Devrim Hareketi, Sol Parti, TKP ve TKH ‘güç birliğini’ ilan etti

'Ülkemizin Geleceğine Birlikte Sahip Çıkıyoruz' sloganıyla Ankara’da yapılan açıklamada, Devrim Hareketi, Sol Parti, TKP ve TKH'nin 'Sosyalist Güç Birliği' kurduğu ilan edildi.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - Devrim Hareketi, Sol Parti, Türkiye Komünist Partisi (TKP) ve Türkiye Komünist Hareketi (THK) 'Sosyalist Güç Birliği' ittifakını kurdu. Konuyla ilgili Ankara’da TMMOB Eğitim ve Kültür Merkezi’nde yapılan açıklamada, "Biz aşağıda imzası olanlar, bu bilinçle ülkemizin eşit, özgür ve bağımsız geleceği için birlikte hareket etmek, emekçi halkın hayati sorunlarının kaynağına karşı ortak bir mücadele geliştirmek üzere aşağıdaki temel mücadele hedefleri doğrultusunda bir araya geliyoruz. Tüm yurtsever insanlarımızı ülkemizin geleceğine birlikte sahip çıkmaya çağırıyoruz" denildi.

'ÜLKEMİZİN GELECEĞİNE BİRLİKTE SAHİP ÇIKMAYA ÇAĞIRIYORUZ'

“AKP’nin yarattığı bu felaketle bütünlüklü bir hesaplaşma geniş emekçi halk kesimleri için adeta bir hayat memat meselesine dönüşmüştür” denilen ortak açıklamada, ”Buna karşı Millet İttifakı’nın sağ ve sermaye yanlısı karakteri ile politikalarının da ülkemizin ve halkımızın gerçek sorunlarına çözüm olamayacağı açıktır” denildi. Üzerlerine düşen sorumluluğu eksiksiz yerine getirileceğinin vurgulandığı açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Önümüzdeki kritik eşikte bu halk düşmanı rejime son vermek için, yirmi yıldır AKP’ye ve onun temsil ettiği bu düzene karşı mücadelenin her aşamasında olduğu gibi, bugün de üzerimize düşen sorumlulukları eksiksiz yerine getireceğiz. Biz aşağıda imzası olanlar, bu bilinçle ülkemizin eşit, özgür ve bağımsız geleceği için birlikte hareket etmek, emekçi halkın hayati sorunlarının kaynağına karşı ortak bir mücadele geliştirmek üzere aşağıdaki temel mücadele hedefleri doğrultusunda bir araya geliyoruz. Tüm yurtsever insanlarımızı ülkemizin geleceğine birlikte sahip çıkmaya çağırıyoruz.”

‘EMEKÇİLERİN TOPLUMSAL MÜCADELEYİ ÖRGÜLEMELERİNİ HEDEFLİYORUZ’

Ortak açıklamanın ardından Devrim Hareketi’nden Ercan Bölükbaşı, Sol Parti’’den İsmail Hakkı Tombul, Türkiye Komünist Partisi’nden Ozan Yılmaz ve ve Türkiye Komünist Hareketi’nden Umut Kuruç yöneltilen sorulara yanıt verdi. Akademisyen Gamze Yücesan’ın moderatörlüğünde gerçekleşen soru cevap bölümünde ilk soru “Sosyalist Güç Birliği’nin stratejisi nedir?” oldu. Sosyalist değerlerin uzunca bir süredir aşındırıldığı bir süreç yaşandığını belirten Kuruç, bu soruya şu ifadelerle yanıt verdi: “Bu sosyalist değerleri yeniden ayağa kaldıracak bir şekilde sorumluluk alan ve bir araya gelen sosyalist partiler olarak bir araya geldik. Gerek dünyada gerek Türkiye’de tek gerçek alternatif sosyalizmdir, sosyalist değerlerdir. Öncelikle bu değerleri yeniden açığa çıkartmak, onun ötesinde halkın yaşadığı, ilericilerin yaşadığı sorunlar ortadayken düzen siyasetinin bunlarla ilgisinin olmadığını görüyoruz. Emekçi halk kitlelerinin siyaset dışına itildiğini görüyoruz. Bizler bu mekanizmaları kurmak, halkın, emekçilerin, işçilerin siyaseti ele geçirmelerini, büyük bir toplumsal mücadeleyi örgütlemelerini hedefliyoruz. Bu doğrultuda alanlarda, meydanlarda buluşacağız."

‘SEÇİMLERDE İŞ BİRLİĞİ YAPACAĞIZ’

Sosyalist Güç Birliği’nin seçime dair bir ittifak olup olmadığı, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Kemal Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu veya Mansur Yavaş’ın adaylığı durumunda güç birliğinin bu isimlerden biriyle uzlaşıp uzlaşamayacağına yönelik soruya TKP’den Ozan Yılmaz yanıt verdi. Türkiye’ye çıkış yolu için kendilerinin bir alternatif olduğunu belirten Yılmaz, “Bunu büyüteceğiz. Güç birliği emekçilerle bir araya gelecek güçlenecek. Buradaki ilkeler doğrultusunda toplumsal örgütlenmeyi sağlayacak ve ülkemiz için çıkış yolu sunacak. Seçime doğru gidiyoruz. Çok doğaldır ki güç birliği bu bağımsız duruşunu ve siyasi alternatifini seçimlerde de güçlendirecek” dedi.

20 yıldır AK Parti karanlığında yaşandığını belirten Yılmaz, “Bunun baş sorumlularından bir tanesi Adalet ve Kalkınma Partisi. Seçimlerde Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarına son verilmesi konusunda da 'güç birliği' üzerine düşeni yapacak. Seçime giderken adaylar tartışılıyor. Ama seçimlerin bir süresi var. Bu tartışmaları biz de izliyoruz ve değerlendiriyoruz. Biz de seçimlerde iş birliği yapacağız. Hem cumhurbaşkanlığı hem parlamento seçimlerinde güç birliğininin bir siyasi alternatif olduğunu vurgulayacak adım atacağız, hem de Adalet ve Kalkınma Partisi’nin karanlık döneminin sonlandırılması için adım atacağız” diye konuştu.

‘HDP’YLE DE MÜCADELE ORTAKLIĞI OLABİLİR’

“Sosyalist Güç Birliği’nin kurulmak üzere olan HDP bloğundan tam olarak farkı ne olacak?” sorusuna Sol Parti’den İsmail Hakkı Tombul yanıt verdi. Tombul şunları söyledi: “Sosyalist Güç Birliği gerçek anlamda bir mücadelenin toplumda halk muhalefeti yaratılmasıyla mümkün olduğunu düşünüyor. Parlamento olanakları ve parlamento pazarlıklarıyla sınırlı bir siyasetin bugünü açıklamayacağını söylüyor. Bunun için de biz ittifak arayışlarımızı ya da sürece müdahale arayışlarımızı bu ülkede yaşayan ezilen halkların, emekçilerin, kadınların, gençlerin bütün sürece müdahale edeceği, örgütlü mücadeleyi yükseltebilecek bir çabaya, mücadeleye talibiz. Parlamento olanaklarını tabii ki reddetmiyoruz. Ama meseleyi parlamento içi pazarlıklarla algılamak yerine, esas olarak toplumun bütün hücrelerine işleyecek bir siyaset örgütlemek ve ülkede gerçek bir devrimci dönüşümü sağlamayı ilke ediniyoruz. Önümüzdeki dönemde de kendimizi sadece partiler ittifakıyla sınırlamayan, bütün toplumsal mücadele örgütlerini yan yana ve kendi geleceklerine sahip çıkacak iradeyi açığa çıkaracak siyasal mücadeleyi örgütlemeye talibiz." 

HDP ile bir görüşmenin olup olmadığı sorusuna ise Tombul, “Sosyalist Güç Birliği daha bugün yola çıkıyor. Henüz herhangi bir yapıyla görüşmedik. Biz bütün siyasi yapılarla da görüşürüz. HDP’yle de belli konularda mücadele ortaklığı iş birlikleri olabilir. Ama sadece seçimle ya da siyasi ittifakla anlaşılmayacak şekilde değerlendirilmesi gerekir. Önümüzdeki dönem Sosyalist Güç Birliği, bu çerçevede adımlarını atacak” diye konuştu.

‘GÜÇLENDİRECEK OLANLARLA MÜCADELEYE VARIZ’

'Türkiye’de 20’nin üzerinde sol sosyalist partilerin olduğunu, neden hepsinin bir araya gelmediği' yönündeki bir soruya yanıt veren Devrim Hareketi’nden Ercan Bölükbaşı, “Bizim kalkış noktamız, ülkemizin, halkımızın bugün yaşadığı sorunlar ve bunların nasıl çözüleceğine dair mücadele hattı. 'Burada, çok büyük bir yoksunluk sorunu var' diyoruz. Bankalar karlarına kar katıyor. Ama emekçiler eziliyor, insanımız yoksullaşıyor. Biz 'temel haklar ücretsiz olsun, özelleştirmeler durdurulsun' diyoruz. Bizim bu başlıklara bir yanıtımız var. Bunları güçlendirecek olanlarla beraber olanlarla mücadeleye varız” dedi.

SOSYALİST GÜÇ BİRLİĞİ'NDEN BEŞ BAŞLIK

Sosyalist Güç Birliği’nin ortak açıklamasında, beş başlık altında çalışmaların ilkeleri sıralandı: 

1 - Ülkenin ve halkın geleceği hakkında tüm kararların, yerli ve yabancı sermaye ile gericiliğin ve emperyalizmin çıkarlarını temsil eden, siyasi iktidarın tek bir kişide toplandığı bu ucube rejim ortadan kaldırılmalıdır. Emekçi halkın siyasete güçlü bir biçimde katılımını sağlayacak, seçim sistemi de dâhil olmak üzere, bütünlüklü bir mekanizma kurulmalıdır.

2 - İnsanın insanı sömürdüğü, eşitsizlik ve adaletsizliğin her gün daha da derinleştiği bu toplumsal ve siyasi düzeni reddediyoruz. Sermaye ve patronların zenginleştiği, emekçilerin her geçen gün yoksullaştığı kriz koşulları hızlı bir çöküşü de işaret etmektedir. Bu gidişi tersine çevirmek, sömürünün ve işsizliğin ortadan kaldırılacağı, insanca bir yaşamın kurulacağı bir cumhuriyet için harekete geçiyoruz. Özelleştirmelere son verilmeli, peşkeş çekilmiş bütün kamu varlıkları ve sektörler kamulaştırılmalıdır. Eğitim, sağlık ve bakım hizmetleri başta olmak üzere tüm insani ihtiyaçlar kamu hizmeti olmalı, eşit ve ücretsiz sunulmalıdır. Emperyalist tekellerin topraklarımız üzerindeki yağmasına son verilmeli, ekonomi planlama ilkesine göre yeniden tasarlanmalıdır.

3 - Bağımsız ve egemen bir Türkiye için emperyalizme karşı mücadelede kararlıyız. Emperyalizmin yeni savaş cepheleri açarak coğrafyamızı yıkıma sürüklediği, savaş örgütü NATO’nun yayılmacı politikalarını en tehlikeli savaş senaryolarıyla hızlandırdığı bir dönemde yıllardır dile getirdiğimiz hedef daha da acildir: Türkiye NATO’dan çıkmalıdır. Ülkemizdeki yabancı üsler kapatılmalıdır.

4 - Devletin tüm kademelerine ve toplumsal yaşama egemen olan tarikatlara, bilimsel düşünceyi ve tüm özgürlük alanlarını yok ederek başta kadınlar, gençler ve çocuklar olmak üzere tüm toplumu dinselleşmeyle baskı altına almaya çalışan gericiliğe karşı, laiklik için bir araya geliyoruz. Tarikat ve cemaat kadrolaşmaları tasfiye edilmelidir. Eğitim birliği sağlanmalı, tarikat ve cemaat okulları ile yurtları kapatılmalıdır.

5 - Yurttaşlığın tesis edilerek etnik, dinsel, mezhepsel ve toplumsal cinsiyetten kaynaklı farklılıklar nedeniyle ayrımcılığın ve karşıtlıkların ortadan kaldırıldığı, herkesin eşit ve kardeşçe yaşayacağı özgür bir cumhuriyet hepimizin özlemidir. Bunu gerçekleştirmek isteyen herkesi ortak mücadeleye davet ediyoruz.