Cevdet Akay: 'İşçilerin fonu, patronlara teşvik fonuna dönüştü'

CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay, "1999 yılında kurulan İşsizlik Sigortası Fonu, 2016 yılından bu yana işverene destek sağlayan bir yapıya, işveren destek fonuna dönüşmüş durumda" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - SSK ve BAĞ-KUR emekli aylığına yüzde 5 ek zam yapılmasını ve en düşük emekli maaşının 10 bin liraya çıkarılmasını öngören düzenlemeyi de içeren kanun teklifinin bütçe komisyonunda konuşan CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay, “Sigortalının prime esas aylık brüt kazancı üzerinden hesaplanan yüzde 2'lik işveren, yüzde 1'lik sigortalı kesintileri ve yüzde 1'lik devlet payı gelirleriyle büyüyen İşsizlik Sigortası Fonu'nda Aralık 2023 itibarıyla 196 milyar 950 milyon birikmiş. İlk destek ödemesinin yapıldığı Mart 2002'den Aralık 2023 tarihine kadar ise sadece 69 milyar 502 milyon lira işsizlik ödemesi yapılmış. İşini kaybeden sigortalıların uğradıkları gelir kaybını telafi etmek amacıyla 1999 yılında kurulan İşsizlik Sigortası Fonu, 2016 yılından bu yana işverene destek sağlayan bir yapıya, işveren destek fonuna dönüşmüş durumda" ifadelerini kullandı.

Akay'ın açıklamaları şöyle:

İŞÇİNİN FONUNDAN SON BİR YILDA; İŞÇİYE 15 MİLYAR LİRA, İŞVERENE 28 MİLYAR LİRA ÖDEME YAPILDI: İş Kurumunun İşsizlik Sigortası Fonu'na ait son yayımlanan bağımsız denetçi raporuna göre, Fon'un varlığı 132 milyar 910 milyon lira; Fon'da bu kadar çok para birikmesinin nedeni işsiz kalan işçilerin sayısının az olması değil, Fon'dan yasal olarak yararlanma koşullarının ağır olması. İşsizlik ödeneği kapsamında yapılan ödeme 15 milyar 455 milyon, işverenlere verilen destek ödemesi ise 28 milyar 413 milyon; gördüğünüz gibi işverene neredeyse, yaklaşık 2 katına yakın yapılan bir ödeme var. İşte, tam bu yüzden işçiler için kurulan Fon resmen patronları teşvik fonuna dönüşmüş durumda. Bu durum, İşsizlik Sigortası Fonu'nun kuruluş amacına aykırı, sosyal devlet ilkesiyle çelişmektedir.

İŞSİZLİK SİGORTASI FONU, 11 MİLYAR LİRALIK ALACAĞINI TAHSİL EDEMEMİŞ: 30 Eylül 2023 itibarıyla bağımsız denetim raporunun mali tabloları incelemesinden ve benim incelemelerimden tespit ettiğim 41 milyar 883 milyonluk bir diğer alacaklar kalemi var, bu rakam 2022 yılı sonunda 28 milyarmış, bu diğer alacaklar kaleminin detaylarının ne olduğunu merak ediyoruz. Aynı şekliyle, uzun vadeli alacaklar var, bu da 11 milyar 500 milyon civarında; bu kalemin detaylarını da merak ediyoruz. Burada önemli bir diğer husus İşsizlik Fonu'nun direkt nakit akışını etkileyecek olan borçlardan alacaklar kalemi var. Bu tutar, 2022 yıl sonunda 53 milyon 684 bin liraymış, yine, eylül sonunda da aynı şekliyle duruyor yani hiçbir tahsilat yapılamamış, temerrüde düşmüş bir bakiye olduğu görülüyor.

İŞSİZLİK FONUNDAN GAP’A BARAJ OLMUŞ: Yine, devam edecek olursak Türkiye'de 2008 yılından itibaren İşsizlik Sigortası Fonu çeşitli sebeplerle asıl amacının dışında kullanılmaya başlanmış. 2008 yılında 5763 sayılı Kanun'la fonun ekonomik kalkınma ve sosyal gelişmeye yönelik altyapı yatırımlarının finansman kaynağı olarak kullanılmasının önü açılmış. Bu değişiklikle GAP'a 2008 yılından 2012 yılına kadar 11 milyar 511 milyonluk bir ödeme yapılmış yani Fon'un kuruluş amacının dışında kullanılmaya başlanmış. İşsizlik fonu adeta GAP’a baraj olmuş. Asıl amacı, işsiz kalan işçilerin finansmanının sağlanması, sıkıntısının giderilmesi olduğu hâlde bu uygulama kabul edilebilir bir uygulama değil.

EMEKLİLERİMİZİN TEMMUZ AYINA KADAR BEKLEYECEK DURUMU YOK: En düşük emekli aylığının 10 bin TL'ye çıkarılmasıyla ilgili, bizim aylardır hem Plan ve Bütçe Komisyonunda belirttiğimiz hem de Genel Kurulda ifade ettiğimiz bu en düşük emekli aylıklarının en az asgari ücret seviyesinde olması gerekliliğini buradan bir kez daha vurguluyoruz, bunun asgari ücrete bağlanması gerekiyor. Memur emeklileri ile işçi ve BAĞ-KUR emeklileri arasındaki farkın giderilmesiyle yüzde 5'lik ilave zam olumlu bir uygulamadır ama yine aradaki makası kapatmamaktadır. Yüzde 12'lik tutarı yaklaşık yüzde 6,8-7 civarına indirmektedir. Temmuz ayında eşitleneceği söyleniyor ama temmuz ayına kadar bu enflasyonist ortamda emeklimizin bekleme durumu yoktur. Bir an önce emeklimizin durumunun iyileştirilmesi gerekmektedir. Emeklinin aldığı emekli ikramiyesinden tutun da emekli maaşına kadar her türlü tutarın iyileştirilmesi gerekiyor.”