Ejder meyveli ayran  

Aydınlar, kanaat önderleri, siyasetçiler ve sanatçılar hapse tıkılıyor; cinayet, cinsel saldırı, uyuşturucu ticareti, hırsızlık, insan kaçakçılığı suçluları 'kader kurbanı' diye salıveriliyor.

Google Haberlere Abone ol

 Süha Oral

‘İçeriye’ alınan alınana…

Gazeteci, hukukçu, ekonomist, çevreci fark etmiyor; suçlu olup olmadıklarının da önemi yok, tutsak ediyorlar.

Örtülü af yasasını ince ayarla biçimlendirip en son Barış’ı açık cezaevine koydular.

Toplum, tartışmalar ve karşılıklı suçlamalarla gittikçe kutuplaşıyor; uzlaşmanın, anlaşmanın önüne geçiliyor. Hoşgörü ve karşılıklı saygı ince ince zımparalanıyor.

**

Yaşadıklarımızın nedenini anlamak için iki bin üç yüz elli yıl önce yapılmış bir yazışmayı okuyalım:

Büyük İskender, fetihlerle ilerlerken hocası Aristo'ya bir mektup yazar ve akıl sorar;

"Ele geçirdiğim ülkelerin halkını kolayca yönetebilmek için ne yapmamı önerirsiniz? Önderlerini sürgüne mi göndereyim, hapse mi atayım, yoksa başlarını mı keseyim?"

Aristo, genç krala:

"Sürgüne göndersen, orada sana baş kaldırmanın yollarını arar bulurlar. Hapishaneye koysan, daha çok bilenir, fikirlerini yayacak ortamı bulurlar. Başlarını kessen, kendilerinden sonra gelen kuşaklarda intikam duygusu oluşur. Bunların hepsi de senin tahtına yönelik tehlikelerdir. En iyisi, aralarında tartışabilecekleri, kavga edebilecekleri fikirler aşılaman.

Bırak, tartışsınlar, kutuplaşsınlar, hatta birbirlerini öldürmeye başlasınlar. Sen de onlara hakemlik et, ancak: Anlaşabilecekleri tüm yolları da kapat," diyen bir mektup gönderir.

**

Bugün: hukuku kendi yararımıza kullanalım, verdiğimiz kararların tartışılmazlığını sağlayalım, koltuklarımızı koruyalım, kim karşı çıkıyorsa bir sebep bulup ibreti alem için cezalandıralım düşüncesi uygulanıyor.

Aydınlar, kanaat önderleri, siyasetçiler ve sanatçılar hapse tıkılıyor; cinayet, yaralama, cinsel saldırı, uyuşturucu ticareti, yağma, hırsızlık, insan kaçakçılığı, kredi kartı dolandırıcıları “kader kurbanı” diye salıveriliyor.  

Adalet tanrıçası Themis’in gözleri yaşlı…

**

Sanal dönercinin sıska garsonu, cam kenarındaki üst masaya:

“Usta! Abime, Aristo soslu duble İskender… Yanında ejder meyveli ayran” siparişi veriyor…

Duyuyor musunuz?