Rapora yazdılar: 'Almanyalı Osmanlılar'ı Türkiye destekliyor

Türkiye'nin Almanya'da faaliyet gösteren 'Almanyalı Osmanlılar' isimli çeteyi desteklediği öne sürüldü. İddia, Kuzey Ren-Vestfalya eyaletinin İçişleri Bakanı Herbert Reul'un İçişleri Komisyonu için hazırladığı raporda yer aldı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Almanya'daki Kuzey Ren-Vestfalya eyaletinin İçişleri Bakanı Herbert Reul, İçişleri Komisyonu için hazırladığı raporda, polis baskınları ve örgütlü suçlarla gündeme gelen 'Almanyalı Osmanlılar' adlı çetenin Ankara tarafından desteklendiğini savundu. Reul'un Sosyal Demokrat Parti'nin talebi üzerine hazırladığı bilgilendirme raporunda, 'Almanyalı Osmanlılar'ın Türkiye devletiyle bağlantılarına yer verildi.

İLNUR ÇEVİK İDDİASI

Raporda, grubun başkanının Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Başdanışmanı İlnur Çevik tarafından Ekim 2016'da Ankara'da kabul edildiği bilgisine yer verildi. Raporda, ziyareti gerçekleştiren başkanın görüşme konusunda "Saygıdeğer kurucumuz ve Cumhurbaşkanımızın danışmanlarından İlnur Çevik, Almanyalı Osmanlıları Cumhurbaşkanlığı'nda kabul etti. Grubun sembolünün olduğu tişörtü giyerek, cumhurbaşkanlığının yurt dışındaki terör örgütlerine karşı mücadele eden Türk vatandaşlarının arkasında olduğunu söyledi" yorumunda bulunduğu aktarıldı.

Bavyera Radyo Televizyon Kurumu bu yıl haziran ayında konuyla ilgili yaptığı haberde İlnur Çevik'e bu görüşmeyle ilgili soru yöneltmiş, kuruma e-posta yoluyla açıklama yapan Çevik, 'Almanyalı Osmanlı' gençlerin çalışmalarını takdir ettiğini belirterek, "Onlara güzel çalışmalarına ve Almanya'da Türk gençlerini sokaktan kurtarmaya devam etmelerini söyledim" demişti.

'PKK VE GÜLEN'E KARŞI DESTEKLENİYOR'

Kuzey Ren-Vestfalya İçişleri Bakanı Reul'ün bilgilendirme raporunda Türk makamlarının 'Almanyalı Osmanlılar'ın faaliyetlerini 'PKK, aşırı solcu Türkler ve Gülen hareketine karşı terörle mücadele faaliyeti olarak değerlendirdiğine' dikkat çekilerek, Almanya'da geçmişte 'Almanyalı Osmanlılar' ile solcu Türk gruplar arasında çatışmalar yaşandığı bilgisine de yer veriliyor.

'ALMANLAR GÜVENDE DEĞİL'

Reul raporunda, son aylarda çok sayıda Türkiye kökenli Alman vatandaşının Türkiye'ye gittiğinde alıkonulduğunu söyleyerek, özellikle Alman güvenlik birimlerinin yakınlarının Türk makamlarınca daha fazla mercek altına alınabileceğine dikkat çekti. Reul bu konuda verdiği bir örnekte, "Kuzey Ren-Vestfalya Emniyet Teşkilatı'nda çalışan bir kişi, aktarma yapmak üzere indiği İstanbul'daki havalimanında somut bir kontrol gerekçesi bulunmamasına rağmen iş ve özel yaşamı hakkında sorulara maruz kalmıştır. Cep telefonu elinden alınmış, güvenlik kodunu girmesi istenmiş ve telefonuna bir saat süreyle el konulmuştur. Daha sonra seyahatine izin verildiğinde ise bir şahıs tarafından gözetlendiğini farketmiştir" dedi.

'BİLGİSAYARLARINIZI TÜRKİYE'YE GÖTÜRMEYİN'

Reul, Kuzey Ren-Vestfalya İçişleri Bakanlığı'nın eyalet resmi daireleri ve emniyet çalışanlarını Türkiye'ye yapacakları seyahatler konusunda bilgilendirdiğini, Dışişleri Bakanlığı'nın genel seyahat bilgilerinin yanı sıra Türkiye'ye seyahatler konusunda güvenlik birimleri için bir genelge de çıkarıldığını belirtti. Söz konusu genelgeyle güvenlik görevlilerinin işyeri bilgisayarlarını güvenlik riskinin yüksek olduğu ülkelere gerçekleştirdikleri özel seyahatlerde yanlarına almamalarının yasaklandığı belirtiliyor.

Bakanlık, özel bilgisayar ve cep telefonlarının da mümkün olduğunca sınırlı bir şekilde alınması tavsiyesinde bulunuyor. Raporda, başta güvenlik alanında hassas konumdaki kişiler olmak üzere tüm güvenlik görevlilerinin bu tür seyahatlerde kendilerini güvende hissetmemeleri durumunda çalıştıkları kurumun gizli korumadan sorumlu yetkilisi ile iletişime geçmesi de isteniyor. (Kaynak: Deutsche Welle Türkçe)