Avukat İbrahim Bahçıvancılar: İşverene bedel ödettiren bir karar

Sendikalı oldukları için işten çıkartılan işçiler işe iade davasını kazandı. İşveren işe başlatmazsa sendikal tazminat ödemek zorunda kalacak. İşçiler ile alınana kadar işyerinin önünden ayrılmıyor.

Google Haberlere Abone ol

İZMİR - Tek Gıda-İş Sendikası’nda örgütlendikleri için işten atılan SİBAŞ işçileri, işe iade davasını kazandı. Söke’de görülen duruşmada mahkeme heyeti 51 işçi için kıdem sürelerine göre artırarak sendikal tazminat ve işe iade kararı verdi. Ancak işverenin mahkeme kararını uygulayıp uygulamayacağı henüz belirsiz.

İşverenin 2 hafta içinde mahkeme kararını temyize gönderme hakkı var. Bu 2 haftalık süre içinde karar temyize gönderilmezse iade edilen işçilerin fabrikaya 10 iş günü içerisinde başvuru yapmaları gerekiyor. Yapılan başvurulara rağmen işe alımlar gerçekleşmezse işveren, işçilere sendikal tazminat ve işsiz geçirdikleri 4 aylık süre için ücret ödeyecek.

Bu süreçte işverenden mahkeme kararını uygulamasını isteyen işçiler, fabrikadaki işlerine başlayana kadar mücadelelerine devam etmekte kararlı.

BU KARAR ÇALIŞANLARA CESARET VERİYOR

SİBAŞ işçilerinin avukatlığını üstlenen Tek Gıda iş sendikası Avukatı İbrahim Bahçıvancılar, kararı ‘’İşverene bedel ödettiren bir karar’’ olarak nitelendirdi. 2008’ in Şubat ayından itibaren gruplar halinde işçi çıkışları olduğunu ifade eden Bahçıvancılar, SİBAŞ işçileri ile ilgili yaşanan hukuki süreci şöyle özetledi:

‘’Fabrikada çalışan sendikalı işçilerin neredeyse tamamına yakını çıkarıldı. 51 tanesinin davası karara çıktı. 22 işçinin duruşması ise 20 Eylül’de görülecek. Söke 1. Asliye Hukuk Mahkemesi hakimleri sendikal tazminatları kabul etti ve artırılmış olarak da verdi. Üstelik davalar çok kısa bir sürede sonuçlandı. Neticede bizim açımızdan memnuniyet verici bir sonuç. Esas olan bu tazminatların caydırıcı olması ve işverenin gereksiz yere parasını sokağa atmamak için sendikayı kabullenmesidir. Netice itibariyle bu kararlar işverene bedel ödettiren kararlar. Bu açıdan çok kıymetli. Bu kararla birlikte SİBAŞ işçisi, bir mücadeleye girdiğinde sıkıntı yaşarsa bir tazminat alabileceğini, işveren de sendikalı işçileri bu şekilde çıkardığında tazminat ödemek zorunda kalacağını gördü.’’

SENDİKALI OLMANIN NE KADAR ÖNEMLİ OLDUĞUNU ÖĞRENDİK

Mahkemenin iade kararı vermesinin beklediği bir sonuç olduğunu söyleyen SİBAŞ işçisi Halime Ulutaş, karar uygulanıp işlerine geri dönene kadar mücadelelerinin devam edeceğini söylüyor:

‘’Direnişimizin 190. gününde işe iade davamız vardı ve kazanımla sonuçlandı. Tek endişemiz mahkemenin ertelenmesiydi. Mahkemenin aynı gün karar vermesi bizi çok mutlu etti. Zafere bir adım daha yaklaşmamız bizim direnme azmimizi daha da pekiştirdi. İşverenin işe iademizi kabul etmeyip sadece tazminatlarımızı ödeyeceğini biliyoruz. Bizim tek hedefimiz Tek Gıda İş Sendikası ile birlikte işimize geri dönmek. Çünkü biliyoruz ki; sendikalı olmak maddi ve manevi yönden bize çok şey katacak. Sendikamız ile çıktığımız bu yolda haksızlıklara karşı direnmeyi, mücadele etmeyi, sendikalı olmanın işçi sınıfı için ne kadar önemli olduğunu öğrendik. En önemlisi bir bilinç kazandık. Zafer direnen işçinin olacak.’’

KADINLAR BİR KEZ İKNA OLURSA SAHİPLENDİĞİ HİÇBİR ŞEYDEN VAZGEÇMEZ

SİBAŞ önünde seslerini duyurmak ve haklarını geri kazanmak için eylem yapan 77 sendika üyesi işçiden birisi de Meral Yıldız. ‘’Biliyorum ki işe iade davasını kazanmamız, işe döneceğimiz anlamına gelmiyor. Öncelikle iki haftalık bir itiraz süreci var. Asıl mücadelemiz bundan sonra başlayacak. Eylemlerimizi çeşitlendireceğiz. Bu karar uygulanana kadar mücadeleye devam edeceğiz. Biz mücadeleye başlarken “Sonuna kadar gideceğiz” dedik ve öyle de olacak. Umarım direnişe gerek kalmadan, arkadaşlarıımızla birlikte işimize başlarız.190 gün mücadele ettik ve davamızı kazandık gerekirse 190 gün daha mücadele ederek işimizi alacağız.’’ diyen Yıldız, bir kadın olarak fabrikada, tarlada, büroda çalışan kadınlara sesleniyor:

‘’Nerede zorluk yaşıyorsanız orada öne geçip mücadeleyi göğüsleyin. Kadınlar bir kez ikna olursa sahiplendiği hiçbir şeyden vazgeçmez. Zaferimize inanıyoruz ve bu zaferimizi tüm işçi sınıfına armağan edeceğimiz günü sabırsızlıkla bekliyoruz. Buradan bütün direnenlere; Cargill, Tüvtürk, Aydın, Tüpraş, Aliağa’ya selam gönderiyorum. Onların da bizimle aynı duyguyu yaşamalarını umut ediyorum. İşçi sınıfı mücadelesi büyüyor. Biz birlik olursak tüm sorunlarımızı çözeriz.’’

32 YAŞIMDA YENİDEN DOĞMUŞ GİBİYİM

‘’18 yıllık Sibaş isçisiydim, şimdi ise Sibaş direnişçisiyim’’ diyen Dilek Türkol ise şunları söylüyor:

‘’Sırf sendikal anayasal hakkımızı kullandığımız için eşimle aynı gün haksiz yere işten çıkartıldık. Bundan sonraki süreçte işimize geri dönünceye kadar sendikamızla birlikte bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Bu direniş bizlere çok şey öğretti. 32 yaşında yeniden doğmuş gibiyim. Çünkü bugüne kadar hiç bir şey bilmiyor ve bilinçsiz bir hayat yaşıyorduk. Kötü koşullarda çalıştırılmamıza rağmen sistematik hayatımıza devam ediyor, kendi kendimizi avutuyorduk. Bu onurlu ve gururlu mücadeleyi soğuk, yağmur çamur demeden bugüne zaferle ve inançla getirdik.’’