Dışkı nakli: Ölümcül enfeksiyonlarda antibiyotikten daha başarılı

Clostridioides difficile enfeksiyonunun tedavisinde dışkı naklinin standart antibiyotik tedavisine kıyasla daha etkili bir yöntem olduğu kanıtlandı.

Google Haberlere Abone ol

Cochrane Sağlık Kütüphanesi

ABD’de bulunan Upstate Tıp Üniversitesi’nden bir profesör öncülüğünde gerçekleştirilen Cochrane araştırmasının ortaya koyduğu üzere, standart antibiyotik tedavisine kıyasla dışkı naklinin ölümcül düzeydeki ishale yol açabilen ciddi bir sağlık sorunu olan Clostridioides difficile (C. diff) enfeksiyonundan kurtulma oranını yükselttiği görüldü. Araştırma, dışkı nakli gerçekleştirilen hastaların yüzde 77’sinin 8 hafta içinde yeni bir enfeksiyon yaşamadığını, buna karşın yalnızca antibiyotik kullananların yalnızca yüzde 40’ının aynı neticeye ulaşabildiğini açığa çıkardı.

C. diff, ‘disbiyoz’ adıyla bilinen zararlı bir bağırsak bakteri karışımı barındıran bireylerin hayatını tehdit eden ishal hastalığına yol açabilen bir bakteri türü. Disbiyozun en sık rastlanan sebebi antibiyotikler aracılığıyla yürütülen tedavi ve antibiyotikler bakteriyel enfeksiyonlar karşısında fazlasıyla etkili olabilirken, ‘bağırsak mikrobiyomu’ diye bilinen ve bağırsakta kolonileşen sağlığa faydalı bakterilere de zarar verebilirler. Çoğu zaman, bu ‘iyi’ huylu bakteri ekosistemi süratle iyileşir; fakat kimi zaman C. diff ve benzeri ‘kötü’ türler faaliyete geçer ve şiddetli ishale sebep olur.

C. diff enfeksiyonuna karşı uygulanan standart tedavi, disbiyozu daha da kötü hale getirebilen antibiyotiklerle gerçekleştirilir. Bu, kısır bir kısa süreli tedavi döngüsüne ve sonrasında yinelen bir enfeksiyona neden olabilir. Bu durum, enfekte olan hastaların yaklaşık üçte birinde görülür. Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri’nin (CDC) aktardığı kadarıyla, sadece ABD’de her yıl neredeyse çeyrek milyon C. diff enfeksiyonu yaşanıyor ve neticede yaklaşık 12 bin yaşama mal oluyor.

Sağlıklı bir donörden alınan dışkının disbiyozlu bir bağırsağa nakledilmesindeki amaç, bağırsaktaki mikropları dengelemek, yeniden sağlıklı bir mikrobiyom oluşturmak ve bu sayede C. Diff’in tekrar yayılması riskini büyük oranda azaltmak. Dışkı bağışı, kan bağışı ile aynı şekilde işliyor. Bağışçılar dışkı bağışlamadan önce hastalık ve enfeksiyon bağlamında taramadan geçiriliyorlar. Sağlıklı dışkı kolonoskopi, nazogastrik ya da nazoduodenal tüp, lavman yahut bir kapsül aracılığıyla nakledilebiliyor. ABD Gıda ve İlaç Dairesi de kısa süre önce C. Diff’in tekrarlanmasını engellemek amacıyla lavman olarak uygulanabilen bir dışkı nakli ürününe onay verdi.

Pediatrik gastroenterolog Aamer Imdad öncülüğünde yürütülen yeni bir Cochrane araştırması, toplam 320 yetişkinle yapılan ve yinelenen C. diff enfeksiyonunun tedavisi için uygulanan dışkı naklinin etkinliğini ve güvenliğini gözden geçiren altı klinik çalışmanın verilerini mercek altına aldı. Danimarka’da iki ve Hollanda, İtalya, Kanada ve Amerika Birleşik Devletleri’nde birer araştırma gerçekleştirildi. Araştırmaya dahil edilen çalışmaların büyük kısmı, dışkı naklini, buna benzer enfeksiyonlarda yaygın biçimde kullanılan ‘vankomisin’ adlı standart bir antibiyotik tedavisi ile karşılaştırdı.

YİNELENEN ENFEKSİYON İHTİMALİNİ BÜYÜK ORANDA DÜŞÜRÜYOR

Değerlendirme, dışkı naklinin uygulanan öteki tedavilere kıyasla yinelenen C. diff enfeksiyonlarının çözümünde daha büyük bir artışa ve antibiyotik kullanılan standart tedaviye kıyasla yan etkilerde azalmaya neden olduğunu ortaya çıkardı.

Imdad, “C. diff enfeksiyonu yaşayan birisinin antibiyotiklerle tedavi edildikten sonraki 8 hafta içinde yeniden C. diff enfeksiyonuna yakalanma ihtimali yaklaşık yüzde 25” diyor: “Enfeksiyonun yinelenmesi riski ikinci atakta yaklaşık yüzde 40’a, üçüncü ataktaysa yaklaşık yüzde 60’a kadar yükseliyor. Kısacası, bir kez bu döngüye girince enfeksiyondan kurtulmak git gide daha da güçleşiyor. Dışkı nakli, disbiyozu tersine çevirebilir ve bu sayede hastalığın yinelenme ihtimalini düşürebilir.”

Yine Dr. Imdad öncülüğünde gerçekleştirilen ikinci bir Cochrane araştırması, temelde ülseratif kolit ve Crohn hastalığından oluşan iki durumu tanımlamak amacıyla kullanılan bir terim olan ‘inflamatuar bağırsak hastalığının’ (IBD) tedavisi için dışkı nakillerinin kullanımını mercek altına alıyor. Yapılan inceleme, ülseratif kolit karşısında umut vaat eden sonuçlar ortaya koyuyor; buna karşın veriler henüz kesin değil. Crohn hastalığının sonuçlarıysa daha da muğlak. IBD’yi tedavi etmek için dışkı nakli gündeme getirilmeden önce daha fazla araştırma yapmak gerekiyor.


Yazının orijinali SciTech Daily sitesinden alınmıştır. (Çeviren: Tarkan Tufan)