Bolu’daki zehirlenme vakalarında gözler kusur raporunda

Bolu’daki Yuva köyünde geçtiğimiz temmuz ayında yaşanan zehirlenme vakaları sonrası yürütülen soruşturmada, kusur raporunun açıklanması bekleniyor.

Google Haberlere Abone ol

Tevhide İrem Zorlu

BOLU - Bolu’nun Yuva köyünde 10 Temmuz 2022 tarihinde yaşanan zehirlenme vakası nedeniyle 148 kişi hastaneye kaldırıldı, 1 kişi de hayatını kaybetti. Olayla ilgili yapılan incelemede, zehirlenmelerin sudan kaynaklı olduğu tespit edildi.

Olayla ilgili geçtiğimiz günlerde köy muhtarı Murat Erdoğan ve Bolu İl Özel İdaresi personellerine de soruşturma başlatıldı. Zehirlenen köylülerin avukatlığını üstlenen Tunahan Sarıalan ile köydeki son durumu konuştuk.

Tunahan Sarıalan

'BORULARDA TAHRİBAT VAR'

Köydeki zehirlenme vakaları, birkaç haftalık sürece yayıldı. Sebebi hala tam olarak anlaşılamadı. Köylülerin bir kısmının göç ettiği söyleniyor. Bu bilgi doğru mu?

İnsanların travmayı atlatamadıklarından göç ettikleri doğru. Toplu bir göç tabi ki olmadı ama su korkusundan merkeze göç eden birkaç müvekkilim var. İmkânı olan göç edebildi.

Zehirlenme vakalarının sudan olduğu kesinleşti. Tam olarak hangi noktadan kaynaklanıyor?

Söz konusu yayla suyu, üç ya da dört farklı noktadan geliyor ve en son bir artezyende toplanıyor. Aşağı Yuva, Yukarı Yuva (Merkez Yuva) ve Çaydurt Yuva mahallelerine dağılıyor. Dağılan hatlardan sadece Çaydurt Yuva köyünde bu olay meydana geliyor. Yayla suyunun ihtimali üzerinde duruluyor ama yayla suyunda sıkıntı olsa ana kaynakta çıkması lazım ki, öyle bir durumda diğer mahallelerde de zehirlenme meydana gelirdi. Sadece Çaydurt su deposuna gelen hat, sondaj kuyusunun olduğu hat. Depodaki su belli bir seviyeye düştüğünde sondaj kuyusu devreye giriyor ve sondaj kuyusunun devreye girdiği yerden su deposuna giden hat üzerinde de ruhsatı olmayan yıkama tesisi var. Borularda tahribat var. Dosyada, bu ihtimalin üzerinde duruluyor.

Muhtara soruşturma açılmasının sizce sebebi nedir?

Dosyada, muhtarın sorumluluğu ve kusuruna ilişkin tutulmuş bir dizi tutanak ve rapor mevcut. Kaçak hat var zaten bir de sürecin iyi yönetilememesi durumu da var. Zehirlenme vakaları başladıktan altı gün sonra su konusunda önlemler alınmaya başladı. Önce insanlar peş peşe hastaneye gitti ve günlerce devam ettiği için çoğu kişi zehirlendi. Muhtarın kaçak olarak çektiği ve T bağlantısı ile dağıttığı hattan gelen su, İl Özel İdaresi’nin tahsisli olarak belirlediği kaynakların dışında ve içilebilir olup olmadığı belli olmayan kaynaklardan geliyor. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü 2021 yılında su için yüzde 70 oranında kirli ve içilemez olduğuna dair bildirim yapmış ve buna rağmen önlem alınmamış. İl Özel İdaresi ve İl Sağlık Müdürlüğü’nün de zincirleme ihmalleri, dosyadaki tutanak ve raporlarda mevcut.

'ŞİRKETİN KUSURU OLUP OLMADIĞI RAPOR SONUCU BELLİ OLACAK'

Yıkama tesisi kuran nakliye şirketinin bu süreçte bir kusuru var mı?

Nakliye şirketi atıklarını dereden çıkan su ile yıkıyor ve ruhsatsız bir şekilde yıkama tesisi kuruyor. Sonra da dereye tahsis ediyor. Yıkama tesisi kuran şirket, atık borusunu içme suyu borusunun 15 santim üstünden geçiriyor. Normalde içme suyunun en az 50 santim altında ve araya beton atılarak olması lazımdı. Kusur raporunun sonucuna göre, şirketin kusuru olup olmadığı belli olacak.

Bolu İl Özel İdaresi’nin bu konudaki sorumluluğu nedir?

Bolu İl Özel İdaresi, belediyenin yetki alanında olmayan yerlerde su ve kanal hizmetlerini yürütmekle görevli ve yetkili. Kanunda bu görev tanımı net bir şekilde yapılmış. İl Özel İdaresi, su deposunda gerekli temizlik, bakım ve onarıma ilişkin önlemleri almak ve ilgili birimlere talimat vermekle yükümlü. Dosyadaki raporlarda, su deposunun üstünün açık olduğu ve gerekli bakım, onarım ve temizliğin yapılmadığı da sabit olduğundan İl Özel İdaresi’nin burada kusuru görülüyor.

'HENÜZ AÇILMIŞ BİR KAMU DAVASI YOK'

Soruşturma ne aşamada?

Ekip olarak yaklaşık üç aydır bu dosyanın araştırma ve takibini yürütüyoruz. Soruşturma devam ediyor. Kusur raporunun çıkmasını bekliyoruz. Soruşturma aşaması tamamlanmadığı için henüz açılmış bir kamu davası da yok.

Yuva köy muhtarı, epilepsi hastalığına yakalandığını söyleyen kişinin bu vaka öncesi de epilepsi hastası olduğunu söyledi. Aile ise tam tersini söylüyor. Hangisi doğru?

Söz konusu kişinin öncesine ilişkin bir epilepsi rahatsızlığı olmadığı söylendi bize ancak bu husus maluliyet raporları alındıktan sonra ortaya çıkacak bir durum olduğundan şimdiden net bir şey söylemek doğru olmaz.