Avukatları savunan polis disiplin kurulunda: Susmam mı bekleniyordu?

Çoklu baroya karşı çıkan avukatlara polis engelini sosyal medyada eleştiren polis memuru Çağatay Atasay hakkında soruşturma açıldı. Atasay, 'haksızlık karşısında susmam mı bekleniyordu' dedi.

Avukatlar çoklu baro karşıtı eylemlerinde polis şiddeti ile karşı karşıya kalmıştı.
Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Çoklu baro sistemine karşı İstanbul Barosu'nun Twitter'daki paylaşımının altına avukatları destekleyici yorum yaparak, “Yanınızdayım” diyen polis memuru Çağatay Atasay'la ilgili soruşturma bugün görüşüldü. İzmir Valiliği İl Polis Disiplin Kurulu, avukatlarının "savunmasının tamamının kayda geçirilmesi" talebini kabul ederek hakkında karar verilmesini sonraki görüşmeye erteledi.

Atasay, 17 Kasım 2020 günü soruşturmacı polis başmüfettişine Avukatı Ömer Kavili ile birlikte verdiği verdiği savunmasında, "polislerin vicdanlı olması gerektiğini" ve "yazdıklarının düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu" söyledi, “Onurlu yaşam tarzımızda haksızlık karşısında susup dilsiz şeytan mı olmamız bekleniyordu” diye sordu.

SORUŞTURMAYA KONU OLAN PAYLAŞIM

İstanbul Barosu üyeleri, 2 Haziran 2020'de çoklu baro sistemine karşı Beyoğlu'ndaki baro binası önünde bir araya geldi ancak polis avukatlara karşı güç kullanarak eyleme izin vermedi. İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu, baronun resmi Twitter hesabından, “İyi ki varsınız. Meslektaşlarımla gurur duyuyorum” paylaşımını yaptı. Polis memuru Çağatay Atasay da bu paylaşımın altına, “Türkiye Cumhuriyeti devletinin polisi olarak sizlere yapılanı doğru bulmuyorum, üzgünüm, haklı davanızda yanınızdayım yürekten destekliyorum. Orada bulunan kanunsuz emri yerine getiren meslektaşlarımı kınıyorum” dedi. Atasay'ın bu paylaşımı üzerine İzmir Valiliği İl Polis Disiplin Kurulu harekete geçerek savunmasını istedi. Disiplin kurulu, Atasay'ı, 'Mesleğin onur ve saygınlığını zedeleyici veya üstlerinin eylem ve işlemlerini olumsuz yönde eleştirici nitelikte tek başına iletişim kanalları vasıtasıyla kamuoyuna yönelik yazı yazmak'la suçlayarak disiplin süreci başlattı.

'POLİSLER OLARAK KANUNLARA VE HUKUKA BAĞLIYIZ'

Atasay ise savunmasında meslekten çıkarma cezasının son derece ağır olduğunu, Twitter paylaşımı esas alınarak, böyle bir ceza verilmesini gerektirecek ağırlıkta olmadığını savundu: “Atmış olduğum tweet'ler gerek İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi gerekse Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Anayasa gereğince tamamen düşünce paylaşımından ibarettir. Suç oluşturacak herhangi bir eylemim bulunmadığından meslekten çıkarılmam bütün bu Beyanname, Sözleşme ve Anayasa'ya aykırıdır. Ayrıca yapmış olduğum paylaşımım hiçbir şekilde mesleğin onur ve haysiyetini zedeleyecek ölçüde olmamıştır. Aksine polislik mesleğinin onur ve haysiyetine aykırı davranışlarda bulunan kişilere karşı yöneltilen bir eleştiridir. Polislik mesleğini yerine getirenlerin kanunlara uygun davranışlarda bulunmaları için düşüncelerin paylaşımından ibaret yapılan bir eylemdir. Tamamen düşünce ve eleştiri hakkının kullanılmasından ibarettir. Kaldı ki; hukukun temsilcisi olan avukatların ve baro başkanlarının Anayasal haklarını kullanmak suretiyle düşünce açıklama ve önceden izin almadan yürüyüş yapma ve protesto haklarını kullanmak üzere gerçekleştirdikleri eylemlerinin son derece kanuna aykırı olarak şiddet uygulanmak suretiyle yasaya aykırı emirle engellenmiş olması üzerine polislik mesleğinin onur ve haysiyetini korumak için paylaşım yapmış bulunmaktayım.”

'POLİS OLARAK ÖZGÜRLÜKLERİ KISITLAMAMAK ZORUNDAYIZ'

Atasay şöyle devam etti: “Bizler, polis olarak kanunlara ve hukuka bağlı kamu görevi yürüten memurlar olduğumuzdan kanun ve hukuk çerçevesinde görevimizi yapmak, kanunlara saygılı olmak ve insan hak ve özgürlüklerini keyfi olarak kısıtlamamak zorundayız. Aksine o tarihte Baro Başkanları ve Avukatların Anayasal haklarını kullanmak istemelerine rağmen, kendileri kanuna ve yasalara aykırı olarak engellenmiş ve kanuna aykırı emir uygulanmıştır. Baro Başkanlarının talebine rağmen herhangi bir yazılı emir ibraz edilememiştir. Sadece orada bulunan amirin keyfi ve yasaya aykırı emri ile kanunsuz bir şekilde olaya müdahale edilmiş ve kanunsuz emir yerine getirilmiştir. Bundan sebep ben de kanunsuz emri yerine getiren meslektaşlarıma yönelik eleştiri hakkımı kullanmış oldum ve bu konuda düşüncemi açıklamış oldum. Onurlu yaşam tarzımızda haksızlık karşısında susup dilsiz şeytan mı olmamız bekleniyordu. İddia edilenin aksine mesleğin onur ve haysiyetini zedeleyecek değil polisin kanunlara uygun davranarak toplumda polise duyulan güvenin artmasını ve mesleğin onurunun daha da yükselmesi anlamında düşüncemi açıklamış olduğumdan yasaya aykırı bir eylemim olmadığı halde meslekten çıkarma cezası istenmiş olmasının hukukla bağdaşır tarafı bulunmamaktadır. En önemlisi de, ne biliyor musunuz.? Vicdanınız! Onu rahat ettirin, varsa tabi! Vicdan içinizdeki tanrınızdır, içinizdeki tanrının sesine kulak verin. Eğer o yoksa yok olan bir şeyi istemek hakkım da değil. Ben vicdanlara sesleniyorum."

OTURUM ERTELENDİ: BU POLİS MEMURU KANUNSUZ EMİR VERENLERDEN DAHA İLERİ GÖRÜŞLÜ

Polis memuru Atasay'la ilgili bugünkü oturumda karar açıklanmadı. Atasay'ın avukatı Ömer Kavili, savunmalarının eksiksiz yazılmasını istediklerini, heyetin de bunu değerlendirmek üzere duruşmayı ertelediğini açıkladı. Kavili, müvekkili hakkında başlatılan soruşturma için şunları söyledi: “Polis memurluğu yapan özgür bir yurttaş padişah zamanında padişahın tebaası olmayı kabul etmeyen cumhuriyet değerlerinin yanında olduğunu ısrarla haykıran ve 'Ben cumhuriyetin polisiyim, sözümün arkasındayım' diyen bir insanın onurlu ve saygı duruşuna hukuken destek olmaya çalışıyoruz. Biat eden, bağımlılıktan dolayı kulağına üflenenleri tekrar eden varlıklar yerine özgür düşünen bireylerden oluşan yurttaşların çoğalmasını istiyoruz. Burada bir polis memuru yaşananlara itiraz ediyor ve kendi düşüncelerini söylüyor. Nitekim 26 saat sonra kanunsuz emir geri alındı. Öyleyse bu polis memuru kanunsuz emir verenlerden daha ileri görüşlüdür.”