ECO: Yenilenebilir devrimin sahtekarı

Yenilenebilir enerji taahhüdü, nihai karar metnine konulmalıdır ve insanlar ve doğayı korurken, sahte temiz enerji kaynaklarını içermemelidir.

Google Haberlere Abone ol

Andres Agustin Fuentes Martinez

DUVAR - Fosil yakıtlardan aşamalı çıkış mücadelesi vites değiştirirken (delegelere ipucu: fosil yakıtlardan çıkış ve tüm fosil yakıtlar kapsamında düşünün), biz ECO olarak, yenilenebilir enerji kapasitesinin 2030 yılına kadar üç katına çıkarılmasını içeren gerçekten iddialı bir enerji dönüşüm paketinin nihai karar metnine konulması konusunda ısrar ediyoruz. Dün açıklanan taahhüt yeterli değil.

Ancak “yenilenebilir” enerji kaynaklarının hepsi eşit yaratılmamış. Bazıları (rüzgar ve güneş gibi) emisyonları, hava kirliliğini ve hane masraflarını azaltan gerçek çözümler sunarken, diğerleri ise kelimenin tam anlamıyla tehlikeli.

Çokça övülen ve gözümüzün önünde olup da gizlenen bir “çözüm” var ki, son derece aldatıcı. Bu sahtekar, genellikle büyük orman alanlarının kesilmesiyle üretilen büyük ölçekli merkezi biyoenerji. Bu, sizin bildiğiniz baltalar ellerinde, uzun ip bellerinde 19. yüzyıl oduncularının sektörüyle aynı sektör değil. Biyoenerji, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’nin (UNFCCC) kusurlu ilkeler kisvesi ve şaibeli karbon nötr iddiaları sayesinde büyük miktarlarda destek alıyor. 

Ancak biyokütle yakıldığında, özellikle de sıvı biyoyakıt üretmek için ormanlardan ve ekili alanlardan elde edilen biyokütle, enerji birimi başına en az kömür kadar karbon salıyor; açığa çıkan bu karbonun atmosfer tarafından yeniden emilmesi için biyokütlenin yeniden büyümesi gerekiyor (eğer büyürse tabii) ve bu onlarca yıl sürüyor. Sonuç ise atmosfer daha da ısınıyor. 

Dahası, biyokütle yakmak ormanların iklim değişikliğiyle mücadele yeteneğini tehlikeye sokuyor. Biyokütle, rüzgar ve güneşe kıyasla, arazi yutan ve biyoçeşitlilik açısından berbat bir kaynak.

Fosil yakıtlardan çıkarak, hava kalitesinin iyileşmesiyle birlikte milyonlarca hayat kurtarabilir. Ancak kömür ve biyokütlenin birlikte yakılması veya fosil yakıtların biyokütle ile ikame edilmesi kirletici emisyonların devam etmesine neden olabilir. Gerçekten temiz enerji kaynakları hastalıkları ve erken ölümleri azaltır, bizi daha fazla hastalık ve erken ölüme mahkum etmez. Yeterince açık olmadıysa, bir kez daha söyleyelim: biyokütle temiz değildir.

Yenilenebilir enerji taahhüdü, nihai karar metnine konulmalıdır ve insanlar ve doğayı korurken, sahte temiz enerji kaynaklarını içermemelidir. Küresel Stok Sayımı, yakarak iklim krizinden çıkılamayacağını açıkça ifade etmelidir. 

Enerji üretimi için ormanları yakmaktan vazgeçin!

SAĞLIK İÇİN BİR GÜN, BİLDİRİ VE DOLARLAR

COP tarihindeki ilk Sağlık Günü, Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü'nün 46 milyon sağlık çalışanının fosil yakıtlardan adil bir çıkış yapılması çağrısını iletmesi ile başlayıp, aralarında Çin’in de bulunduğu 127 ülkenin COP28 İklim ve Sağlık Bildirgesi’ni imzalaması ile sona erdi -sağlıklı bir içecekle kutlamaya değer yoğun bir gün. 29 yılın sonunda görebilmiş olsak da, COP’ta sağlık konusuna yer verilmesinin istendiği çok açık. Hedefler belirlenirken insan sağlığı merkeze alındığı takdirde, sağlık konusu iklim eylemini hızlandıran bir unsur olabilir. 

Bildirge, iklim eyleminin sağlık sektörünü ve ötesini de içermesi gerektiğini açıkça ortaya koyuyor. Bildirgede, sağlık finansmanının ve topluluklarla işbirliği yapmanın önemi anlatılıyor ancak bağımlısı olduğumuz ve insan sağlığına yönelik en büyük tehdit olan fosil yakıtların adı geçmiyor. Sağlık hakkının Paris Anlaşması’nda geçmesine ve temiz, sağlıklı ve sürdürülebilir çevre hakkının da COP27 nihai kararında yer almasına rağmen, bu bildirgede insan hakları alenen atlanmış.

Dünkü Dünya İklim Eylemi Zirvesi’nin Sağlık Bölümü’nde, iklim ve sağlık için toplam 1 milyar ABD doları taahhüt edildi. Bu miktar, çok ihtiyaç duyduğumuz eylemlerin gerçekleştirilmesini sağlayabilir. Ancak bu iklim finansmanının gerçekten sağlığa hizmet etmesi için, büyük kısmının hem yeni ve ek finansman olması (yani, diğer iklim, sağlık ve kalkınma önceliklerinden alınıp buraya aktarılan paralar değil) hem de borç, yoksulluk ve hastalık sarmalına girmemek için borç değil hibe olması gerekiyor.

Peki sırada ne var? Sağlık, sadece Bildirge sayfalarında anılan bir kelime olarak kalırsa, kimseye faydası olmaz. Bildirgenin 125 imzacısı da, sağlık kelimesini müzakerelere taşımak zorundalar. COP28’den sağlıklı sonuçlar çıkması için tüm müzakerelerden yüksek hedefli iklim eylemleri çıkması gerekiyor. İklim adaleti olmadan sağlıkta adalet olmaz, iklim adaleti olmadan sağlık olmaz. 

İklim eyleminin içermesi gereken unsurları bir kez daha hatırlatalım:

- Tüm fosil yakıtlardan çıkış ile ucuz, erişilebilir, sağlıklı, yenilenebilir enerjiye adil geçiş; 

- Uyum sürecindeki eksikliklerin nerede olduğunu göstermek ve dünyayı pandemilerden korumak için Küresel Uyum Hedefi (GGA) ile uyumlu, (sağlığı da kapsayan) tematik hedefler ve göstergeler; 

- Gıda sistemi dönüşümü (sağlıklı ve sürdürülebilir diyetle dahil);

- İklim finansmanı (Sermayelendirilmiş bir Kayıp ve Hasar Fonu dahil).

COP tarihinde bu yıl ilk defa kutlanan Sağlık Günü bir ilk adımdı. ECO olarak, bundan sonraki gelişmeleri de yakından izlemeye devam edeceğiz.

ECO bültenlerinden Avrupa İklim Eylem Ağı’nın (CAN Europe) seçtiği başlıkları Ayşe Bereket çeviriyor. ECO BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) toplantılarında Uluslararası İklim Eylem Ağı'nın (CAN International) tarafından yayınlanıyor.