Diyarbakır'da Dr. Yılmaz Demir'e tahliye: 'Tanık beyanı yalan, imza delili düzmece'

Diyarbakır’da 27 Ekim’de hasta muayene ederken gözaltına alınan ve çıkarıldığı hakimlik tarafından tutuklanan Diyarbakır Tabip Odası eski yöneticisi Dr. Yılmaz Demir için tahliye kararı verildi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi meclis üyesi seçilen HDP'li eski Diyarbakır Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Yılmaz Demir, geçen yıl görev yaptığı aile sağlık merkezinde hasta muayene ederken gözaltına alındı. Demir, 27 Ekim 2022’de çıkarıldığı Diyarbakır Sulh Ceza Hakimliği’nce tutuklanarak cezaevine gönderildi. Demir’in dosyasına ise gizlilik kararı getirilildi.

MAHKEME TAHLİYE KARARINI VERDİ

Dört aydır ‘örgüt üyeliği’ iddiasıyla tutuklu olan Dr. Yılmaz Demir'in, Diyarbakır 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesinde bugün ilk duruşması görüldü. Mütalaasını açıklayan savcı, Demir’in tutuklu halinin devam etmesini talep etti. Kararını açıklayan mahkeme heyeti, Demir’in yurtdışı yasağı getirilerek tahliyesine karar verdi. Duruşma 5 Mayıs'a ertelendi.

KOPYALA YAPIŞTIR SUÇLAMASI

Gazete Duvar'a açıklama yapan avukat Zeynep Kahraman, şunları söyledi: "26 Ekim 2022 tarihinde iki polis memuru, Yılmaz Demir'i örgüt üyeliği suçlamasıyla TEM şubeye götürdü. Bir gün sonra 27 Ekim 2022'de hakkında tutuklanma kararı verildi. Tutuklanmaya gerekçe olarak Berna Hicran Ayverdi isimli bir kişinin beyanları ve müvekkilin belediye meclis üyeliği yaptığı dönemde 2014 tarihli meclis toplantı tutanağı gösterildi. Meclis toplantı tutanağında müvekkilin ıslak imzası olmadığı halde demokratik özerkliğe yönelik imzası olduğu suçlaması yapıldı. Müvekkilin toplantıya katıldığını belgeleyen imzasından 'kopyala yapıştır' yöntemiyle delil yaratıldı."

'TANIK YALANI BELGELENDİ'

Avukat Kahraman şöyle devam etti: "Dosyanın üzerinde gizlilik kararı olduğu için yapılan araştırmalar neticesinde müvekkilin suçlandığı bahse konu meclis toplantı tutanaklarının dosyada olmadığı tespit edildi. Fiziki olarak belediyeden talebim üzerine tutanakları dosyaya sundum. Tanık beyanında ise müvekkilin kendisiyle birlikte çalıştığına yönelik beyanları olduğu tarihlerde Yılmaz Demir'in hastanede çalışmadığı anlaşıldı. Demir o tarihte özel şirkette işyeri hekimliği yapıyordu. İşyeri hekimliğinde de reçete yazma yetkisi yoktu. Öte yandan tanık beyanına göre Demir Sur'da bulunuyor ve YPG'lileri tedavi ediyordu. Alınan HTS kayıtlarında Demir'in o tarihte Sur'da olmadığı da ortaya çıktı."