Direnişin Metaverse’i

Metaverse platformları milyonlarca insanın avatarlarının bir konserde bir araya gelmesini sağlayabiliyor ise, o zaman aynı avatarların bir siyasi eylemde bir araya gelebileceğini de söyleyebiliriz.

Google Haberlere Abone ol

Fecri Şengür

Eşeğini sağlam kazığa bağlayan Türkiyeliler Metaverse’e arsa alımları ile hızlı bir giriş yaptı. Kadıköy sahilinin hemen paylaşıldığı ve Mars’a el atıldığı haberleri 2022 yılının başında basında yer aldı. Sanal da olsa, ancak zenginlerin ulaşabileceği mülklere sahip olmak, bu çılgınlığı ortaya çıkaran arzulardan biri gibi görünüyor. 

Metaverse platformları (“platform-lar” diyorum çünkü Facebook, yeni adıyla Meta’nın sunduğunun dışında da platformlar var) içinde yaşadığımız dünyanın bir benzerini oluşturarak, burada kendi oluşturduğumuz Avatar’ımız ile paralel sanal bir hayatı yaşayabilme imkânı sunuyor. Ancak bedenen yapılabilecek yemek yemek, uyumak vb. eylemler dışında gerçek yaşamın bir benzeri Metaverse’de yaşanabiliyor.

Örneğin, arkadaşlar, komşular edinmek bu deneyimlerden biri. Avatar arkadaşlarınızla, hatta kim bilir sevgilinizle birlikte ünlü bir sanatçının konserine gidebilirsiniz. Üstelik bu konser Uzak Doğu’da ya da Amerika’da olabilir. Böyle bir konsere, gerçek yaşamda büyük bir statta on-yirmi bin kişi katılabilirken, Metaverse’de milyonlarca insan/avatar katılabilir. Gerçek yaşamınıza da Metaverse’ten ulaşabilirsiniz. Olduğunuz yerden büronuzdaki bilgisayarı açıp çalışabilir, iş yeri arkadaşlarınızın avatarları ile iş toplantısı yapabilirsiniz.

Ve tabi ki alışveriş yapabilirsiniz; sanal bir pantolonu avatarınızın üzerinde dener ve hemen o anda gerçek hayattaki evinize fiziken gelmesi için sipariş verebilir ya da Metaverse’deki evinizin giysi dolabında yerini alacak sanal bir pantolona sahip olabilirsiniz. Bir mağazaya girip, oradaki gerçek bir ürünün tıpatıp benzeri bir ürünün özelliklerini görebilirsiniz. Örneğin, bir otomobile binip Caddebostan’da veya karlı bir havada Erzincan-Erzurum yolunda denemesini yapabilir, kılavuzdaki sürate ulaşabilip ulaşamadığını test edebilirsiniz.

Bunları yapabilmek için tabi biraz paraya kıyıp kaliteli bir sanal gerçeklik gözlüğü takmanız gerekiyor. Öte yandan henüz dünya üzerindeki internet altyapısı, Metaverse gibi platformların veri akışını kesintisiz olarak sağlayabilecek hıza da sahip değil. Ama işin, yukarıda bahsettiğimiz e-ticaret boyutunun farkında olan teknoloji şirketleri, internet altyapısının hızını 5G, 6G … XG’ye çıkarmak için çalışmalarını sürdürüyorlar.

Metaverse’de, çılgınca eğlenmek, çılgınca alışveriş yapmak, konserlere gitmek ve sadece zenginlerin sahip olabileceği şeylere sahip olmak ve her ne yaparsanız yapın ölümün olmadığını bilerek yaşamak, insanın dünyada bir cenneti yaratmanın arifesinde olduğunun işareti sayılabilir. Öyle mi gerçekten?

***

Öncelikle, kapitalist koşulların insanlarda yol açtığı olumsuz ruh hallerini onlara bireysel kaçış fırsatları sunarak kâr’a dönüştürme eğilimi, teknolojideki bu ‘şaşırtıcı olduğu kadar ürkütücü’ gelişmelerin önüne geçilmesinin mümkün olmadığı hissini veriyor. Öte yandan tarih, insanlığın yaşadığı hiçbir değişimin ya da gelişmenin etkisinin, egemenlerce tümüyle kontrol edilebilir olmadığını gösteriyor. Wall Street, Arap Baharı ve Gezi’de olduğu gibi toplumların ezilen kesimlerinin de teknolojiyi, egemenlere karşı kullanabilmesi bir vakıa.

Metaverse platformları milyonlarca insanın avatarlarının bir konserde bir araya gelmesini sağlayabiliyor ise, o zaman aynı avatarların bir siyasi eylemde bir araya gelebileceğini de söyleyebiliriz. Bir sanal konser bile, eyleme dönüşebilir.

Gerçek yaşamda demokratik eylemler, baskıcı anti-demokratik yönetimlerin kötü rüyaları ve zaman zaman kâbusları olur. O yüzden iktidarlara yakın medya kuruluşları, apolitik kesimlere doğru genişlemesini engelleyebilmek için eylemlerde polisin (devletin) gücünü, tutuklamaları, yaralanmaları, hatta ölümleri gösteren caydırıcı nitelikte haberler yaparlar. Eyleme katılan kitleler, sağlıklı düşünmeden hareket eden, öfkeli, sayıca az ve yerlerde sürüklenerek enterne edilen kalabalıklar olarak gösterilmeye çalışılır. Bu görüntüler, apolitik kesimde istese de demokratik bir gösteri yürüyüşü ya da toplantıda yer alma konusunda çekingenlik oluşturur. Oysa baskıcı yönetimlerin provoke etmediği mitinglerde bir şenlik havası olur: Şarkıların, türkülerin söylendiği, dansların edildiği bir karnaval havasında geçer. Baskıcı devletlerin konjonktürel serbestlik zamanlarında, demokratik eylemlere katılımlar da sempatizanlardan, izleyici kitlelere doğru genişlemeye başlar; miting alanları, insanların örgütlü bir toplumun coşkusunu, gücünü ve özgüvenini hissetmeye ve örgütlenme eğilimine girmeye başladığı alanlar olur.   

Metaverse’de siyasi bir eyleme katılmak, bir konsere katılmak gibidir. Metaverse’deki apolitik bir avatar tutuklanma, yaralanma, bir kaza kurşunu ile ölme gibi risklerin olmadığını bilir. Baskıcı yönetimlerin provoke edebileceği bir gücü yoktur. Esasen Metaverse bir veri yığınından başka bir şey olmadığı için hükümetlerin bu alan içerisinde baskı-şiddet kullanma yetkisi yoktur. Buna rağmen, Metaverse platformu ile anlaşıp, yetki kullanma girişiminde bulunsa bile, tutuklama yapamaz, yaralanmalar, ölümler olmaz. Çünkü gerçek yaşamda suça konu olabilecek eylemler sanal alemde suç teşkil etmezler. (Yoksa savaş oyunlarını oynayan tüm çocukların içerde olması gerekirdi)

Bu nedenle, Metaverse, özellikle gerçek yaşamda örgütlülük konusunda zayıf olan Türkiye gibi toplumlarda apolitik toplum kesimlerinin toplumun politik kesimleri ile aynı alanı paylaşarak politikleşmesi ve gerçekte örgütlenme eğilimine girmesinin zemini olma olasılığının adı olabilir. Metaverse içinde dernekler, sendikalar, siyasi platformlar da kurulabilir. Modern çağın örgütleri sadece üyelerini ve ulaşabildiği sınırlı sayıda insanı eylemlere çağırabilirken, Metaverse’de örgüt üyesi olmayan çok sayıda insan/avatar’ın eylemlere katılması söz konusu olabilir.

Öte yandan, teknolojinin fiziki mekânı, uzaklıkları ve zamanı yok eden olanakları sayesinde insanlar dünyanın herhangi bir yerindeki küresel amaçlı bir eyleme katılabilirler. Örneğin Ukrayna’daki savaşı, artırılmış gerçekliğin (AR) Kiev’inde, AR’nin Rus tankları arasında protesto edebilirler. Ya da ulusal bir eylem, diğer ülkelerden avatarların katılımıyla küresel bir eylem niteliğine bürünebilir. Dünya üzerinde yaşanmamış, fiziki kısıtlılıklar nedeniyle yaşanması mümkün olmayacak sayıda protestocunun katılacağı eylemler gerçekleştirilebilir. Metaverse, küresel eylemlerin de zemini olabilir.

Gerçek yaşamda asılan pankartlar kolluk birimlerince hemen toplanıp, idari cezalar vs kesilirken; bu tip hazırlıkların masrafını karşılama olanakları kısıtlı çoğu demokratik mücadele platformu, Metaverse’de bir demokratik eylemin hazırlıklarını hiçbir maliyet yüklenmeksizin yapıp, en geniş kesime duyurabilecek şekilde şehirlerin, ülkelerin hatta tüm dünyanın sokaklarına toplanma, ceza riski olmadan asabilirler.

Metaverse’deki yüzbinlerin katıldığı bir eylemin, bugün twitter’da bir hashtag’in onbinlerce tıklanmasının siyasi otoriteler üzerinde yarattığı sivil baskı etkisini tsunamiye dönüştürebilecek bir etki yaratması beklenebilir.

İnsanlar baskıcı iktidarlara karşı kendilerini hep az ve yenilmiş hissederler. Bu yüzden Twitter, Instagram, Facebook, Youtube gibi mevcut sosyal medya platformlarında beğenme ve paylaşma sayılarının arttığını görmek, insanları iyi hissettirir. Bu iyi hissetme halinin, onbinlerce avatar ile aynı sanal meydanda eyleme katılan bir Metaverse kullanıcısı üzerinde oluşturabileceği etkinin, sanal medya ya da gerçek yaşamdaki yayılma potansiyeline göre çok yüksek olacağını belirtmeye gerek yok sanırım; hele ki örneğin Türkiye’de böylesi etkilerin ancak 8 Mart’larda yaşandığı düşünülürse.

Elbette sanal alemde gerçekleştirilecek eylemlerin gerçek yaşamdaki eylemlere göre avantajlarının yanı sıra, sınırlılıklarının olduğunu kabul etmek gerekir. Ama bunlar çoğunlukla aşılabilir ve avantaja dönüştürülebilir sınırlılıklar…

Öncelikle bazı Metaverse platformlarının yüklediğiniz her bir nesne için yükleme ücreti olarak oldukça yüklü miktarlarda para istediği ve sanal gerçeklik gözlüklerinin binlerce liralık bedelleri dikkate alındığında, toplumların ezilen yoksul kesimleri yakın zamanda Metaverse’de yer alamayacaklar. Ama kapitalizmin sürümden kazanma ve rekabet kaygıları ile ürünleri ucuzlatması sonucu ve/veya Açık Kodçular, Wikileaks gibi kâr değil; daha yaşanılabilir bir dünya kaygısı taşıyan Metaverse platform kurucularının ortaya çıkması ile orta/uzun vadede bunun bir sorun olmaktan çıkması muhtemel.

İkincisi gerçek yaşamdaki siyasi eylemler, genişleyip katılımcıların artması ile bir isyana dönüşme potansiyeli nedeniyle hükümetler ve egemenler açısından gerçek bir alaşağı edilebilme riskini taşırlar. Sanal alemdeki bir siyasi eylem ise, ne kadar genişlerse genişlesin, somut yönetim kurumlarına yönelik doğrudan bir tehdit oluşturmaz; fakat, yukarıda andığımız tsunami etkisi ve genişleme potansiyeli ile gerçek hayattaki bir eylemin motivasyonu haline gelerek dolaylı bir tehdidi örgütleyebilir.

***

Türkiye’de toplumun demokratik dönüşümünün sadece geçmişteki modernist eylem biçimleri ile mümkün olabileceğini düşünen entelektüel bir kesim, sanal platformları, genellikle kapitalizmin toplumu uyuşturma kanalları ve/veya en hafifinden eş dost arasında haberleşmeyi sağlayan ve dolayısıyla siyasi bir zemin olarak kullanılma imkânı zayıf alanlar gibi görme eğiliminde. Bu eğilim, örümcek ağına takılır gibi kaçınılmaz şekilde ağ toplumunun örüntülerine takılmakla sonuçlanacağa benzer.

Zira, bu yaklaşım modern örgütlenme biçimlerinden kopmaya, yaşları itibarıyla bu dönüşümü gerçekleştirecek bilgi ve deneyimi edinmek konusunda isteksiz davranmaya ve bu nedenle ağ toplumunun içine doğmuş, ağda büyümüş ve olgunlaşmış Y ve Z kuşaklarını siyasi eylemliliğe katmak ya da teşvik etmek, en azından onlara rol modeli olabilmek konusunda yetersiz kalmalarına yol açıyor.

Teknolojik gelişimdeki göz kamaştırıcı hızın getirdiği, nesiller arasındaki bilgi, deneyim ve yaşam tarzına dair bu kopuşun olumsuz etkilerinin en aza indirilmesi, geçmişin azımsanmayacak bilgi ve deneyiminin Y ve Z kuşaklarına ve bu kuşakların ağ toplumunda (orta yaşın üzerindeki nesle göre tartışılmaz şekilde üstün) yaşama becerilerinin önceki nesillere aktarılabilmesi için, diğer sanal platformların yanı sıra Metaverse oldukça geniş fırsatlar sunabilecekmiş gibi görünüyor.