Çiftçi-Sen: Üzümde taban fiyat en az 82 TL olmalı

Üzüm üreticilerinin durumuna dikkat çeken Çiftçi-Sen, TMO'nun piyasayı tüccarlar ve şirketler lehine düzenlediğini belirterek, üzümde taban fiyatın en az 82 TL olması gerektiğinin altını çizdi.

Google Haberlere Abone ol

İZMİR – Çiftçiler Sendikası (Çiftçi-Sen), üzüm üreticilerinin durumuna ilişkin yazılı açıklama yaptı. Tarımsal girdi fiyatlarının giderek yükselmesi, ürün fiyatlarının baskı altında tutulması yetmiyormuş gibi yaşanan iklim krizinin de üretim sürecini olumsuz etkilediği belirtilen açıklamada, geçimini üzümden sağlayan binlerce ailenin iklim krizi karşısında çaresiz kaldığı dile getirildi.

Yağışların, sıcağın ve soğuğun olumsuz etkisine değinilen açıklamada, “Yağışların düzensiz olarak devam etmesi nedeniyle oluşan aşırı nem yüzünden asmalarda bir mantari hastalık olan Mildiyö (pornos), külleme gibi hastalıkları yaygın olarak ortaya çıkardı. Üreticiler kimyasalların aşırı sıcakta nasıl bir etki yaratacağını bilmeden geçmiş yıllardan çok daha fazla kimyasal girdi kullanmayı çare olarak gördüler. Şaraplık, sofralık üzüm bağları ayrımı olmadan üzüm bağlarında ciddi ürün kayıpları ortaya çıktı. Öyle ki bazı bağlardaki kayıplar yüzde 70-80 i buldu” denildi.

'TMO PİYASAYI TÜCCARLAR VE ŞİRKETLER LEHİNE DÜZENLİYOR'

Bazı yöreler enerji ve maden yatırımlarından daha az etkilendiğinden verimliliğini korurken, bazı bölgelerdeki bağlarda ise daha fazla girdi kullanılmak zorunda kalındığı halde ürün kalitesinin düşük olduğu belirtilen açıklamada, verimliliğin ise ortalamanın yüzde 50-60 altında kaldığı kaydedildi. Üretim sürecinde yaşanan sıkıntılar, kalite düşüklüğü ve verimlilik kayıpları bilinmesine rağmen, hasat döneminin yaklaştığı bu günlerde TMO'nun stoğundaki kuru üzümleri geçen yılın fiyatlarıyla piyasaya sürerek piyasayı tüccarlar ve şirketler lehine düzenlediği ifade edilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi;

“Siyasi iktidarın TMO eliyle uyguladığı politikalar yüzünden üreticilerin pazara erişimi zorlaşmakta, borç sarmalından kurtulamadığı gibi alım gücü her geçen gün daha da zayıflamakta, her yıl daha da yoksullaşmaktadır. Çok yıllık bir bitki olan üzüm para etse de, etmese de, kendisinin ve çalışan aile fertlerinin yevmiyelerini dahi karşılamasa da umudunu daha sonraki yıllara taşıyarak üretimini devam ettirmek zorunda kakmaktadır. Ama artık iklim krizinin ve girdi fiyatlarındaki yoğun artışın yarattığı problemlerle baş edemez hale gelmiş durumdadır. Birçok üretici 'bağıma bakmazsam hiç olmazsa borçlanmışta olmam' diye düşünür haldedir”

'TABAN FİYAT EN AZ 82 TL OLMALI'

Açıklamada, üzüm üreticilerinin insanca yaşayabilmesi ve üretimlerini devam ettirebilmeleri için en azından kuru üzüm maliyeti olan 52,50 TL'nin üzerine yüzde 25 kar payı+ yüzde 25 insanca yaşam payı eklenerek fiyat belirlenmesi gerektiği vurgulandı. Bu hesaplamaya göre referans taban fiyatın ise en az 82,00 TL olması gerektiğinin altı çizilen açıklamada, yapılması gereken şöyle sıralandı;

-Gerek Uluslararası sözleşmelerden gerekse de Anayasa’dan gücünü alan çiftçilerin sendikal örgütlenmesi fiyat belirlemelerinde sürece dahil edilmelidir.

-Kuru üzüm fiyatlarında maliyet, kar payı ve insanca yaşama payı gözetilerek sendikamızın referans fiyatları üzerinden TARİŞ tarafından destekleme alımı yapılmalı, hükümet bu konuda desteğini vermelidir.

-TMO piyasayı şirketler lehine düzenlemekten vazgeçmelidir. Ziraat Odaları, Birlikler, kooperatifler vb. çiftçi örgütleri de demokratik yapılara kavuşturulmalı,4572 sayılı kooperatif yasasının şirketler lehine olan hükümleri kaldırılmalı, TARİŞ, üretimden pazarlamaya kadar olan zincirin her halkasında, yönetim organlarında, üreticilerin söz ve karar sahibi olacağı şekilde yeniden yapılandırılarak kuru üzüm alımında devreye sokulmalıdır.

-İklim krizinden aşırı etkilenen bölgeler “Afet Bölgesi” ilan edilmeli, üreticilere devlet tarafından telafi edici ödemeler yapılmalıdır.

-Üzüm üreticilerinin bankalara ve kamuya olan borçları en az bir yıl faizsiz ertelenerek taksitleri yıllara bölünmelidir. Verimlilik kaybı yüzde 30 ve üzeri olan üreticilere, üretimleri sürdürebilmeleri için faizsiz kredi verilmelidir.

-Şaraplık üzüm üreten üreticilerin üzümlerini işleyip satabilecekleri yasal düzenlemeler yapılmalı ve ürünlerini işleyerek satmaları konusunda teşvikler verilmelidir.

-İklimi ve üretimi olumsuz etkileyen enerji ve madencilik faaliyetlerine tarımsal alanlarda izin verilmemeli, faaliyette olanlar da kapatılmalıdır.

-Tarım Sigortaları Yasası şirketlerin kazancını artırmak için değil, üzüm üreticilerine zor günlerinde yardımcı olmak amacıyla yeniden düzenlenmelidir. Kullanılan kimyasalların, değişen iklim koşullarında (aşırı sıcaklar v.b) bağları olumsuz etkileyip etkilemediği, hastalıkların artmasında rolünün olup olmadığı kamu eliyle araştırılmalıdır.

-Üreticilerin üretimleri sürecinde zirai kimyasallardan ve şirketlere bağımlı girdilerden kurtulmaları için Hükümet ve yerel yönetimler agroekolojik üretime ilişkin araştırmalara yönelmeli, bu konuda üreticilere eğitimler vermelidir. Kamu agroekolojik üretime yönelen üreticilere teşvikler vermelidir. (DUVAR)

Etiketler ÜZÜM ÇİFTÇİ