Erdoğan: Enflasyonu tekrar tek haneli rakamlara düşüreceğiz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Enflasyon meselesini tekrar tek haneli rakamlara düşüreceğiz. Artık bu konuda elimiz daha güçlü" diye konuştu.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye İhracatçılar Meclisi 30. Olağan Genel Kurulu'nda konuştu.

Konuşmasında muhalefete yüklenen Erdoğan, "Muhalefet cephesinde yaşananlar, ülkemizin nasıl bir felaketin eşiğinden döndüğünü anlatıyor. Demokrasi vadedenlerin bir gecede nasıl diktatör olduğu anlaşıldı. Parti için çekişmelerden, 'baba-oğul' arasında yaşanan taht kavgalarından bağımsız olarak Türkiye'nin yeni bir muhalefet anlayışına ihtiyacı var" ifadelerini kullandı.

Enflasyonu tekrar tek haneli rakamlara düşüreceklerini söyleyen Erdoğan, "Artık bu konuda elimiz daha güçlü. Yeni ekonomi kadromuzun da birinci önceliğini bu meselenin çözümü oluşturuyor" dedi.

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

"Her biriniz Türk ekonomisinin üretim kapasitesinin giderek artan gücünün sembollerisiniz. Sağladığınız istihdamla, yaptığınız ihracatla yerli ve milli tarifimizin adeta vücut bulmuş halisiniz. Bugün dünyanın en ücra köşelerinde bile ‘Türk malı’ damgalı ürünlerimiz varsa bunda en büyük pay sahibi ihracatçılarımızdır.

İHRACATÇILARIMIZI YOL VE DAVA ARKADAŞLARIM OLARAK GÖRDÜM: Siyasi mücadelemiz boyunca ihracatçılarımızı hep yol ve dava, kader arkadaşlarım olarak gördüm. Hangi görevde olursak olalım sizlerin meseleleriyle yakından ilgilendik. Türkiye İhracatçılar Meclisi bize sıkıntıları iletti, öneriler sundu. Biz de sizin sorunlarınıza kalıcı çözümler ürettik.

BİZE İLETTİĞİNİZ TALEPLERİNİZE OLUMLU CEVAP VERDİK: Bu yeni dönemde de hiç beklemeden adımlarımızı attık ve süratle ziyaretlerimize başladık. Afet bölgesinde yatırım teşvik belgelerinin süresinin 3 yıl uzatılmasından cazibe merkezleri programına dahil edilmesine, KOBİ tanımındaki üst limitin 250 milyondan 500 milyon liraya çıkarılmasından asgari ücret desteğinin uzatılmasına kadar bize ilettiğiniz taleplerinize olumlu cevap verdik. El ele, gönül gönüle hareket ederek Türkiye’yi ihracatta tarihinin en büyük başarılarıyla tanıştırdık.

2022 İHRACATTA REKORLAR YILI OLARAK KAYITLARA GEÇTİ: 21 yıl önce göreve geldiğimizde kendini güç bela ayakta tutan bir ülke vardı. İş dünyamızla dayanışma içinde çalışarak bu tabloyu tamamen tersine çevirdik. Dünyanın en önemli üretim üslerinden biri haline geldik. Yıllık sadece 36 milyar dolar ihracat yapabilen bir ekonomiye sahiptik. Bugün bu rakamı bir buçuk ayda gerçekleştirebilen güçlü bir ekonomiye kavuşturduk. 2022 senesi ihracatımız açısından rekorlar yılı olarak kayıtlara geçti. Mal ihracatımız yüzde 12,99 artışla 254,2 milyar dolar oldu. Ülkemizin küresel ticaretten aldığı pay yüzde 1,02’ye yükseldi.

Hizmet ihracatımız yüzde 47,3 artışla 90 milyar doları aştı. Savunma ihracatımız yaklaşık yüzde 37 artışla 4,3 milyar doları buldu. İhracat yapan firma sayımız da önceki seneye göre yüzde 14 yükselerek 114 bin 561’e çıktı.

DEPREMİN EKONOMİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ AZALIYOR: Bu yıla da çok güçlü bir giriş yaptık ancak 6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremler, 50 bini aşkın can kaybımızın yanı sıra 11 ilimizi de derinden sarstı. Konutların yanı sıra, iş yerleri, üretim tesisleri ve ticarethaneler de ciddi zarar gördü. Bu devasa yıkım karşısında süratle harekete geçtik. Deprem şehirlerindeki çarkların dönmesi için iş dünyamıza gereken desteği sağladık. Depremin ekonomimiz üzerindeki olumsuz etkileri de hamdolsun günden güne azalıyor.

Asrın felaketini yaşamış olmamıza rağmen ihracatımız güçlü seyrini devam ettiriyor. Mayıs ayında ihracatımız geçen yılın aynı ayına göre yüzde 14,4 artarak 18.9 milyar dolardan 21,6 milyar dolara yükseldi. Som 12 ayda ihracatımız 254,4 milyar dolara ulaştı.

ENFLASYONU TEKRAR TEK HANELİ RAKAMLARA DÜŞÜRECEĞİZ: Enflasyon meselesini tekrar tek haneli rakamlara düşüreceğiz. Artık bu konuda elimiz daha güçlü. Yeni ekonomi kadromuzun da birinci önceliğini bu meselenin çözümü oluşturuyor.

İHRACATIMIZI BU YIL SONUNDA 265 MİLYAR DOLARA ULAŞTIRACAĞIZ: Dış ticarette en büyük sıkıntımız olan enerji yükünü; Karadeniz gazı, Gabar petrolü, Akkuyu Nükleer Santrali ve yenilenebilir kaynaklarla asgariye indireceğiz. Olumsuz küresel ekonomik görünüme rağmen ihracatımızı bu yıl sonunda 265 milyar dolara, gelecek sene ise 285 milyar dolara ulaştırmak istiyoruz. 2028 senesi için de hedefimiz 400 milyar dolar ve üstünü yakalamaktır.

İHRACATIMIZI BU YIL SONUNDA 265 MİLYAR DOLARA ULAŞTIRACAĞIZ: Dış ticarette en büyük sıkıntımız olan enerji yükünü; Karadeniz gazı, Gabar petrolü, Akkuyu Nükleer Santrali ve yenilenebilir kaynaklarla asgariye indireceğiz. Olumsuz küresel ekonomik görünüme rağmen ihracatımızı bu yıl sonunda 265 milyar dolara, gelecek sene ise 285 milyar dolara ulaştırmak istiyoruz. 2028 senesi için de hedefimiz 400 milyar dolar ve üstünü yakalamaktır.

EXİMBANK'IN KOBİ'LERİMİZE SAĞLADIĞI KREDİ HACİM ORANI YÜZDE 25,8'E YÜKSELECEK: Türkiye’nin son 21 yılda dış politikada attığı adımlar ihracatımızda da çarpan etkisi yapmıştır. Afrika’da büyükelçilik sayımız 12’den 44’e yükselirken ticaret hacmimiz de 4,3 milyar dolardan 40 milyar dolara çıktı. Latin Amerika’daki büyükelçilik sayımız 6’dan 18’e ulaşırken ticaret hacmi 800 milyon dolardan 17,4 milyar dolara yükseldi. Yeniden Asya girişimimizi ilan ettiğimiz 2019’dan beri kıtayla ticaretimiz yüzde 40 arttı. Bu yıl Eximbank'ın KOBİ'lerimize sağladığı kredi hacim oranı yüzde 25,8'e yükselecektir.

Türkiye’nin son 21 yılda dış politikada attığı adımlar ihracatımızda da çarpan etkisi yapmıştır. Afrika’da büyükelçilik sayımız 12’den 44’e yükselirken ticaret hacmimiz de 4,3 milyar dolardan 40 milyar dolara çıktı. Latin Amerika’daki büyükelçilik sayımız 6’dan 18’e ulaşırken ticaret hacmi 800 milyon dolardan 17,4 milyar dolara yükseldi. Yeniden Asya girişimimizi ilan ettiğimiz 2019’dan beri kıtayla ticaretimiz yüzde 40 arttı. Bu yıl Eximbank'ın KOBİ'lerimize sağladığı kredi hacim oranı yüzde 25,8'e yükselecektir.

MİLLETİMİZ ASIRLIK KAZANIMLARI TEHLİKEYE ATACAK KUŞATMAYI PARÇALAMIŞTIR: 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimleriyle ihtiyacımız olan azmi, cesareti, kararlılığı ve iradeyi tekrar elde ettik. Her iki seçimde de ezici bir zafer kazanarak, yasaması ve yürütmesiyle ülkemize 5 sene daha hizmet etme şerefine nail olduk. 28 Mayıs gecesi sandıkların kapanmasıyla birlikte Türkiye Yüzyılı'nın ilk adımını atmış bulunuyoruz. Kabinemizi de süratle oluşturarak hedeflerimiz doğrultusunda çalışmaya başladık. Önümüzdeki 5 sene boyunca hiç durmadan çalışarak Türkiye Yüzyılı vizyonunu inşa edeceğiz. Ülkemiz, hizmetlerle eserlerle müjdelerle dolu dolu geçireceği ilave bir 5 yıl daha kazanmıştır, sadece 21 yıllık değil, asırlık kazanımlarını tehlikeye atacak büyük bir kuşatmayı da parçalamıştır.

'VERİLMİŞ SADAKAMIZ VARMIŞ' DİYECEĞİZ: Son seçim sonuçlarının milletimizin istikbal yolculuğu açısından önemini zamanla daha iyi idrak edeceğiz. Milletimizin verilmiş sadakasının olduğunu gün geçtikte çok daha net göreceğiz. Sırf iktidara gelmek uğruna kimlerin kimlerle hangi pazarlıklara giriştiği, kapalı kapılar ardında ne tür sözlerin verildiği, vatanın bekasının 'işporta malı' gibi nasıl tezgaha konulduğu zamanla ortaya saçılacaktır. Hepsinden öte, terör örgütleriyle ne gibi pazarlıklar yapıldığı ortaya çıktıkça gerçekten 'Verilmiş sadakamız varmış' diyeceğiz.

DEMOKRASİ VADEDENLERİN BİR GECEDE NASIL DİKTATÖR OLDUĞU ANLAŞILDI: 28 Mayıs'tan bu yana muhalefet cephesinde yaşananlar, ülkemizin nasıl bir felaketin eşiğinden döndüğünü zaten anlatıyor. Güya milleti barıştırmaktan bahsedenlerin seçim akşamı başlayan kavgası o günden bugüne hiç durmadı. Millete demokrasi vadedenlerin, iş koltuktan kalkmaya gelince bir gecede nasıl diktatör oldukları anlaşıldı. Çok daha ilginci, 'Halil İbrahim sofrası' diyerek demokrasi mücadelesinin yapıldığı yeri böyle bir yemek sofrasına dönüştürmenin de ne kadar anlamsız olduğu ortaya çıktı. Millete pazarladıkları masanın tam anlamıyla bir kurtlar sofrası olduğu ortaya çıktı. İşte milletimiz, o engin basiret ve ferasetiyle bunların asıl yüzünü görmüş, kendisinin ve evlatlarının geleceğini riske atmamıştır. Aynı tavrı muhalefetten de bekliyoruz. Muhalefetin de hatalarını görüp, kendilerini düzeltmelerini ümit ediyoruz. Millete karşı siyaset yapmak yerine, ülke ve millet için siyaset yapmaları hem kendileri hem de demokrasimiz açısından daha faydalı olacaktır.

TÜRKİYE'NİN YENİ BİR MUHALEFET ANLAYIŞINA İHTİYACI VAR: Türkiye geride bıraktığımı 21 yılda pek çok açığı kapatmıştır, demokrasiden hak ve özgürlüklere, altyapı yatırımlarından millet iradesinin kullanılmasına kadar nerede bir açık varsa onun üzerine gittik. Ama ülkemizin en kronik sorunlarından olan muhalefet açığını bir türlü kapatamadık. Son seçim sonuçlarının Türkiye'deki muhalefet açığının kapanması için de bir fırsat teşkil ettiğine inanıyorum Türkiye artık her hayırlı işe karşı çıkan, mahkeme kapılarında nöbet tutan, 'istemezükçü' bir muhalefet anlayışını hak etmiyor. Milletimiz iktidara gelebilmek uğruna terör örgütleriyle iş tutacak kadar muvazeneyi yitirmiş bir muhalefet pratiği görmek istemiyor. Evlatlarımız, umut vermek yerine sürekli yalan söyleyen, felaket tellallığı yapan, ülkeyi kötüleyen bir muhalefet söylemine maruz kalmak istemiyor. Parti içi çekişmelerden, baba-oğul arasında yaşanan taht kavgalarından bağımsız olarak, Türkiye'nin yeni bir muhalefet anlayışına ihtiyacı var. Türkiye Yüzyılı'nda inşallah bunun da gerçekleşmesini temenni ediyorum." (HABER MERKEZİ)