Buldan’dan Mezopotamya Ajansı'na ziyaret: Hakikat ne olursa olsun halka ulaşacaktır

 MA ve JINNEWS muhabirlerini ziyaret eden HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, "Hakikat ne olursa olsun halka ulaşacaktır, gerçekler ne yapılırsa yapılsın halka ulaşacaktır” dedi. 

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ile Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, ev baskınlarıyla gözaltına alınıp tutuklanan 9 gazetecinin çalıştığı
Mezopotamya Ajansı ve JİNNEWS’in Ankara bürolarını ziyaret etti.

“Geçmiş olsun” dileklerini ileten HDP Eş Genel Başkanı Buldan, “Gazeteciler saçlarından tutularak, başları önlerine eğilmek istercesine işkenceyle gözaltına alınıp ardından hemen tutuklandılar. Bunun öncesinde biliyorsunuz TBMM’de bir sansür yasası çıktı. Bu sansür yasasının da tutuklanan gazetecilerin de elbette ki Türkiye’de gerçeklerin kamuoyuna ve halka ulaşmasının engellenmesi amacıyla yapıldığını biliyoruz ifadelerini kullandı.

‘TUTUKLANAN GAZETECİLER HAKİKATİ HALKA ULAŞTIRMAK İÇİN HABER YAPAN GAZETECİLER’

İktidarın gazetecilere dönük politikasını eleştiren Buldan, konuşmasının devamında, “Bir ülkede eğer gazeteciler tutuklanıyorsa, bir ülkede eğer sansür yasası çıkartılıyorsa bilin ki o ülkede çok büyük yolsuzluklar, çok büyük haksızlıklar ve çok büyük hukuksuzluklar yaşanıyordur ve bunlar yaşanmaya da devam edecektir” dedi ve şöyle devam etti:

“Yani gazetecilerin tutuklanması da sansür yasasının çıkarılması da önümüzdeki dönem açısından AKP-MHP iktidarının daha fazla yolsuzluğa bulaşacağının, daha fazla haksızlık ve hukuksuzluk yapacağının bir göstergesi olarak algılanabilir. Dolayısıyla tutuklanan gazeteci arkadaşlarımız gerçekleri ve hakikati halka ulaştırmak üzere habere yapan gazeteciler. Ama şunu ifade etmek isterim ki tutuklama da olsa sansür yasası da olsa bu ülkede özgür basın var olduğu sürece hakikatin halka ulaşmasının önüne hiçbir engel çıkamayacaktır. Bu gelenek çok büyük badireler atlatmış bir gelenektir. Bu gelenek Musa Anter’in ardılları olarak adlandırdığımız; Musa Anter’in kalemini yere bırakmayan, Ferhat Tepe’nin, Metin Göktepe’nin ve katledilen birçok gazetecinin kalemini yerde bırakmayan gazetecilerdir. Hakikatin halka ulaşmasını sağlayan, gerçeklerin açığa çıkmasını sağlayan gazetecilerdir. Biz bu coğrafyada bu geleneğin büyük badireler atlattığını ifade ederken aynı zamanda bombalanan gazete binalarının, yine aynı zamanda tutuklanan ve katledilen gazetecilerin gerçeğini de her zaman ifade ettik. Şu çok iyi bilinmelidir ki onların kalemi asla yere düşmeyecek. Onların kalemi bir onur kalemidir.”

GAZETECİ HÜSEYİN AYKOL: 33 YILDIR GAZETECİLİK YAPIYORUZ, DEVAM EDECEĞİZ

HDP heyetinin ziyaretine teşekkür eden Gazeteci Hüseyin Akyol, 12 arkadaşlarının “hükümlü” olarak cezaevinde olduğunu ifade ederek şunları söyledi:

“Diyarbakır ve Ankara’da tutuklanan arkadaşlarımızın sayısı 28. Böylece 40 arkadaşımız fiilen cezaevinde tutuklu ve hükümlü olarak. Dahası 160’a yakın arkadaşımızın davaları halen sürüyor. "KCK Basın" diye adlandırılan dava halen sürüyor. Buna benzer davalarda yaklaşık 160 arkadaşımız yargılanıyor. Toplamda 200 arkadaşımız şu anda devletin baskısı altında, her an cezaevine girecek insanlar var. Ama biz bunlara rağmen 33 yıldır gazetelerimizi çıkarıyoruz. Ajanslarımızı kurduk, buradan bütün dünyaya haber geçiyoruz. Devlet bunca yıldır aynı şeyleri yapıyor. Arkadaşlarımızı cezaevine atıyor. Kimi arkadaşlarımız sürgüne gitmek zorunda kalıyor ve biz yine çıkıyoruz. Onlar diyor ki gene bastıralım, gene cezaevine atalım belki değişik bir sonuç olur. Değişik bir sonuç olmuyor. Aynı şeyi yaptıklarında aynı sonuç oluyor. Devlet aklına şaşırıyoruz. “

SARUHAN OLUÇ: ELİNDE TELEFON OLAN HERKES BİR MUHABİR GİBİ ÇALIŞMALI

“Özgür basın susturulamadı bugüne kadar, bundan sonra da susturulamayacak. Bu konuda en ufak şüphemiz yok. Hakikatin açıklanması devam edecek. Özellikle seçim dönemine giderken bizi sessiz bırakmak ve hakikatin yazılmasını engellemek istiyorlar” ifadelerini kullanan HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç ise şunları söyledi:

“Bu tabii ki aşılacaktır, özgür basın çalışmasına devam edecektir. Bedeller ödeniyor ama susturulamayacağını çok iyi biliyoruz. Onların da anlaması lazım. Yapabilecekleri her şeyi yaptılar, şimdi aynı şeyleri tekrar etmeye başladılar. Seçimlere giderken bu tür baskılar artarsa -ki bu ihtimaldir- bizim her okurumuzun, her gencimizin, her kadının, her erkeğin, elinde akıllı telefon olan herkesin bir muhabir gibi çalışması, kendi yaşadığı yerde gördüğü hakikatleri iletmesi ve bunun gazeteciler tarafından işlenerek geliştirilmesi gerekiyor. Herkesin kendini muhabir gibi hissetmesi gerekiyor. Bunu bu şekilde aşacağız ve seçimlerden sonra basının özgür olması konusunda hep birlikte güçlü adımlar atılmasını sağlayacağız. Tekrar geçmiş olsun. Dayanışma ve birlikte mücadelemizi sürdüreceğiz.”