Dünya’nın yörüngesini paylaşan ikinci 'Truva asteroidi' bulundu

Keşfedilen uydu, şu ana kadar tespit edilen ikinci ‘Dünya Truva asteroidi’ ve türünün en büyük örneği.

Google Haberlere Abone ol

Chelsea Gohd

Gökbilimciler, 2020 yılında inanılmaz bir şey keşfettiklerini düşünüyorlardı: ‘Dünya Truva asteroidi’ adı verilen bir gök cismi, şimdiye kadar gözlemlenen bu türdeki ikinci nesneydi. Şimdiyse, yeni bir araştırma ekibi bunun gerçek olduğunu teyit etti.

‘Truva asteroitleri’, yörüngelerini bir gezegenle paylaşan ve o gezegenin sabit bir şekilde yörüngesinde bulunduğu ev sahibi yıldızın da çevresinde dönen küçük uzay kayalarına verilen isimdir. Güneş Sistemi’nde bulunan diğer gezegenlerin ve diğer cisimlerin etrafında da Truva asteroitleri gözlemlemiş olsak bile, şu ana dek bu nesnelerden yalnızca ‘2010 TK7’ adı verilen bir tanesinin Dünya ile aynı güzergâhtaki bir yörüngede döndüğü doğrulanmıştı. Sonuçlanan yeni bir araştırmada, bilim insanları, 2020’de saptanan ve ‘2020 XL5’ diye adlandırılan bir başka asteroidin, ‘Dünya Truva asteroidi’ adı verilen türün ikinci örneği olduğunu doğruladı. Onu, çok küçük olsa da Dünya’nın fazladan bir yol arkadaşı olarak düşünün.

AMATÖR BİR GÖKBİLİMCİ KEŞFETTİ

Alicante Üniversitesi’nde görev yapan ve Barselona Üniversitesi’ne (IEEC-UB) bağlı Kozmos Bilimleri Enstitüsü’nde (ICCUB) araştırmacı olan başyazar Toni Santana-Ros, “2020 XL5’in bir Dünya Truva asteroidi olduğunun keşfedilmesi, 2010 TK7’nin ender görülen, istisnai bir cisim olmadığını ve büyük ihtimalle bunlardan daha fazlasının var olduğunu doğruluyor” diyor: “Bu, şayet gerçekten de mevcutsa, başlangıçtan beri var olan ilk Dünya Truva asteroidini bulmak doğrultusundaki araştırma stratejilerimizi geliştirmeyi sürdürmemiz açısından cesaret verici.”

2020 XL5, Aralık 2020’de, gökbilimciler tarafından Hawaii’de bulunan Pan-STARRS 1 adlı araştırma teleskopu vasıtasıyla tespit edildi ve Uluslararası Astronomi Birliği’nce oluşturulan Küçük Gezegen Merkezi veritabanına dahil edildi. Amatör bir astronom olan Tony Dunn, NASA’nın kamusal kullanıma açık JPL-Horizon adlı yazılımını kullanarak, gök cisminin yörüngesini hesaplamayı sürdürdü ve gezegenimiz ile yıldızımızın etrafında kütleçekimsel olarak bir denge bölgesi durumundaki dördüncü Dünya-Güneş Lagrange noktası olan L4 yörüngesinde döndüğünü keşfetti. 2010 TK7, aynı zamanda, L4’te döndüğü onaylanan ilk Dünya Truva asteroidi oldu.

Dunn, “İlk sonuçlar, L4 Lagrange noktamızın çevresinde bulunan bir Truva asteroidi yörüngesinde döndüğünü gösterdi” diyor: “Yörüngesi o zamanlar için fazlasıyla belirsizdi; bu nedenle benzer yörüngelere sahip olan 100 klon asteroit simüle ederek daha dikkatli bir inceleme gerçekleştirdim. Her bir klon, aynı Truva asteroidi davranışını sergiledi."

Buna karşın, o zamanlar, 2020 XL5’in Güneş çevresindeki yörüngesi henüz kesin biçimde anlaşılamamıştı; bu yüzden gökcisminin Dünya’nın yörüngesinden geçen yakınlarımızdaki bir uzay kayası mı ya da gerçek bir Dünya Truva asteroidi mi olduğu henüz net olarak bilinmiyordu.

FARKLI GÖZLEMEVLERİ TARAFINDAN ONAYLANDI

Santana-Ros’un öncülüğündeki bir ekip, bunun bir Dünya Truva asteroidi olup olmadığını doğrulamak için, nesneyi, Arizona’daki Lowell Keşif Teleskopu’nun yanı sıra Avrupa Uzay Ajansı’nın Kanarya Adaları’ndaki Tenerife kentinde bulunan Optik Yer İstasyonu ve Şili’de bulunan SOAR (Güney Astrofizik Araştırma) Teleskopu ile gözlemledi.

Ulusal Bilim Vakfı bünyesinde faaliyet gösteren Ulusal Optik Kızılötesi Astronomi Araştırma Laboratuvarı’nda (NOIRLab) araştırmacı olan araştırma ortak yazarı Cesar Briceño, yaptığı açıklamada, “Bunlar, gök cismi, şafak vakti batı ufkunda çok düşük seviyede bulunduğu için teleskopun en düşük yükseklik sınırında doğru bir şekilde gözlem yapmayı gerektiren, fazlasıyla güç gözlemlerdi” diyor.

Santana-Ros, bu gözlemlerin Dünya’dan gerçekleştirilmesinin ne denli zor olduğunu yineliyor: “Gezegenimizdeyken, Güneş-Dünya sistemindeki L4 ve L5 noktalarını araştırmak, gökbilimciler açısından çok büyük bir güçlük! Bu noktaların çevresinde dönen herhangi bir asteroit, ufuk çizgisinin üzerindeki çok düşük seviyelerde, sadece alacakaranlığa yakın kısa bir zaman dilimi içerisinde görülebilir."

Araştırma ekibi, yaptıkları gözlemleri desteklemek amacıyla, gök cismini ve yörüngesini kesin biçimde anlamaya çalışmak için SOAR’dan elde edilen arşiv verilerini de hesaplarına dahil etti. NOIRlab’den yapılan açıklamaya göre, ekip toplamda yaklaşık on yıllık gözlem ve verileri kullandı.

KARBON ZENGİNİ C-TİPİ BİR ASTEROİT

Ekip, 2020 XL5’in tam da başlangıçta şüphelendikleri gibi bir Dünya Truva asteroidi olduğu sonucuna ulaştı. Bununla birlikte, nesnenin büyük ihtimalle Güneş Sistemi’ndeki karbon ve koyu renk açısından zengin ve en yaygın asteroit türü olan C-tipi bir asteroit olduğunu da anladılar.

Santana-Ros aynı demeçte, “SOAR’ın sağladığı veriler, gök cisminin ilk fotometrik incelemesini yapmamıza olanak sağladı ve 2020 XL5’in büyük ihtimalle C-tipi bir asteroit olduğunu ortaya koydu” diyor. Araştırma, ayrıca bu nesnenin keşfedilen ilk Dünya Truva asteroidinden kat be kat büyük olduğunu açığa çıkardı. 2020 XL5 asteroidi, sahip olduğu yaklaşık 1.2 kilometre genişlik ile, yaklaşık 0.4 km genişliğe sahip olan 2010 TK7’den neredeyse üç kat daha büyük.

Araştırma ekibi bunun yanı sıra 2020 XL5’in sonsuza dek bir Dünya Truva asteroidi olarak kalmayacağını da keşfetti. Yaptıkları açıklamaya göre, asteroit şu anki konumunda yaklaşık 4.000 yıl daha kalacak olsa bile, en nihayetinde kütleçekimine bağlı konumundan kaçacak. Santana-Ros, demecinde, “2020 XL5’in en az 3500 yıl daha L4 yörüngesinde dönmeye devam edeceğinden tam olarak eminiz” diye ekliyor. Briceño, yaptığı açıklamada, bu keşfi çok daha fazlasının izleyebileceğini ve potansiyel olarak, insanların gelecekte bunun gibi asteroitlere ayak bastığını görebileceğimizi belirtiyor.

UZAYIN KEŞFİNDE BİR SIÇRAMA NOKTASI OLABİLİR

Briceño, “Eğer daha fazla Dünya Truva asteroidi keşfedebilirsek ve bir kısmı daha düşük eğimli yörüngelere sahip olursa, onlara ulaşmak Ay’a gitmekten daha ucuza gelebilir” diyor: “Böylece Güneş Sistemi’nde yapılacak daha ileri keşifler için kusursuz üsler haline gelebilir ve hatta yeni keşifler için bir kaynak olarak kullanılabilirler.”

Öte yandan, insanları üzerlerinde yürümeleri için gönderip göndermeyeceğimize bakılmaksızın, NASA, 2021 yılında Jüpiter’in yörüngesinde dönen Truva asteroitlerini incelemek amacıyla robotik Lucy asteroit görevini başlattı ve bunları incelemek, Evren’i daha iyi anlamamıza yardımcı olacak.

Santana-Ros, XL5 gibi truva asteroitleriyle ilgili olarak, “Bize gezegenimizin oluşumu hakkında bilgi verebilir ve sırasıyla, daha iyi evrim modelleri için yeni sınırlar belirleyerek Güneş Sistemi’nin evrimini daha iyi anlamak doğrultusunda bir anahtar işlevi görebilirler” diyor: “Birkaç yıl boyunca ilkel Jüpiter Truva asteroitlerini inceledik ve yakında NASA’nın Lucy adlı uzay görevi tarafından gerçekleştirilecek saha gözlemleri, onları araştırmak için daha fazla fırsat sunacak.”

Araştırmada elde edilen bulgular 1 Şubat’ta Nature dergisinde yayınlandı.


Yazının orijinali Space sitesinden alınmıştır. (Çeviren: Tarkan Tufan)