Asya’da bulunan pek çok çağdaş ve daha sonra gelen topluluğa katkı sağladı ve bu, yiyecek peşinde gezinen toplulukların hareketliliğinin ne denli büyük olduğunu ortaya koydu.”

Posth, Altay Bölgesi’nin, basında, yeni bir arkaik hominin (insansı) grubu olan Denisovalıların keşfedildiği yer olarak tanındığını belirtiyor. Bunun yanı sıra, bölge, binlerce yıl boyunca Kuzey Sibirya, Orta Asya ve Doğu Asya arasında yaşanan nüfus hareketlerinde bir kavşak noktası olarak insanlık tarihinde de büyük önem taşıyor.

Posth ve meslektaşları, açığa çıkardıkları eşsiz gen havuzunun, Baykal Gölü avcı-toplayıcıları, Okunevo ile bağlantılı göçebe çobanlar ve Tarım Havzası mumyaları gibi Kuzey ve İç Asya’dan Bronz Çağı topluluklarına katkı sağlayan ANE ile bağlantılı olduğu düşünülenler söz konusu olduğunda, en uygun kaynağı temsil edebileceğini ifade ediyor. Başlangıçta Uzak Doğu Rusya’dan gelen Taş Devri avcı-toplayıcılarında tanımlanan Eski Kuzeydoğu Asya (ANA) soyunu, farklı kültürel özelliklerle bağlantılı başka bir Neolitik Altay-Sayan bireyinde de tespit ettiler.

KITALARARASI ‘OTOBAN’

Ulaştıkları bulgular, ANA soyunun daha önce tespit edilenden yaklaşık 1500 kilometre daha batıya yayıldığını gözler önüne seriyor. Rus Uzak Doğu’sunda, Japon Takımadaları'nda yaşayan avcı-toplayıcı gruplarla bağlantıları ortaya konan ve Jomon topluluğu ile ilişkili soylara sahip olan 7 bin yaşındaki bireyleri de saptadılar.

Bunların yanı sıra, eldeki veriler, son 5 bin yıl içerisinde Kuzey Amerika’dan Kuzeydoğu Asya’ya gerçekleşen gen akışının Kamçatka Yarımadası ve Orta Sibirya’ya ulaşan çoklu fazlarıyla da tutarlı görünüyor. Araştırmacılar, ulaşılan bulguların, Holosen’in* başından itibaren Kuzey Asya’da büyük oranda birbiriyle bağlantılı bir nüfusun varlığına işaret ettiğini belirtiyorlar.

Çin’deki Fudan Üniversitesi’nde görevini sürdüren ve araştırmanın başyazarı olan Ke Wang, “Bende en fazla şaşkınlık yaratan bulgu, diğer Altay avcı-toplayıcılarıyla benzer bir döneme tarihlense de tam anlamıyla farklı bir genetik profile sahip, Rusya’nın uzak doğusundaki topluluklarla genetik yakınlıklar taşıyan bir bireyden sağlandı” diyor. “İlginç bir şekilde, ‘Nizhnetytkesken’ insanı, dini bir kostümü de içeren zengin mezar eşyaları ve muhtemelen Şamanizm’e dair kanıtlar biçiminde yorumlanan nesneler barındıran bir mağarada keşfedildi.”

KOZMOPOLİT BİR BÖLGE

Wang, bulgunun, birbirinden ziyadesiyle farklı profillere ve geçmişlere sahip olan bireylerin aynı bölgede ve aynı zaman diliminde yaşadığını düşündürdüğünü söylüyor.

“Nizhnetytkesken insanının uzaklardan mı geldiği yoksa içine doğduğu toplumun yakınlarda mı yaşadığı henüz bilinmiyor. Bununla birlikte, mezar eşyaları, hem kültürel hem de genetik bağlamda farklı bireylerin Altay Bölgesi’ne göç ettiğini düşündüren öteki yerel arkeolojik bağlamlardan farklı görünüyor.”

Altay’da ulaşılan genetik veriler, Kuzey Asya’nın 10 bin yıl kadar daha önceki bir dönemde, uzun coğrafi mesafeler sathında fazlasıyla bağlantılı gruplar barındırdığını ortaya koyuyor. Posth, “Bu bulgu, insan göçlerinin ve katkılarının, eski avcı-toplayıcı toplumlar açısından da bir istisnadan ziyade norm olduğunu gözler önüne seriyor” diyor.

Araştırma, Max Planck Derneği, Alon Cemiyeti, Rusya Bilim Vakfı, Rusya Temel Araştırma Vakfı, Kore Ulusal Araştırma Vakfı (NRF), Rusya Federasyonu Bilim ve Yüksek Öğretim Bakanlığı ve Altay Devlet Üniversitesi tarafından destekleniyor.

Holosen, Pleistosen devrinin bitmesinden günümüze kadar sürmekte olan jeolojik devreye verilen isim. Bu dönem, Genç Buzul çağının ardından başlayan buzul açısından durgun döneme karşılık geliyor. 


Yazının orijinali EurekAlert sitesinden alınmıştır. (Çeviren: Tarkan Tufan)