Atılım’da yüz yüze sınavlar başladı: Covid olmazsak grip olacağız

ANKARA- Korona virüsü (Covid-19) salgınında vaka artışları her geçen gün tırmanışını sürdürürken hükümet okullardaki yüz yüze eğitimi 31 Aralık’a kadar sonlandırma kararı aldı.  Pandemi sürecinde çok sayıda üniversite uzaktan eğitime geçerken yüz yüze eğitim uygulayacağını açıklayan Ankara’daki Atılım Ünversitesi’nde ise salgının yükselişte olduğu dönemde yüz yüze sınavlar da başladı.

Pandemi koşullarında camlar açık bir şekilde sınava girdiklerini belirten bir öğrenci, “Covid olmasak bile soğuk algınlığı, grip kaçınılmaz olacak” ifadelerini kullanırken, çocuğunu şehir dışından Ankara’ya sınava gönderen bir veli kaygılı olduklarını belirterek, “Keşke sağlıklı bir ortam olsaydı da sınava girseydi. Ankara’ya gittikten sonra girdiği ilk sınavı hüsrandı” diye konuştu.

ÜNİVERSİTE YÖNETİMİ: EĞİTİMİN AYNI ŞEKİLDE DEVAM ETTİRİLMESİNE KARAR VERİLDİ

Aralık ayının ortasına kadar yüz yüze sınavların devam edeceği Atılım Üniversitesi Rektörlüğü tarafından yapılan açıklamada, “Ankara Valiliği İl Sağlık Müdürlüğü İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulunun kararı doğrultusunda üniversitemizde yürütülen eğitimin aynı şekilde devam ettirilmesine karar verilmiştir” denildi.

Hafta içi ve hafta sonu sokağa çıkması yasak olan 20 yaş altı öğrencilere ilişkin ise üniversite yönetimi duyurusunda, “20 yaş altı öğrencilerimiz bu duyuru metnini ve öğrenci kimliklerini yanlarında taşımaları ve gerekli durumlarda ibraz etmeleri koşuluyla üniversiteye gelebileceklerdir” denildi. Üniversite bünyesindeki bazı fakülteler de, hafta sonu uygulanacak sokağa çıkma kısıtlaması kararı nedeniyle sabah 10.00’da başlaması planlanan sınavları saat 12.00 sonrasına aldı.

‘COVİD OLMASAK BİLE GRİP KAÇINILMAZ OLACAK’

Atılım Üniversitesi’nde öğrenim gören öğrencilerin büyük çoğunluğunun yüz yüze sınav yapılmasına karşı olduğunu, salgında yüksek rakamlara ulaşıldığı ortamda bir günde 4 yüz yüze sınava girdiğini belirten ve isminin yayımlanmamasını isteyen bir Atılım Üniversitesi öğrencisi, “Okulumuz İncek’te bulunuyor. Camlar açık sınava giriyoruz. Ve takdir edersiniz ki hava soğudu. Öğrenciler hocalar hepimiz montla sınıflarda duruyoruz ve herkes üşüyor. Soğuk özellikle hepimizi en kötü etkileyen durum. Kalın giyinmemiz için duyuru yapıldı bize bir de. Bir sınıfta 60-70 kişi sınava girdik. Örneğin bugün sınava girdiğimde hafif kar atıştırıyordu. Bu durumda Covid olmasak bile soğuk algınlığı, grip kaçınılmaz olacak” dedi.

‘BİZİM UYARILARIMIZLA BİR ŞEYLER YAPILIYOR’

Sınavlardan yarım saat önce fakülte binalarının içerisine alındıklarını, öncesinde dezenfektan işleminin yapıldığı bilgisinin görevliler tarafından verildiğini söyleyen öğrenci, sınavların koşullarına ilişkin şunları anlattı:
“Kapıya listeler asılıyor kimin hangi sınıfta sınava gireceğiyle ilgili. Ve herkes sınav sınıfını bulmak için bu listelere bakarken kalabalık oluyor. Hocalarımız de sınavlara siperlikle geliyor. Öğrencilerin çoğu endişeden kaynaklı çift maske ve eldiven kullanıyor. Hocalar elbette ki mesafeyi korumamız için talimatlar veriyorlar. Bu nedenle çok temas halinde değiliz. Yığılma olmasını önlemeye çalışıyorlar ellerinden geldikçe ama herkes çok tedirgin. Ne kadar sağlıklı bir ortam oluşturulabildiği tartışılır. Örneğin ilk sınavımızda güvenlik tarafından HES kodu kontrolü yapılmadı, sadece ateş ölçümü yapıldı. O gün tepki gösterince diğer sınavlarda HES kodu kontrolünü aksatmadılar. Ama hep bizim uyarılarımızla bir şeyler yapılıyor.”

‘DERS ÇALIŞMADAN SINAVLARINA GİRDİ’

Atılım Üniversitesi’nde çocuğu okuyan ve salgın döneminde sınavlar için çocuğunu şehir dışından Ankara’ya gönderen bir veli de bu dönemde yaşadıklarını anlattı. Sınavlar konusunda belirsizliğin uzun sürdüğünü ve bunun kaygı ve panik duygularını arttırdığını ifade eden veli şunları söyledi:
“Ankara’ya gitmeden önce bütün gün çocuk okuldan gelecek haberi bekledi. Okuldaki kişiler de net bir cevap veremiyor. Son anda bilet bulduk gönderdik.  Çocuk iki üç gün ders çalışmadan sınavlarına girdi. Çocuğun kaldığı yurdun sahibi aradı, ‘Abi iki tane öğrenci var ben yurdu kapatacağım. Ben bir aydır mücadele ediyorum ne yapacağımı bilmiyorum’ dedi. Rica ettik, ‘Ay sonuna kadar bari açık kalsın’ dedik. Ne olduğu belli değil. 30 Kasım’a kadar çocuk yurtta kalacak. Ondan sonra da otelde kalacak. Benim uyuduğum yerden daha rahat ve daha güvenilir bir yerde kalması lazım.  Bu durumda insan kendinden önce çocuğunu düşünüyor.”

‘EŞİTSİZ BİR DURUM VAR’

20 yaşından küçük olan çocuğunun sınav nedeniyle kısıtlamalardan muaf olacağı ifade edilse de bu durumun kaygı yarattığını anlatan veli sözlerini şu ifadelerle sürdürdü:
“Çocuğum en son Ankara’dan geldiğinde bir hafta bizimle görüşmedi ve kendisini odaya kapattı. Cebinde kolonyayla, spreylerle dolaşıyor. Keşke sağlıklı bir ortam olsaydı da sınava girseydi. Ankara’ya gittikten sonra girdiği ilk sınavı hüsrandı. Kötüydü yani. ‘Baba zaten gecenin bir yarısı geldim, ertesi gün sınava girdim kötü geçti’ dedi. Çocuklarda şöyle bir durum ortaya çıktı. 10 kişilik bir arkadaş grubu varsa Antalya’da, İzmir’de ya da başka yerlerde okuyan çocuklar da var. Aynı bölümü farklı yerlerde okuyan çocuklar hepsi evlerinde sınavlarına çalışıyor sen ise Ankara’da mücadele ediyorsun. Bu çocukların motivasyonunu ve psikolojisini bozuyor. Eşitsiz bir durum var. İzmir’de okuyan online sınav olurken sen bu şartlarda okula gitmek zorunda kalıyorsun.”