Venezuela: Darbe girişiminin kazananı kim?

Her ne kadar Maduro başarısız darbe girişimine karşı bir zafer daha almış olsa da tutuklu muhalif lider Leopoldo Lopez'in artık dışarıda olması ve darbe günü görevden alınan (eski) istihbarat başkanının (kuşku yaratan) açıklamaları muhalefet adına kısa günün kârı oldu.

Google Haberlere Abone ol

Mustafa Özdemir

CARACAS - Cumhurbaşkanı Maduro, iktidara geldiği 2013 yılından bu yana (kendisine yönelik yapılan suikast ve) darbe girişimlerinden bahsediyor. Altı yıldır bu darbeleri boşa çıkararak görevine devam eden Maduro hükümetinin, bir anlamda ‘darbe girişimleri ile baş etmeyi öğrenmiş’ bir iktidar olduğu söylenebilir. Zira hükümet içinde 2002 yılında, iktidarı iki günlüğüne ele geçirerek Chavez’i cezaevine gönderen ABD destekli darbeyi yaşayan ve sonrasındaki başarısız darbe girişimlerine karşı tecrübe kazanmış bir ekip de mevcut. Sabahın erken saatlerinde halkın ve milislerin başkanlık sarayının çevresine çağrılması, metro seferlerinin durdurulması, ana caddelerde askeri kontrol noktaları kurulması vb. Maduro hükümetinin başkent Caracas’ta yaptığı bazı hamleler.

Sınırlı sayıda askerin katıldığı 30 Nisan'daki darbe girişimine üst düzey askerler desteğinin bulunamaması başarısızlığın ana sebebi gibi olarak gösteriliyor. Her ne kadar Maduro bir darbe girişimini daha atlatmayı başarmış olsa da gün sonunda sağ muhalefetin olası kazanımlarından bahsetmek de mümkün.

İlk kazanım, ev hapsinde tutulan muhalif lider Leopoldo Lopez’in, kendini 'cumhurbaşkanı' ilan eden, Meclis Başkanı Juan Guaido’nun talebiyle (saf değiştiren) bazı istihbarat görevlileri ve askerler tarafından bir operasyonla kaçırılması.

BARİKAT EYLEMLERİNİN MİMARI: LEOPOLDO LOPEZ

Zengin bir aileden gelen Leopoldo Lopez, Harvard’ta yüksek lisans yapmış, başkent Caracas’ın orta sınıf bir semtinde iki kez belediye başkanlığı yapmış. 2014’ten bu yana da ‘halkı şiddete teşvik ederek 43 kişinin ölümüne sebebiyet verdiği’ gerekçesiyle tutukluydu, son iki yıldır tutukluğunu ev hapsi ile ödüyordu.

Venezuela’da ‘sokak çatışmaları ve yönetimi’ konusunda Leopoldo Lopez ve ekibinden daha profesyonel kimse yok. 2002’de Chavez’i deviren darbede de sokak protestolarının liderliğini o yapmıştı.

.

Ancak Leopoldo Lopez’in politik önemi 2014’te Maduro hükümetini devirme hedefiyle başlayan ‘Guarimba’ denilen barikat eylemlerinin lideri olmasından geliyor. 100 gün boyunca her gün kesintisiz olarak devam eden eylemler, yollara barikatlar kurarak ulaşımı kesme ve gelen güvenlik kuvvetleriyle (uzun saatler boyunca) çatışmak üzerine kurulu. Guarimbalar politik etkisini gündelik yaşamı doğrudan etkilemesinden alıyor. Sabahın erken saatlerinde kurulmaya başlayan barikatlarla semtlerdeki ulaşım kısmen ya da tamamen kesiliyor. Mesela bazen bir çalışan, yolların kesilmesinden dolayı günlerce işe gidemeyebiliyor ya da bir öğrenci sabah çıktığı okuluna ancak öğleden sonra ulaşabiliyor.

İşte Leopoldo Lopez, 2014’te militanlaşarak sokak çatışmaları tecrübesi edinen ve akabinde 2017’de 4,5 ay süren 2. Guarimba’lara önderlik eden bir jenerasyonun lideri, Juan Guaido’nun da selefi, ustası, piri. Muhalefete önderlik eden Juan Guaido’nun 'Özgürlük Operasyonu' adını verdiği ‘Maduro iktidarını devirme projesinin’ son evresine girildiğini açıklamasına rağmen, henüz etkili bir sokak desteğine sahip olmaması Leopoldo Lopez’in konjonktürel önemini daha da artırıyor.

30 Nisan'da Juan Guaido ve Leopoldo Lopez’in çağrısı ile yapılan eylemlerde sayıları (aynı anda) 40-50 kişi diyebileceğimiz bir grup, Carlota Havaüssü civarında barikatlar kurmuş ve (üssün kontrolünü elinde tutan Maduro yanlısı) güvenlik görevlileriyle çatışmıştı.

Ertesi gün, 1 Mayıs'ta yine aynı noktada yolu kapatıp çatışmalara devam eden göstericiler bu kez daha organize bir görüntü çizdiler. Çatışanlara atacak taş bulan ve molotofkokteylleri üreten birlikler, ‘taş, yanıcı-patlayıcı maddeler ve sağlık ihtiyaçlarını’ taşıyan motorlu ekipler, bazukalara sahip motorize birlikler, gruplar arasında telsizle haberleşme ve organize hareket gibi ayrıntıların yanında, (aynı anda) çatışan sayısının en az beş katına çıkmış olması, sokak eylemlerine yansıyan Leopoldo Lopez etkisi olarak okunabilir.

İSTİHBARAT ŞEFİ DEĞİŞTİRİLDİ

İkinci konu ise üst düzey bir general olan Ulusal İstihbarat Şefi Cristopher Figuera’nın, Juan Guaido’nun saflarına geçerek taraf değiştirdiği şaibesine müteakip aynı gün içinde, cumhurbaşkanı Maduro tarafından görevden alınması.

Ev hapsinden çıkarılan Leopoldo Lopez

Figuera yaptığı açıklamada kesinlikle taraf değiştirmediğini ancak Maduro’ya yakın isimler arasında hükümet karşıtı bir darbenin (para) pazarlığını yapanların olduğunu bildiğini iddia etmesi, hükümet içinde çatlaklara ve kabinede olası değişiklere neden olabilir.

Uluslararası yaptırımlar altında zaten eli darda olan hükümet, hiperenflasyon, kıtlık, göç, suç gibi sorunlarla da uğraşıyor. ABD’nin olası Venezuela işgalini uluslararası kamuoyu ile tartışmaya açtığı ve Guaido’nun artık (hükümeti devirecek) son evreye girildiğini iddia ettiği bu günlerde, sanki 30 Nisan'dan sonra Venezuela’da hiçbir şey eskisi gibi olmayacağa benziyor.