‘Bozkır keleri’ Dersim’de ilk defa görüntülendi

Dünya Doğa Koruma Birliği'nin yayımladığı kırmızı listede nesli ‘asgari endişe’ altındaki türler kategorisinde yer alan ‘bozkır keleri’ Dersim’de görüntülendi.

Google Haberlere Abone ol

Duygu Kıt

DERSİM - Dersim’de şu ana kadar literatür kaydı olmayan ‘bozkır keleri’, Deniz Er ve Tunceli Doğa Koruma ve Milli Parklar Şubesi çalışanı Azat Özel tarafından mayıs ayında görüntülendi.

‘Asgari endişe’ altındaki türler kategorisinde yer alan ‘bozkır keleri’, bulunduğu zeminin rengini aldığı için doğada nadir görülüyor.

Mehmet Zülfü Yıldız

‘ORTAMIN RENGİNİ ALIYOR’

Adıyaman Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Zooloji Ana Bilim Dalı’nda görev yapan Prof. Dr. Mehmet Zülfü Yıldız, bozkır kelerinin ülkenin yüzde 40’ında dağılış gösterdiğini belirtti. Yıldız, Dersim’deki kaydı da ülkemizde şu ana kadar bilinen noktalar arasında en kuzey dağılış noktasını oluşturduğunu belirtti. Yıldız, bozkır kelerine ilişkin şu bilgileri verdi: “Bozkır keleri, ‘Agamidae’ familyası dediğimiz ‘kaya kertenkelelerinden’ bir tür aslında. Bu tür, diğer familya üyelerinde olduğu gibi kayalara değil de bozkırdaki habitata adapte olmuştur. Genellikle çöl ve yarı çöl, hafif çalılıklı ortamlarda bulunuyor ve genelde bulunduğu zeminin rengini alıyor. Bu nedenle onları fark etmemiz zor olabiliyor. Bir de davranışından dolayı bazen görülmesi zordur. Hareket etmediği zaman onu fark edemiyorsunuz çünkü sırt rengi ile bulunduğu ortamın rengi birbirine çok uyumlu. Bazen de biraz hareket edip koştuktan sonra bir yerde sabit kalıyor ve gözden kaybolabiliyor. Onun orada olduğunu biliyorsunuz ama hareket etmedikçe onu fark edemeyebiliyorsunuz.”

Bozkır keleri, İç Anadolu Bölgesi, Doğu Akdeniz Bölgesi Güney Doğu Anadolu ve Doğu Anadolu'nun bir kısmında dağılış gösteriyor. Yıldız, türün şimdiye kadar Dersim’de literatür kaydı olmadığını ifade etti. Dersim’de görülmesi ile ilgili Yıldız, “Tunceli’de de bozkır habitatlar olduğundan dolayı hayvanın gelişebileceği uygun habitatlar var. Ülkemiz bulunduğu coğrafik konum itibarıyla çok zengin bir biyocoğrafyaya sahip. Ve hala yeni kayıtlar, yeni türler bulunuyor. Bu çalıştıkça artacaktır. Sürüngen konusunda ülkemizde çalışan insan sayısı da çok sınırlıdır. Bundan dolayı hala ülkemizin tamamında tüm türlerin dağılışını yüzde yüz oranında bilemiyoruz.”