Fırat isyanı: Siyanürlü siyanürsüz altın çıkarılması son bulsun

Çevre örgütleri İliç'teki Çöpler Altın Madeni’nde yaşanan çevre felaketini protesto etti. Türkiye genelinde siyanürlü siyanürsüz altın çıkarılmasına son verilmesini istedi.

Google Haberlere Abone ol

İSTANBUL - Ekoloji Birliği, Kemaliye ve Köyleri Çevre Platformu ile Munzur Çevre Derneği’nin de aralarında olduğu çevre örgütlerinin temsilcileri Kadıköy Meydanı’nda bir araya gelerek, Erzincanİliç'teki çevre katlimanı protesto etti.   

Kanadalı Anagold şirketinin İliç'te işlettiği madende geçen günlerde boru patlamış, siyanürlü solüsyon çevreye yayılmıştı.

“İliç maden sahası değildir” ve “Kirli ellerinizi doğamızdan çekin” yazılı dövizler taşıyan grup “İliç Türkiye’nin çernobilidir. Maden sahası derhal kapatılsın” pankartı açtı.

‘SALDIRI’

Grup adına basın açıklamasını okuyan Bakırtepe Çevre Platformu’ndan Hüsne Gölbaşı “Kadim Fırat Nehri'nde Mezopotamya havzasına ölüm akıyor. Medeniyetler beşiği ekoloji gruplarının mücadelesine rağmen yıllardır zehir solumaya mahkum ediliyor. Israrla siyanüre, siyanürün kayaçlardan çözdüğü ağır metallere boğduruluyor. Son iki ayda atık havuzunun sızıntısının sürekli hale geldiği, çöpler altın madeninde yaşananlar bir kaza değil. Doğaya ve yaşam alanlarına saldırıdır” dedi.

 

‘TELAFİSİ İMKANSIZ’

Madenlerin Türkiye’nin dört bir yanını tahrip ettiğini belirten Gölbaşı “Bunu mümkün kılan siyasi iktidar çevremize telafisi imkansız hasarlar vermeye devam etmektedir. İki yüzlülükleri sınır tanımayan şirketler kar elde etmek için gelecek nesillere çözülmesi olanaksız problemler devretmekte. Daha da acı olanı, bunu mümkün kılan hükümet politikalarıdır” diye konuştu.

Hüsne Gölbaşı şöyle devam etti: “Temiz ve sağlıklı bir çevrede yaşama hakkını ellerinden alıp bölgedeki canlılığın soyunu tükettiğimizde çıkardığımız altınlar bunları geri getirebilecek mi?
Denetimsiz, kontrolsüz ve hovardaca sürdürülen bu sömürge madenciliği faaliyetlerine verilen bu skandal ceza hafif bir fırça olmaktan öteye gidememiş. Muhtemelen iştahlarını daha da kabartmış ve şımarıklıklarını daha da körüklemiştir. Yaklaşık bir buçuk kilometrekarelik siyanürlü atık su havuzuyla zehirlenen bir zamanlar insanlara ve doğaya can veren Fırat Nehri bu zalim tavır sürdürülürse artık çevreye ölüm ve felaket saçacaktır. Taleplerimiz en başta şirket tarafından toplumla dalga geçercesine yapılmış saha genişletme başvurusunun reddedilmesi, Çöpler Altın Madeni'nin kapatılması ve ülkemizin her yerinde siyanürlü siyanürsüz altın çıkarılmasının son bulmasıdır.” (Haber Merkezi)