Arsuzlu gazeteci Özkan: Artık çadır istemekten utanıyoruz

Depremler nedeniyle ağır yıkım yaşanan Hatay’ın Arsuz ilçesinde barınma sorunu sürüyor. Arsuz Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi Derya Özkan, “Artık çadır istemekten utanıyoruz” dedi.

Google Haberlere Abone ol

HATAY - Maraş merkezli depremlerin ardından enkaza dönen yerleşim yerlerinden biri de Hatay’ın Arsuz ilçesi oldu. İlçede birçok konut ve iş yeri yıkıldı ya da ağır hasar gördü. İlçede ilk günden beridir devam eden barınma sorunu halen giderilemedi. Birçok depremzede kendi imkanları ile yaptığı derme çatma barınaklarda ya da araçlarında kalıyor. Arsuz Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi Derya Özkan da ilçedeki çadır eksikliğine dikkat çekti.

'DİLENCİ MUAMELESİ GÖRDÜK'

Çadır dağıtımının tam anlamıyla yapılmadığını ve ilçede yardım dağıtımlarının koordinasyonunda eksikliklerin yaşandığını belirten Özkan şöyle konuştu: "Çadır istemekten utanır olduk. Kendi memleketimizde kendi toprağımızdan olduk. Ölüme terk edildik. Dilenci muamelesi gördük. Çaldığımız her kapı istisnasız yüzümüze kapandı. Kendi adımıza gelen yardımları kendi araçlarımızla gerçek ihtiyaç sahiplerine dağıttık. Kimse bana Afet Koordinasyon Merkezi kurulduğunu ve yardımların dağıtıldığını söyleyemez. Bir kez daha gördük ki yardımlara ulaşabilenler sadece ensesi kalın olanlar. Kaymakamlık ile ilgili dehşete kapıldığım kararların uygulandığını gördüm. Gelen yardımların depolanıp gerçek ihtiyaç sahiplerine gitmediğine şahit oldum. Yardım tırlarını boşaltırken talan edildik ve tehdit aldık. Emniyet münferit yardımlara müdahale edemeyeceğini net bir dille belirtti."

Arsuz Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu Üyesi Derya Özkan


'GÜVENLİĞİMİN OLMADIĞI BİR YERDE NASIL YAŞARIM?'

İlçenin farklı noktalarına bazı çadır kentler kurulduğunu fakat mesafe, salgın hastalık ve güvenlik endişesiyle depremzedelerin bu çadır kentlere gidemediğini belirten Özkan, çadır kurabilecek alanı olan ailelere AFAD tarafından çadır dağıtılması gerektiğini söyledi. Özkan, "Her aile kendine düşen çadırı pekala evinin önüne kurabilir. Misal benim evim tek katlı bahçeli ve az hasarlı, kapımın önünü bırakıp çadırkentte güvenliğimin olmadığı bir yerde nasıl yaşarım? Hayvanlarımı kim besleyecek? Kendi duş ve lavabomu kullanabiliyorken hastalık bulaşma tehlikesi yüksek olan kentlere 70 yaşındaki annemi nasıl götüreyim? İnsanları orada yaşamaya zorlamak ciddi hastalıkları salgın haline getirmekten başka ne işe yarar” dedi.

'ONLARIN ADLARI TARİHE KARA HARFLERLE YAZILACAK'

Özkan, ilçeye gönderilen yardımların koordineli ve adil bir şekilde dağıtılmadığını, bu yüzden kendi çabalarıyla depremzede ailelere yardım ulaştırmaya çalıştıklarını belirtti. "Toplanan yardımlar nerede?" diye soran Özkan, “Biz dünyanın en medeni kentinde barış içinde mutlu huzurlu yaşıyorduk. Şimdi içinde bulunduğumuz durumda bize destek olamıyorsanız bari kirli bakışlarınızı çekin üzerimizden. Teşekkür etmek istediğim çok insan var. Telefon rehberimde ikinci adı ‘yardım’ şeklinde yazılmış yüzlerce isim var. Onları da unutmayacağız, bu yıkıma destek verenleri de… Onların adları tarihe kara harflerle yazılacak" diye konuştu.