Çanakkale Barosu'ndan kadın avukata polis tacizine tepki: Düşmanlık arz eden bir tavır

Çanakkale’deki “Geçinemiyoruz” eylemleri sırasında bir kadın avukata yönelik gözaltı uygulaması, şiddet, tehdit ve cinsel içerikli taciz iddialarına Çanakkale Barosu tepki gösterdi.

Çanakkale Adliyesi önünde, aralarında Çanakkale Barosu Başkanı Soner Aydın’ın da bulunduğu çok sayıda avukat, polis şiddetine tepki gösterdi.
Google Haberlere Abone ol

ÇANAKKALE - 24 Kasım tarihinde Çanakkale’de yapılan “Geçinemiyoruz” eylemi sırasında aralarında bir kadın avukatın da bulunduğu 14 kişi gözaltına alındı. Kadın avukat kendisine uygulanan şiddeti, taciz ve tehditleri nedeni ile suç duyurusunda bulunurken, Çanakkale Barosu polis şiddetini Çanakkale Adliyesi önünde protesto etti.

‘KAMERALAR ÖNÜNDE TACİZ GERÇEKLEŞTİ’

Polisin gözaltı uygulaması sırasında kadın avukatın, kendisinin avukat olduğunu ve protestoculara yapılan müdahalenin haksız olduğuna yönelik itirazı üzerine, bir erkek emniyet mensubu tarafından tehdit edildiği ve hakarete maruz kaldığı ifade edildi. Kadın avukata yönelik cinsel içerikli ve taciz boyutuna varan el işareti yapıldığı da ifade edildi. Çanakkale Adliyesi önünde, aralarında Çanakkale Barosu Başkanı Soner Aydın’ın da bulunduğu çok sayıda avukat, polis şiddetine tepki gösterdi. Çanakkale Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Ezgi Deniz Ünsal, “Bu yaşananlar onlarca kişinin içerisinde ve yine onlarca kameranın önünde cereyan etmiştir” dedi.

‘ŞİDDET POLİS ARACINDA DA DEVAM ETTİ’

Müdahalenin ardından kadın avukatın da hukuka aykırı biçimde ve zor yoluyla gözaltına alınarak polis otobüsüne bindirildiğini ifade eden Ünsal, “Yapılan muamelenin haksızlığını ve avukat olduğunu polis otobüsünde tekrar dile getirmesi üzerine, bu kez de bir kadın emniyet mensubu tarafından fiziki şiddete ve kötü muameleye maruz kalmıştır. Anayasa ve ilgili mevzuat gereği yargının eşit kurucu unsuru olan avukatın ancak ağır cezalık suçlarda ve suçüstü halinde gözaltına alınabileceğini bir emniyet mensubunun bilmemesi mümkün değildir” dedi. Polisin uygulamasını “keyfi” ve “mesleki düşmanlık arz eden bir tavır” olarak değerlendiren Ünsal, polisin bir avukatın ifadesini alamayacağı yasa kuralını hatırlatarak, kadın avukata yönelik polis şiddetinin kabul edilemez olduğunu dile getirdi. Ünsal, “Zaman ve mekân sınırlaması olmaksızın bir kamu hizmeti olan avukatlık mesleğiyle ilgili olarak meslektaşımızın maruz kaldığı bu hukuksuz muamele ile ilgili olarak ilgililer hakkında kendisi tarafından suç duyurusunda bulunulup gerekli yasal işlemler başlatılmıştır. Ancak, münferit de olsa yapılan bu keyfi muamele, görevini yapmaya çalışan bir avukatın, açıkça suç teşkil eden, hukuka aykırı ve keyfi bireysel tercihlerle engellenmesi cüretini göstermesi bakımından da düşündürücü, hukuk devleti ve hukuk güvenliği adına endişe vericidir” dedi. (DUVAR)