ATK'nin Aysel Tuğluk raporu cezaevine ulaştı, tahliye bekleniyor

Adli Tıp Kurumu'nun, demans hastası tutuklu siyasetçi Aysel Tuğluk için dün verdiği 'Cezaevinde kalamaz' raporu cezaevi idaresine ulaştı. Tuğluk'un gün içinde tahliyesi bekleniyor.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR -  Kocaeli 1 No'lu F Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan demans hastası Aysel Tuğluk için Adli Tıp Kurumu tarafından verilen "Cezaevinde kalamaz" raporu cezaevi yönetimine ulaştırıldı. 

Tuğluk'un avukatı Reyhan Yalçındağ, 1-2 saat içinde Tuğluk'un tahliye edilmesini beklediklerini dile getirdi. Tuğluk'un yaklaşık 2 yıldır tedavisinin geciktirildiğini dile getiren Yalçındağ,  "Bu aşamadan sonra maalesef tedavi edilebilir bir hastalıkla karşı karşıya değiliz" ifadesini kullandı.

‘BİZE DEĞİL BASINA BİLGİ VERİLDİ’

Mezopotamya Ajansı'na konuşan Yalçındağ, "Bize bildirim yapılmak yerine basına bilgi verildi. Mesai saatlerinin bitiminde basından biz de öğrendik. Buna rağmen avukat arkadaşlarımız gerek ATK gerekse cezaevinden süreci ilerletmeye çalıştık, ama resmi olarak ATK'nin raporu, bu sabaha kadar cezaevine ulaşmamıştı, dolayısıyla Kocaeli İnfaz Savcılığının da infaz erteleme kararı ulaşmamıştı. Mesai saatleri açıldıktan sonra bir daha başvurular yaptık. Günün ilerleyen saatlerinde ATK raporunun ulaştığını öğrendik. Gece boyunca ulaşmamıştı. Hala da tarafımıza ATK raporunun bir örneği verilmemiş olsa da kararın bir örneği bize verilsin diye müvekkilimiz bırakılsın diye Kocaeli İnfaz Savcılığına bir kez daha başvuru yaptık. Sanıyorum, önümüzdeki bir iki saat içinde süreç sonuçlanacak" diye konuştu. 

‘MAALESEF TEDAVİ EDİLEMEZ'

Sürecin uzun sürmesiyle Tuğluk'un tedavisinde gecikme yaşandığının altını çizen Yalçındağ, "Her ne kadar ATK raporunu görmemiş olsak da yaptığımız görüşmelerde, Kocaeli Tıp Fakültesi Adli Tıp Kurulu'nun verdiği teşhis gibidir. Dolayısıyla ta 2 sene önce verilmesi gereken bir karardı. Ama bu müvekkilimizin hastalığının ilerlediğini gösteriyor. Nitekim Anayasa Mahkemesi'ne yapmış olduğumuz tedbir talepli başvuru, ilkin her ne kadar reddedilmiş olsa da hastalığın ilerlediğine dair ciddi bir vurgu vardı. Dolayısıyla Anayasa Mahkemesi Sayın Tuğluk'un sağlık hakkı bakımından tedbir kararı vermişti. Cumhuriyet Başsavcılığını da konuyla ilgili yetkili makam olarak belirleyip periyodik, Tuğluk'un sağlık bilgileri sunulsun dendi. Nitekim Haziran ayından itibaren 2 defa daha ATK muayene oldu. Bir kere ATK'nin talebiyle MR çekildi. Yine ATK'nin talebiyle müvekkilimizle birlikte kalan kişilerden tanıklık beyanları alındı. Bu aşamadan sonra maalesef tedavi edilebilir bir hastalıkla karşı karşıya değiliz. Ama en azından insan onuruna uygun koşullarda, ailesinin ve sağlık emekçilerinin desteğini daha profesyonel düzeyde alması gereken bir süreç başlayacak. Şifahen bize ulaşan, ATK'nin müvekkilimizin cezaevinde yaşamını tek başına idame ettiremeyeceğine dair rapor verdiğidir. Önümüzdeki bir iki saat içinde bırakılacak, akabinde de tedavisi başlayacak" şeklinde konuştu. 

Ne olmuştu?

4 Kasım 2016’da HDP eş genel başkanlarının ve milletvekillerinin tutuklanmasıyla başlayan süreçte Aysel Tuğluk da 26 Aralık 2016’da gözaltına alındı. HDP Genel Başkan Yardımcılığı görevini yürüten Tuğluk hakkında 28 Aralık 2016’da tutuklama kararı verildi. Hazırlanan iddianamede Tuğluk’a “yasadışı örgüt üyeliği” suçlaması yöneltildi. Gerekçesi ise Demokratik Toplum Kongresi (DTK) eş başkanı iken yaptığı konuşmalar, basın açıklamaları ve TV röportajları idi. Yargılama sonunda Tuğluk’a 2017’de, Ankara 17. Ağır Ceza mahkemesi tarafından örgüt üyeliği iddiasıyla 10 yıl hapis cezası verildi.

Kocaeli 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde bulunan Tuğluk'a bu süreçle ciddi hafıza kaybının ardından demans tanısı konuldu.

Kocaeli Yüksek Güvenlikli Ceza ve İnfaz Kurumu Müdürlüğü, “Tuğluk’un cezasının infazının geri bırakılmasının gerekip gerekmediğine” dair 22 Mart 2021 tarihli bir yazıyla Kocaeli Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’na başvurdu. 1 No’lu F Tipi Fakültenin Adli Tıp, Psikiyatri, Nöroloji, Dahiliye ve Kardiyoloji ana bilim dallarında uzman doktorlar tarafından yapılan muayene ve değerlendirmelerin sonucunda hazırlanan 12 Temmuz 2021 tarih raporda, “…kişiye cezaevi koşullarında sağlanabilecek tıbbi destek ve bakımın yeterliliğinde sorun yaşanabileceği, yaşamını bir başkasının yardımı olmaksızın tek başına sürdürmesinin mümkün olmadığı, cezaevi koşullarında bir başkasının yardımı olmaksızın zorunlu ihtiyaçlarını karşılayamayacağı, dolayısıyla cezasının infazının ertelenmesi gerektiği” belirtildi.

Bu rapordan sonra hem avukatları hem de cezaevi idaresi Tuğluk’un İstanbul adli Tıp Kurumu (ATK) Başkanlığı’na sevkini talep etti. İstanbul Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu tarafından Aysel Tuğluk için hazırlanan 3 Eylül 2021 tarihli raporda ise, “Hayatını yalnız idame ettirebileceği, tedavisi ve önerilen aralıklarla düzenli poliklinik kontrollerinin sağlanarak cezaevi şartlarında infazına devam edilebileceği...” yazıyordu.  Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı; Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu’nun raporunu esas alarak, infaz erteleme talebini reddetti.

Aysel Tuğluk’un avukatlarının her iki raporun değerlendirilmesi için Türkiye İnsan Hakları Vakfına (TİHV) başvurdu. TİHV İstanbul Temsilciliği tarafından 20 Eylül 2021’de verilen rapor; Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi ile Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 3. İhtisas Kurulu’nun verdiği rapor arasında çelişkiler olduğuna dikkat çekti. Rapor Tuğluk’un değerlendirmelerinin yapılabileceği yetkin ve bağımsız bir sağlık kuruluşuna sevkinin sağlanması öneriliyordu. 

6 Ağustos’ta yargılandığı Kobanê Davası'nda hakkında tahliye kararı verilen Tuğluk, başka bir dosyadan hükümlü olması nedeniyle tahliye edilmemişti. (HABER MERKEZİ)