Arap dünyasında geçen hafta: Kürdistan'ı zor günler bekliyor

Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin bağımsızlık referandumu, geçen hafta da Arap basınının en çok tartıştığı konu oldu. Ünlü köşe yazarı Abdülbari Atwan, "Kürdistan Bölgesel Yönetimi'ni zor günler bekliyor... Bağımsız Kürt devletinin başarılı olup olmamasının anahtarı Türkiye’nin elindedir. Türkiye’nin İran’la birlik kurması halinde, bu devleti ne İsrail kurtarabilir ne de ABD" yorumunu yaptı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Arap Basını bu hafta da Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nde (IKBY) 25 Eylül'de düzenlenen 'bağımsız Kürdistan' referandumunu tartışmaya devam etti. Hem Bağdat'taki merkezi hükümet ile Türkiye ve İran'ın birlikte hareket etmeleri, hem de bölgesel yönetime geri adım attırmak için başlatılması muhtemel yaptırımlar, Iraklı Kürtleri zor günlerin beklediği yorumlarına neden oldu. Türkiye ve İran'ın yanı sıra ABD ve Rusya gibi ülkelerin de Irak’ın toprak bütünlüğünden yana olduklarını açıklaması sonrası, IKBY lideri Mesud Barzani’nin hesap hatası yaptığı yönündeki değerlendirmeler de Arap basınında sıkça yer almaya devam etti.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın İran ziyareti de Arap basınında bu hafta önem teşkil eden başka bir gündem maddesiydi. Rai Al Youm gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni ve Arap dünyasının en tanınmış gazetecilerden Abdülbari Atwan’ın bu ziyaretle ilgili değerlendirmeleri epey dikkat çekiciydi.

Bu hafta Arap dünyasını meşgul eden başka bir gelişme de, şüphesiz Suudi Arabistan Kralı Selman Bin Abdülaziz’in Rusya ziyareti oldu. Zira Kral Selman bu ziyaretle, 'Moskova’yı ziyaret eden ilk Suudi Kralı' oldu.

BÖLGESEL DENKLEMLER YENİ BİR BOYUT KAZANIYOR

Lübnan’dan yayın yapan El Nashra internet haber sitesi, Suudi Kralı Selman'ın Rusya ziyareti ve Erdoğan’ın İran ziyaretleriyle ilgili değerlendirmesinde bölgesel düzlemdeki hizalanmanın yeni bir boyut kazandığını ifade etti:

"Erdoğan’ın İran ziyareti ile Suudi Kralı Selman'ın Rusya’ya gerçekleştirdiği ziyaret ve Rusya Devlet Başkanı Putin’le görüşmesi aynı döneme denk geldi. Bu iki ziyaretle ilgili bazı soru işaretleri var. Özellikle de Kral Selman’ın Rusya ziyaretiyle ilgili: Bu iki ziyaret sıradan mı, yoksa başta Suriye ve Irak olmak üzere bölge siyasetinin yeniden şekillenmesinde önemli bir rol mü oynayacak? Erdoğan’ın İran ziyaretiyle ilgili iki lider, görüşmelerin bağımsız Kürdistan referandumu, bölgedeki yeni parçalanmalar, Suriye’deki son gelişmeler ve iki ülke ilişkilerine odaklandığını kaydetti. Kral Selman’ın Rusya ziyaretiyle ilgili ise hem Kral Selman hem de Putin, görüşmelerin iki ülke arasındaki ilişkileri geliştirmeye yönelik olduğunu belirtti. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ise bu ziyareti, iki ülke arasındaki ilişkiler açısından gerçek bir dönemeç olarak nitelendirdi. Özetle söylemek gerekirse bölgedeki denklemler son dönemdeki değişimler ışığında yeni bir boyut kazanmaya başladı. Türkiye, İran-Rus eksenine yakınlaşmaya başladı; diğer yandan Rusya da askeri ve siyasi alandaki kazanımlarını ekonomik kazanımlara dönüştürmeye başladı."

RUS – SUUDİ İLİŞKİLERİNDE YENİ BİR DÖNEM

Suudi gazetesi Sharq Al Awsat yazarlarından Selman El Duseri, Kral Selman’ın bu ziyaretiyle iki ülke arasındaki ilişkilerde yeni bir dönem başladığını ve bunun da bölgesel istikrara olumlu etkilerinin olacağını yazdı:

"Ufukta iki ülkenin ortak çıkarları üzerine kurulu Suudi-Rus ittifakında yeni bir dönem görünüyor. Bu da bölgenin güvenliği ve istikrarına da olumlu bir şekilde yansıyacaktır. Ki bu da aslında, hem Rusya’nın hem de Suudi Arabistan’ın önlerine koymuş oldukları stratejik bir hedeftir. Bu ziyaret bir yandan da Suudi Arabistan’ın kendini vazgeçilmez bir küresel ve bölgesel oyuncu olarak takdim etme çabasıdır. Rusya ve Suudi Arabistan uzun yıllar boyunca sanki aralarında husumet olan iki ülke olarak görüldü. Yakınlaşma çabaları da bir çok yerden darbe yedi. Ancak nesnel gerçekler gösterdi ki, bu durum kesinlikle zannedildiği gibi değil."

Arap dünyasında geçen hafta: Suudi Arabistan'da hiçbir şey eskisi gibi olmayacakArap dünyasında geçen hafta: Suudi Arabistan'da hiçbir şey eskisi gibi olmayacak

'ZİYARETİN HEDEFİ İRAN’A BASKI İÇİN PUTİN’İ İKNA ETMEK'

Katar gazetesi El Raye'nin yazarlarından Mazen Hamad ise ziyaretin tarihsel ve bölgesel denklemler açısından önemini bir kenara bırakarak farklı bir pencereden baktı. Yazara göre, Kral Selman'ın ziyaretinin amacı, Rusya'yı İran’ın dizginlenmesi ve coğrafi yayılmacılığının önünü kesmesi için ikna etmek. Ancak yazar, 'Putin'in bir başkası için Tahran siyasetini değiştirmeyeceğinin' de altını çizdi. Buna göre, söz konusu ülke Suudi Arabistan da olsa, durum değişmeyecek.

Hamadi, 'Mevcut durumda Suudi Arabistan yerine Ankara ve Tahran’ın gönlünü kazanmanın Moskova’nın çıkarlarına daha uygun olduğunu' kaydederek, 'Obama’nın Suriye krizindeki anahtarın birincisini Putin’e teslim etmesinin ardından Trump’ın da ikinci anahtarı teslim etmesiyle, Kral Selman’ın Rusya’ya bizzat kendisinin gitmesinin zaruri bir hal aldığı' yorumunda bulundu.

'KÜRDİSTAN BÖLGESEL YÖNETİMİ'Nİ ZOR GÜNLER BEKLİYOR'

Londra merkezli Rai Al Youm gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Abdülbari Atwan ise Erdoğan’ın İran ziyaretini değerlendirdi. Erdoğan ile İranlı mevkidaşı Hasan Ruhani’nin basın toplantısından 'Kürdistan Bölgesel Yönetimi'ni zor günlerin beklediği' yorumunun çıktığını savunan Atwan, 'Barzani’nin referandum konusunda hesaplarını yanlış yaptığı'nı yazdı:

"Tahran’da Erdoğan ve Ruhani görüşmesinden sonra düzenlenen basın toplantısını izleyenler görecek ki, Kürdistan Bölgesel Yönetimi'ni zor günler beklemektedir. Bölgesel yönetimin 14 yıl boyuca yaşadığı güven ortamı ve refah buharlaşmaya doğru gidiyor. Kürtler ve özellikle Mesud Barzani bir yandan Türkiye tarafının referandum konusunda zayıflığına odaklanmıştı, diğer yandan da İsrailli müttefiklerinin referandum karşıtı tutumunu değiştirmesi için ABD’ye baskı yapacaklarına güveniyorlardı. Bölgede herhangi bir bağımsız Kürt devletinin başarılı olup olmamasının anahtarı Türkiye’nin elindedir. Türkiye’nin bağımsız bir Kürt devletine karşı İran’la birlik kurması halinde, bu devleti ne İsrail kurtarabilir ne de Amerika Birleşik Devletleri. Nitekim Barzani de attığı adımla, Irak Başbakanı Haydar el İbadi’yi İran’ın kucağına itti. Kürtlerin şunu çok iyi idrak etmeleri gerekiyor ki, İsrail ve onunla gizli bir şekilde müttefik olan bazı ılımlı Sünni Arap devletleri, onları sadece komşularına karşı kullanılacak bir kart olarak görüyor. Bu komşu devletler de güçlü ülkelerdir. Ayrıca Lübnan’da Hizbullah’ı, Gazze’de de Hamas’ı yenemeyen, birlik halindeki Türkiye, İran, Irak ve Suriye’yi de yenemez. Önümüzdeki günler de bunu gösterecek."

'KÜRTLER’İN BAĞIMSIZLIK MÜCADELESİ ZORLU OLACAK'

Al Arab Gazetesi yazarı Hayrallah Hayrallah, referandumu ele aldığı makalesinde, 'Kürtlerin bağımsızlık mücadelesinin zorlu bir savaş olacağının artık sır olmadığı' sonucuna vardı:

"Referandumun başarılı olması Irak’ta başbakan Haydar el İbadi’nin siyaseten sonunun geldiği anlamına gelecek. Diğer yandan İran’daki molla rejiminin başvurduğu bütün baskıcı ve kanlı uygulamaların uzun vadede pek bir işe yaramadığı anlamına da gelecek. Ayrıca Erdoğan’ın yaptığı darbeler zincirinin (partideki arkadaşlarına yönelik darbeler dahil) ülkenin çıkarına uygun olduğu konusunda Türkleri ikna edecek bir formül bulamayacağı anlamına da gelecek. Zira, perişan durumdaki ve tarihin çöplüğünde yer alan Suriye rejimi bile artık Kürtlere özerklik vermekten bahsetmeye başladı. Kürtlerin bağımsızlık mücadelesinin zorlu bir mücadele olacağı artık bir sır değil. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin son Ankara ziyaretinde Irak’ın toprak bütünlüğüne vurgu yaptı. Irak’ın toprak bütünlüğü bir anda, Türkiye, İran ve Rusya’nın tasası haline geldi."

Arap dünyasında geçen hafta: Türkiye, ABD'ye baskı için referanduma tepki gösteriyorArap dünyasında geçen hafta: Türkiye, ABD'ye baskı için referanduma tepki gösteriyor

Arap dünyasında geçen hafta: Erdoğan, Orta Doğu'da dengelerin değişmesine liderlik ediyorArap dünyasında geçen hafta: Erdoğan, Orta Doğu'da dengelerin değişmesine liderlik ediyor