ECO28: Bu daha başlangıç, mücadeleye devam

ECO, bu iklim antrenmanının ardından sözlerinizi tutabileceğiniz ve talep ettiğimiz gibi COP karar metninde de yer alan kapsamlı bir enerji paketi sunabileceğinize dair daha iyimser.

Google Haberlere Abone ol

Andres Agustin Fuentes Martinez

DUVAR - ECO bültenlerinden Avrupa İklim Eylem Ağı’nın (CAN Europe) seçtiği başlıkları Ayşe Bereket çeviriyor.

Yenilenebilir enerjiyi seven ECO, 100’ün üzerinde ülkenin 2030 yılına kadar yenilenebilir enerjiyi üç katına ve enerji verimliliğini iki katına çıkarma “taahhüdü”nü imzaladığını duydu. Bu çok iyi bir başlangıç, ancak resmi sonuç bildirgesine konulmayan bir taahhüt spor salonuna yazılıp sadece saunayı kullanmaya benzer–sıcacık bir ortamda rahatlarsınız ama işin esprisi o değil.

ECO, bu COP’ta Tarafların taahhütlerini yerine getirmesini ve 2030 yılına kadar adil, güvenli ve temiz yenilenebilir enerji kapasitesini üç katına, enerji verimliliğini ise iki katına çıkarma hedeflerinin COP28 resmi sonuç bildirgesine konulduğunu görmek istiyor.

Tarafların fosil yakıtlardan (doğal gaz da dahil TÜM fosil yakıtlardan), çıkış taahhütlerini içermeyen bir yenilenebilir enerji hedefi ise iş ağırlık kaldırmaya gelince fos çıkan spor salonundaki kaslı çocuktan farksız.

ECO olarak, bu duruma düşmemeniz ve iklim adaleti kaslarınızı doğru geliştirmeniz için siz delegelere özel bir çalışma planı sunuyoruz:

Birinci egzersiz: Gerçek iklim sporcuları gerçekten inandırıcı bir enerji paketi sunmak için hemen finansman güçlerini artırır. İşe finansman ihtiyacının milyarlarca dolar seviyelerinde olduğunu bu COP’ta kabul ederek başlayın ve bunu uygulamaya geçirecek bir plan yapın. ECO, yenilenebilir enerji dönüşümü için her yıl en az 100 milyar dolar imtiyazlı kredi ve 200 milyar dolar hibeye ihtiyaç duyulduğunu tahmin eden raporları okudu. Bu bir başlangıç için yeterli olabilir ancak bu rakamlara adil dönüşüm maliyetleri, işgücü yatırımları, eğitim/beceri ve diğer birçok diğer önemli bileşen dahil değil. Yaklaşık 1850 yılından bu yana atmosferi karbonla kirleten daha zengin OECD ülkelerinin tarihi sorumlulukları göz önüne alındığında, onlardan daha büyük ağırlıklar kaldırmalarını isteyeceğiz.

İkinci egzersiz: "Yarın spor salonuna gideceğim" deyip durmak yerine 1,5°C derece hedefine yönelik eylemler gerçekleştirerek güven inşa edin. Değerli delegeler, elbette bu dönüşümü gerçekleştirmek zor olacak. Ancak sürekli taahhütlerinizin gerisinde kalırsanız size duyulan güvenin her zamankinden daha fazla zedeleneceğini unutmayın! Dünya buna pek çok kez şahit oldu o yüzden önümüzde bu tarihi ve tek seferlik fırsat varken aynı hatayı tekrarlamayalım.

Üçüncü egzersiz: Ayrıca, ECO olarak sizlere bu dönüşümün insanlara, topluluklara ve ekosistemlere fayda sağlayacak ve zarar vermeyecek şekilde gerçekleştirilmesi gerektiğini, ırksal ve sömürgeci adaletsizliklerin ve ekstraktivizmin (değerli madenlerin yağmalanarak Küresel Güney’den Kuzey’e ihraç edilmesi) tekrarlanmaması gerektiğini hatırlatmak isteriz. Kendinizi motive etmek için Katılım, Eşitlik ve Planlama kelimelerini düstur edinmenizi öneriyoruz.

ECO, bu iklim antrenmanının ardından sözlerinizi tutabileceğiniz ve talep ettiğimiz gibi COP karar metninde de yer alan kapsamlı bir enerji paketi sunabileceğinize dair daha iyimser. 

Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) ve COP Başkanlığı önümüzdeki on yıl içinde fosil yakıt kullanımını azaltın açıklaması yaparken, beş ülke COP’a fosil yakıtları artırma planları ile geldi

Müzakereler öncesinde, COP28 Başkanı fosil yakıt şirketleriyle bağları nedeniyle pek çok kişi tarafında hedef gösteriliyordu. Bu nedenle, COP28 Başkanı Dr. Sultan Al Jaber’in ve Uluslararası Enerji Ajansı İcra Direktörü Dr. Fatih Birol'un “1,5°C derece hedefi için fosil yakıt talebi ve arzının önümüzdeki on yıl içinde aşamalı olarak azaltılması gerektiği”ni ifade eden ortak açıklamalarını okurken çok heyecanlandık. Fosil yakıt üretiminin zengin ülkelerde 2040'tan önce, dünya çapında ise 2050'den çok önce aşamalı olarak tamamen sonlandırılması gerekiyor olsa da, önümüzdeki bu on yıl içinde eyleme geçilmesi hayati önem taşıyor. Bu da, yeni projelerin hemen durdurulması ve 2030 yılına kadar fosil yakıt üretiminin en az yüzde 40 azaltılması anlamına geliyor.

Ancak COP28 Başkanlığı ve IEA İcra Direktörü'nün petrol ve gaz şirketlerine "mevcut faaliyetlerini karbondan arındırma" yönündeki muğlak çağrısından pek hoşlanmadık. Bu şirketlerin emisyonlarının yüzde 80 ila 90'ı, ürettikleri petrol ve gazı yakan müşterilerinden kaynaklanıyor. Petrol ve gaz şirketlerinin operasyonel emisyonlarını azaltmak, sigara şirketlerinin daha verimli tütün üretmesini sağlayarak akciğer kanserine çözüm bulmaya benziyor. 

Birçok ülke bir yandan iklim şampiyonu olduğunu iddia ederken diğer yandan onayladığı yeni fosil yakıt projesi sayısını artırıyor. Burada özellikle ABD, Kanada, Norveç, Avustralya ve Birleşik Krallık’tan bahsetmek gerekiyor; bunlar, dünyanın en zengin beş ülkesi olup, 2050'ye kadar dünyada planlanan petrol ve gaz sahası geliştirme projelerinin yarısından fazlasına sahip.

Bu ülkelerin liderlerinin, Birleşmiş Milletler, Uluslararası Enerji Ajansı ve başkaları tarafından yayınlanan birçok raporda Paris Anlaşması'nda verilen sözlerin tutulabilmesi için yeni petrol ve gaz projelerinin başlatılmaması gerektiği ifadelerini okuduklarından eminiz.

Bu COP’un başarılı bir COP olması için, hükümetlerin tüm yeni fosil yakıt projelerini durdurmayı, 2030 yılına kadar fosil yakıt üretimini ve kullanımını hızla kesmeyi ve sonunda tüm fosil yakıtlardan aşamalı olarak çıkmayı taahhüt etmesi gerekiyor. Ve bunların ayrı bir gönüllü anlaşmada değil, resmi karar metninde yer alması ve finansmanla desteklenmesi gerekiyor.