Çanakçı halkından 5'inci HES'e tepki: Kanser gibi derelere yapıştınız

Görele Deresi'nde kurulmak istenen 5'inci HES projesine karşı açılan dava görüldü. Duruşma sonrası yapılan basın açıklamasında, “Her dere üzerinde kanser virüsü gibi HES kurmayı bırakın” denildi.

Duruşma sonrası Çanakçı halkı adına açıklamayı avukat Remzi Kazmaz yaptı.
Google Haberlere Abone ol

Fatih Saygın

DUVAR - Giresun’un Çanakçı ilçesindeki Görele Deresi üzerinde yapılmak istenen hidroelektrik santraline verilen ÇED olumlu raporunun iptali talebiyle 14 Haziran 2022de açılan dava, bugün Giresun İdare Mahkemesi’nde görüldü.

Mahkeme, kararı daha sonra tebliğ etmek üzere duruşmayı sonlandırdı. Duruşma sonrası Çanakçı halkı adına açıklama yapan avukat Remzi Kazmaz, “Çanakçı içme suyu, insanlığın suyudur. Biz içme suyumuzu derelerden alıyoruz. Bırakın yakamızı, bırakın her dere üzerinde bir kanser virüsü gibi HES kurmayı” dedi.

‘ÇANAKÇI VADİSİ MAHVOLACAK’

Davaya çevreci Avukat Remzi Kazmaz, Cumhuriyet Halk Partisi Giresun İl Başkanı Gültekin Uzunalioğlu Avukat Gazi Dörücü ve Çanakçı halkı katıldı.

Yapılmak istenen HES projesiyle, Çanakçı ilçesindeki Karabörk köyünden tünele alınacak Görele Deresi, 7 kilometre sonra ilçe merkezinde tekrar vadiye boşalacak. Böylece derenin 7 kilometrelik kısmına sadece can suyu bırakılacak. Bölgede ayrıca UNESCO Acil Koruma Gerektiren Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'nde yer alan ‘kuş dilinin’ konuşulduğu Kuşköy de yer alıyor.

Duruşmanın başlamasının ardından mahkeme başkanı önce ilçe halkını dinledi.  Söz alan köylülerden Hayrullah Şahin, ilçelerinde gerçekleşecek beşinci HES projesinin, bölge ikliminde yıkım yaratacağını dile getirdi. Dere üzerinde hali hazırda dört tane kurulu HES’in olduğunu kaydeden Şahin, “Bizim deremizin özelliği, Samsun’dan Sarp’a kadar olan akarsular içinde çok sayıda göl barındıran bir dere olması. Burada türü yok olmak üzere olan su samurları yaşıyor. Şu an bölgemizde yarım metre kar olması gerekirken bahar havası yaşanıyor. Mevcut HES’ler zaten iklimi bozdu. Başka enerji yöntemleri düşünsünler. Kolay para için bunu tercih ediyorlar. Bir kişi para kazanacak diye Çanakçı Vadisi mahvolacak” dedi.

‘BURAYA KIYMAYALIM’

İlçe halkından Ali Köse de HES’lerin yapılmasıyla bölgede çevresel sorunların arttığını söyledi. Vadide suyun azalmasıyla sivrisinek sorunu yaşandığını dile getiren Köse, “Bölgemiz koruma alanında bir yer. Deremizin kurtulup lağım akarına çevrilmesini kabul etmiyoruz” diye konuştu.

Çanakçı Vadisi Çevre Koruma Platformu Başkanı Harun Şahin ise projenin çevreye etkisinin hukuka aykırı olduğunu söyledi. Şahin, “Verilen ÇED raporu bütüncül havza değerlendirilmeden yapıldı. Köylülerimiz, HES’e karşı. Biz keşif yapılmasını ve kararın ona göre verilmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı.

İlçe halkından Osman Bilge de HES projesinin bölgedeki mikroklima ve biyoçeşitliliğe geri dönülmez zararlar vereceğini ifade ederek “Buraya kıymayalım. Bunun geri dönüşü yok” şeklinde konuştu.

‘PROJE DOSYASI ÇOK EKSİK VE HATALI’

Mahkeme başkanı daha sonra avukatlara söz verdi. İlk sözü alan Remzi Kazmaz, mevcut HES projesinin bölge üzerinde bir yıkım olduğunu dile getirdi: “Bir avuç suda zaten 4 tane HES var. Projede bütüncül havza planlaması yok. Bakanlıktan bir Allah’ın kulu gelip bakmamış. Can suyu verilecek alanda yedi tane göl var. Bunlar tamamen kuruyacak. Projede suyun debisi 2018 verilerine göre alınmış. ÇED ise 2022 tarihli. Bu hukuka aykırı bir durum. Bölgede yer alan tarihi köprü ve tarihi kale patlamalardan zarar görebilir, HES projesinde yer almıyor. Aynı bölgede HES regülatörünün yapılacağı noktanın bitişiğinde içme suyu projesi var. Fakat bu da HES projesinde yok. Bu proje gördüğüm en eksik ve hatalı proje dosyası. Yürütmenin durdurulmasını kararını ve bölgede keşif yapılmasını talep ediyoruz. Proje tanıtım dosyası ile bilirkişi raporunun farklı olduğu ortaya çıkacak.”

‘KAMU YARARI YOK’

Dava avukatlarından Gazi Dörücü de HES proje dosyasında çok büyük eksiklikler bulunduğunu yineledi. HES regülatör borularının bölgedeki evlerin yanından geçeceğini belirten Dörücü, “Bir sızıntı, bölgede felaket yaşatabilir. Sürdürülebilir kalkınma ile sürdürülebilir çevre arasında denge gözetilmelidir. Orada yaşayan insanlarla görüşülmeden, uzun süreli gözlem yapılmadan hazırlanan soyut bir proje. Çevrenin somut koşulları hiç dikkate alınmadan kar odaklı bir proje hazırlanmıştır. Kamu yararı bulunmamaktadır” dedi.  

Dava avukatları arasında yer alan CHP İl Başkanı Gültekin Uzunalioğlu da bölgenin korunması gereken bir bölge olduğunu ifade etti. Verilen ÇED olumlu raporunun hukuki bir dayanağı olmadığını dile getiren Uzunalioğlu, "ÇED raporu hazırlanırken 2018 verileri dikkate alınmış. Ayrıca ÇED imzacısının yetki süresi sona ermiştir” diye konuştu.

Şirket avukatları ise ÇED’in hukuki olduğunu dile getirerek davanın reddini talep etti.  Mahkeme heyeti kararını daha sonra tebliğ etmek üzere duruşmayı sona erdirdi.

‘NEDEN İNSANLARA YAŞAMI ZEHİR EDİYORSUNUZ?’

Duruşma sonrası Çanakçı halkı adına açıklamada bulunan avukat Remzi Kazmaz, mahkemeden keşif kararı çıkmasını beklediğini dile getirdi. Kazmaz, şunları söyledi: "Dünyanın bir cenneti Karadeniz. O cennette, her dereye bir HES kuruluyor. Her derenin üzerinde bir kanser virüsü gibi oluşan HES’ler derelerimizdeki suyumuzu yok ediyor. Ağaçlar yok ediliyor, ormanlar yok ediliyor. İnsanlık gelecek kuşaklara hiçbir şey bırakamıyor. Bu yüzden derdimizi anlattık. Mahkeme olgun bir şekilde halkı dinledi. Yarın buralarda yapılacak olan keşifle, her şey daha net ortaya çıkacak. Çünkü ortada bir proje var. Orada bakanlığın vermiş olduğu olumlu bir ÇED raporu var; hukuki değil. Çanakçı Deresi’nde 4 tane HES varken neden 5’incisini kurmak istiyorsunuz. Neden insanlara yaşamı zehir ediyorsunuz? Sürdürülebilir çevre ile sürdürülebilir kalkınmayı bir araya getirip kamu yararı olan her şeye biz varız. Bu ülkenin bütün taşına toprağına biz hayranız. Enerji tabiî ki olacak. Bu ülke kalkınacak. Ama bunu dengede yapmak zorundayız. Çevreyi tahrip ederek, doları alarak kalkınmayı kabul etmiyoruz. Doğayı bizim evimiz. Biz onlar gibi doğanın efendisi değil, parçasıyız. Alabalıklarımız, su samurlarımız, tarlamız, çayımız, fındığımız her şeyimiz bu suya bağlı. Çanakçı içme suyu insanlığın suyudur. Biz içme suyumuzu derelerde alıyoruz. Bırakın yakamızı, bırakın her dere üzerinde bir kanser virüsü gibi HES kurmayı.”