CHP’li Hakverdi’den cezaevleri raporu: 'Çıplak arama yapılıyor'

CHP'li Ali Haydar Hakverdi, cezaevlerine yaptıkları ziyaretleri anlattı: 'iPad şifresi örgütsel şifre, coğrafya kitabındaki harita örgütsel doküman sayıldı, çıplak arama yapılıyor.'

Google Haberlere Abone ol

ANKARA- CHP Ankara Milletvekili Ali Haydar Hakverdi, TBMM İnsan Hakları Komisyonu Hükümlü ve Tutuklu Haklarını İnceleme Alt Komisyonu olarak geçen hafta yaptıkları cezaevleri ziyaretlerine ilişkin rapor hazırladı. Komisyon heyeti, Kırıkkale F Tipi ile Afyonkarahisar T Tipi cezaevlerinde incelemelerde bulundu, tutuklu ve hükümlülerle görüşme gerçekleştirdi.

KIRIKKALE CEZAEVİ’NDE TÜNEL KAZDILAR: YAKALANINCA KOĞUŞU DAĞITTILAR

Kırıkkale F Tipi Cezaevi’nde yapılan inceleme sonucu tespit edilen sorunları anlatan Hakverdi, şikâyet edilen hususları şöyle aktardı:

"• Kırıkkale F Tipi cezaevine ziyaretimizden 15 gün önce, tünel kazma girişimi gerçekleşmiş. Tünelin kazma girişiminin nereye kadar ilerlediği ve hangi aşamada fark edildiğini tespit etmemiz mümkün olmadı. Mahkûmların kaçma girişimi için başlattıkları tünel çalışması sonrası, cezaevi idaresi tarafından bütün koğuş ve hücrelere baskınlar ve yoğun aramalar yapılmış. Yüzden fazla mahkûm farklı cezaevlerine sevk edilmiş, kalan mahkûmların tamamının da hücre veya koğuşu değiştirilmiş. Karşıt görüşlü örgütlerin eline ailesinin telefon ve adres bilgilerinin geçtiğini, bu sebeple aileleri için kaygılandığını beyan eden mahkûm da oldu. Yan yana hücrelere konulan mahkûmların, birbirlerine tehdit notları yazdıklarına şahit oldum.

‘SULAR ÇAMURLU AKIYOR, AYDA BİR SPORA ÇIKIYORLAR’

• FETÖ davasından hüküm özlü mahkûmlar, yalnızca kendi havalandırmalarının telle kaplı olduğundan şikâyetçiler. Yalnızca kendi hücrelerindeki arkadaşları ile ayda bir saat spora çıkarıldıklarını söylüyorlar. Bütün mahkûmlar, suların çamurlu aktığından şikâyetçi. Öğle yemeklerinden memnun olan mahkûmlar, akşam yemeklerinden çok şikâyetçi olduklarını dile getirdiler.

• Cezaevlerinde 18 aydır açık görüş yapılmıyor, kapalı görüşler de çok sınırlı. Ziyaretçi kısıtlamalarından kaynaklı mahkûmlar, “Evladımın 18 aydır kokusunu içime çekemedim”, "Ben içeri düştükten sonra evladım doğdu, kapalı görüşte sarılıp temas kurup oynatmıyorum, telli camın arkasından da iletişim kuramıyoruz", "7 yıldır annemi göremiyorum, yol uzak, para yok sevk de yapmıyorlar ailemin yanına" serzenişlerinde bulundular.

‘iPAD ŞİFRESİ ÖRGÜTSEL ŞİFRE SANILDI, MEKTUBA EL KONDU’

• IŞİD terör örgütü üyeliğinden yargılanarak mahkûm olan bir kişi şu ifadelerde bulundu: “Türkiye, Avrupa gibi gösterilip, Orta Doğu ülkeleri gibi yönetiliyor.”

• Cezaevinde gerçekleştirdiğimiz görüşmede bir mahkûm; “Eşim evimizde kullandığımız iPad şifresini unuttuğu için bana sormuştu. Ben de “Askeri lisesindeki okul numaram iPad şifresi olabilir, bir dene” diye mektupla şifreyi yazdım. Mektup eşime gönderilmeden önce, inceleme komisyonu tarafından okundu ve iPad şifresi olan okul numaramı örgütsel şifre olarak nitelendirdiler. Mektubuma el koydular, bana da ikaz verdiler; oysaki ben sadece bu şifre olabilir, bunları dene dedim. İnceleme komisyonu buna örgütsel şifre dedi” iddialarında bulundu.

• Cezaevlerinde telefon hakkı ve görüş hakkı konusunda da sıkıntılar yaşanmaktadır. Mahkûmlar “Haftada 20 dakika telefon görüşme hakkımız var. 10’ar dakikada 2 ayrı numara ile görüşme hakkımız olmasına rağmen, 20 dakika içinde tek seferde bir numara ile görüşmek zorunda bırakılıyoruz” diyor. Telefon hakları hafta sonu da kullanılabilirken, sadece hafta içi mesai saatlerinde kullandırıldığı için, okula giden evladı ile görüşemediğinden şikâyet eden çok sayıda mahkûm oldu. Kapalı görüş saati bir saat uygulanıyor. Yeni düzenlemede ise 1,5 saate kadar artırıldı; ama o da idarenin tasarrufunda.

‘COĞRAFYA KİTABINDAKİ HARİTA ÖRGÜTSEL DOKÜMAN OLARAK SAYILMIŞ’

• Mahkûmlara kelepçeli muayene kural haline gelmiş. Diş hekiminde kelepçe hiç çıkartılmıyor, diğer branş doktorlarının muayenelerinde ise sorumluluk tamamen doktorun inisiyatifine bırakılmış, doktorlar da bu sorumluluğu almak istemiyorlar. İnsan onuruna aykırı kelepçeli muayeneyi mahkûmlar kabul etmiyor. 'Doktora gidebilmek bir dert, muayene olabilmek ayrı bir dert. Bazen revir için başvuruyorum, haftada bir sıram gelene kadar şikâyetim anlamsız kalıyor' diyen mahkûmlar oldu.

• Yasaklama kararı olmamasına rağmen mahkûmlara verilmeyen gazete ve dergiler var. Koğuşların yapısal durumu, koğuşlardaki kalanların sayısı, yangın çıkarma ihtimali gibi gerekçelerle kitap sınırlamasında aynı cezaevi içerisinde bile farklı uygulamalar olabiliyor. Sadece Kur’an-ı Kerim kitap sınırlamasına dâhil değil; ama tefsirler sınırlamaya dâhil. Milli Eğitim Bakanlığı’nın yayınladığı Coğrafya kitabının arkasında, sağır ve dilsizler için hazırlanan harita, örgütsel doküman olarak sayılmış ve soruşturma başlatılmış.

‘BAZI MAHKÛMLAR İÇ ÇAMAŞIRININ ÜZERİNE AMELİYAT ÖNLÜĞÜ VERİLEREK, BAZILARI ÇIRILÇIPLAK ARANIYOR’

• Cezaevinde kendine zarar verme ihtimali olanların, kısa süreli olarak tutulduğu bir oda var; bu odaya “Süngerli Oda” deniyor. Mahkûmların bu odada saatlerce elleri ve ayakları kelepçeli bir şekilde tutulduğu ve darp edildiğini dile getiren; hatta darp raporunun olduğunu ileri süren bir mahkûmun şikâyetlerini dinledik.

• Bir hücreye sabah 8.30’da, akşam 22.05 ve gece yarısından sonra saat 02.30 sularında sık aralıklarla baskınlar yapıldığını ve odalarının darmadağın edildiğini anlattılar.

• Çıplak arama konusunda ise; bazı mahkûmlar iç çamaşırının üzerine ameliyat önlüğü verilerek, bazıları ise çırılçıplak arandığını söylediler."

‘0.5, 0.7 UÇLU KALEMLER YASAK’

Hakverdi, Afyonkarahisar T Tipi Cezaevinde yaşanan sorunları ise şöyle ifade etti:

• "'Sayımlarda infaz koruma memurları içeri girmiyor. Sabah ve akşam ayakta ve elbiselerimiz giyinik olarak sayım vermek zorundayız. Şort veya terlik kabul etmiyorlar, bize eziyet yapılıyor' diyorlar. İdare ise, 'Pandemi sebebi ile sayımlarda koğuşlara girilmiyor. Mahkûmun sağlıklı olup olmadığını ayakta duruşundan anlamak, giyinmelerini ise hayattan kopamamaları için istiyoruz' ifadelerini gerekçe gösteriyor.

• Bir mahkûm, 'Defterime yazdığım yazılar terör propagandası sayıldı, soruşturma açıldı. İnfaz hekimliğine şikâyetim kabul oldu; ama defterimi hâlâ vermiyorlar. 0.5, 0.7 uçlu kalemler yasak' diyor.

• Kişi başı 11 lira 50 kuruş istihkak veriliyor. Her geçen gün artan ürün fiyatları ile bu rakam kuşa dönmüş. Sabahları verilen peynir, uzunca süre verilemiyor.

• İaşe miktarları 01/03/2021 tarihinden itibaren uygulanmak üzere;
- Hükümlü ve tutuklular ile görevi başında bulunan personel için 10,00 TL'den 11,50 TL'ye;
- Ceza infaz kurumlarında barındırılan çocuk hükümlü ve tutuklular için 18,00 TL'den 23,00 TL'ye;
- Kurumda annesiyle birlikte kalan çocuklar ile süt emziren hükümlü ve tutuklu anneler ve hamileler için 18,00 TL'den 23,00 TL'ye yükseltilmiş durumdadır." (DUVAR)