DUVAR - İstanbul Kadıköy'de bir araya gelen 5 esnaf derneği, korona virüsü kapsamında alınan yeni önlemlere tepki göstererek 'üvey evlat' muamelesi gördüklerini söyledi. Bakırköy, Beyoğlu, Beşiktaş, Avcılar ve Kocaeli'den gelen esnaflar adına Türkiye TEKEL Bayileri Platformu İstanbul Başkanı Birol Şeker tarafından yapılan açıklamada, "Bu ayrımcılık tesadüf değil. İçkili sektör ötekileştirilmeye çalışılıyor. Oysa biz belli bir toplumsal talebi karşılamak için varız" dedi.

'ÖNÜMÜZDEKİ HAFTA ÇÖKÜŞLER BAŞLAYACAK'

12 yıldır TEKEL bayii işleten Gürsal Çelik, önümüzdeki hafta çöküşler başlayacağına dikkat çekerek şunları söyledi: "Kovid dolayısıyla getirilen yasaklara illa ki riayet etmemiz gerekiyor. Ama sektörümüzün ayrı bir konumda tutularak saat 20.00'da kapatılması, bakkal ve marketlerinse açık olması bizi oldukça rahatsız ediyor. Yoksa kendi yağında kavrulup gitme şansına sahibiz. Ama saat 20.00'de alkol satan yerlerin kapatılması bizi zor duruma sokuyor. Şu an ödemelerde güçlük çekiyoruz. İlk hafta böyle ödeme konusunda güçlük çekiyorsak, önümüzdeki hafta çöküşe geçeceğiz. Bu çöküş esnasında bir çok insan mağdur olacaktır. Bunun olmaması için tepki vermek düşüncesiyle buraya geldik."

'İÇKİLİ SEKTÖR ÖTEKİLEŞTİRİLİYOR'

Birol Şeker, 155 bin TEKEL bayisini temsilen bir araya geldiklerini ve son çıkan genelgeyle ayrımcılığa uğradığını belirterek şöyle konuştu: "Diğer meslek odalarıyla aynı olmamıza rağmen üvey evlat muamelesine uğradık. Bu ayrımcılık tesadüf değil. Umarız serzenişimiz gerekli yere gider ve bu konulara el atarlar. İçkili sektör ötekileştirilmeye çalışılıyor. Oysa biz belli bir toplumsal talebi karşılamak için varız. Pandemide konuşulan baskın olay sahte içkilerden yaşanan ölümlerdi. Unutuldu ama tekrar altını çizmek isterim. Erken kapatılan TEKEL bayileri ve aşırı vergilendirilmiş alkol türevleri ile sosyal içicinin ulaşması neredeyse imkansız hale gelmiştir. İnsanlar işten çıktıktan sonra ailesiyle birlikte dışarı çıkıp sosyalleşmek istediğinde maalesef kepenklerimiz kapalı oluyor. Böyle bir durumda merdiven altı üretimler revaçta olmaya başladı. Sahte alkol  ile zehirlenmeye başladı insanlar. Vergisini veren ve her türlü resmi iznini alan TEKEL bayilerinin işlerini biraz daha yardımlaşarak açık tutması için destek bekliyoruz."

'PANDEMİNİN YAYILMASINDAN TEK SORUMLUSU BİZ MİYİZ?'

Eylemde konuşan Kadıköy Esnaf Derneği (KADIDER) Başkanı Tuncay Savaş da şöyle konuştu: "Ülkemizin içinden geçtiği zorlu pandemi sürecinin tüm işletmeciler ve esnaflar olarak farkındayız. Ancak pandeminin yarattığı ağır koşulların faturasını sadece yeme-içme ve eğlence sektöründeki cafe, bar, restoran, içkili lokanta, kulüp, diskotek, TEKEL bayii ve nargile kafelere kesilmesine anlam veremiyoruz. Pandeminin yayılmasının tek sorumlusu bizmişiz gibi davranılarak, yalnızca bize ağır yaptırımlar uygulanırken diğer taraftan fabrikalar ve alışveriş merkezleri faaliyetlerine devam ederken, toplu taşımalarda yoğunluk sürerken, salgını kontrol altına almak adına adaletli davranılmamaktadır. Bu çifte standart ile birlikte sektörümüze uygulanan cezalandırmayı kabul etmiyoruz. Çözüm gibi sunulan gel-al, paket servisi veya online satışla binlerce çalışanı olan koskoca bir sektörün ayakta kalacağına inanmadığımız gibi, kafe, bar, restoran ve içkili eğlence yerlerinin paket servisi hizmetiyle alakası olmadığı da aşikardır."

Açıklamada esnafa destek verilmesi gerektiği belirtilirken iktidara da şu çağrı yapıldı: "Kapalı olduğumuz dönemlerde bile, ruhsatları bar statüsünde olduğu için 10 aydır açılmayan işletmelerden hâlâ kira stopajı, SSK stopajı, muhasebe stopajı, damga vergisi, kurumlar vergisi, geçici vergi, eğlence vergisi, işgaliye vergisi, katı atık ve çöp vergisi, tabela-reklam vergisi ve faturalardan alınan vergiler tahsil edilmeye devam ediliyor. Hükümet bize herhangi bir destek vermediği gibi bizlerden aldığı vergiden de vazgeçmiyor. Salgını önleme konusunda Avrupa’daki çalışmaları örnek alan hükümetimiz, ne yazık ki Avrupa’da esnafa yapılan ekonomik destekleri örnek almıyor.

Bu süreçte hükümetin esnafa işletmelerinin kapalı olduğu dönemlerde kira yardımı yapması, kredibilitesine bakılmaksızın bankaların esnafa faizsiz ve bir yıl ertelemeli kredi desteği vermesi, mevcut kredilerini faizsiz ertelenmesi, çalışanlarımıza Kısa Çalışma Ödeneği ve ücretsiz izin paralarının da en az asgari ücret düzeyinde olması gerekmektedir.

Yeme-içme ve eğlence sektörünü sınırlayarak ya da kapatarak işletme sahibi, garson, komi, barmen, aşçı, bulaşıkçı gibi çalışanları ve binlerce aileyi de kaderine terk ettiğiniz gibi, sektörün paydaşları olan müzisyen, oyuncu, performans sanatçıları, taksiciler, çiçekçiler, tekel bayileri ve binlerce tedarikçi ile çalışanlarını ve onların ailelerini işsizliğe ve açlığa mahkûm ettiğinizi bilmenizi isteriz. Çünkü batıyoruz..."