Ankara'da 'Gezi' anması: Bizim pusulamız Gezi'dir, gurur duyuyoruz

TMMOB Ankara İl Koordinasyon Kurulu, Gezi Parkı protestolarının 10. yıldönümü için açıklama yaptı.

Google Haberlere Abone ol

Ogün Akkaya

ANKARA - Taksim'de bulunan Gezi Parkı'ndaki ağaçların kesilmemesi için başlayan eylem ve protestoların üzerinden 10 yıl geçti. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, (TMMOB) Ankara İl Koordinasyon Kurulu, Gezi’nin 10. yıldönümünde, Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nde açıklama yaptı.

Basın açıklaması TMMOB Ankara İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Seyit Ali Korkmaz tarafından okundu.

'GENÇLER VE RUHU HEP GENÇ KALANLARLA GURUR DUYUYORUZ'

Korkmaz sözlerine "Gezi’nin onuncu yılında, şehir şehir dalga dalya yayılan, yasaklara, hukuksuz cezalara, baskıya, ranta, talana, yalana, tüm ayrıştırma politikalarına karşı yan yana durduğumuz, sesimizi çığa dönüştürdüğümüz o şanlı direnişten hala ilk günkü gibi gurur duyuyoruz" diyerek başladı ve konuşmasında şunları kaydetti:

GEZİ'DE BEN DE VARDIM' DİYENLERLE

"Gezi bizim demokrasi çığlığımızdı. O çığlık bu ülkenin semalarında dolaşmaya devam ediyor ve edecek' diyenlerle, Gezi’yi ömrünün en renkli, en coşkulu, en heyecanlı ve en güzel günleri arasında anımsayanlarla, ülkeyi karanlığa boğan rantçı, piyasacı, kadın düşmanı siyasetin karşısında Gezi Parkı’nın eşitlikçi, paylaşımcı, doğayı ve emeği koruyan ve kadınların önde saf tuttuğu 'başka bir dünya mümkün' diyenlerin yanında duranlarla, bunca ötekileştirme, düşmanlaştırma çabalarına rağmen Gezi’nin o bir aradayız ruhundan da güç alarak birlikte yaşama iradesini, taleplerinden ve haklarından en ufak bir geri adım atmadan sürdürme kararlılığını gösterenlerle, tek bir kız kardeşlerini bile yalnız bırakmayan kadınlarla, yok sayılmaktan öte siyasi iktidar sahipleri tarafından nefret objesi haline getirilmelerine rağmen buradayız ve burada var olmaya devam edeceğiz kararlılığını gösteren LGBTİ bireylerle, 'Gündüz işte gece direnişteyiz' diyen beyaz yakalılarla, şehrin bütün parklarını Gezi Parkı'na dönüştüren işçilerle, işsizlerle, emeklilerle, coşkusu, enerjisi ve kararlılığıyla bu ülkede haksızlıklara hukuksuzluklara adaletsizliklere her zaman karşı çıkanlar olacağını gösteren gençler ve ruhu hep genç kalanlarla gurur duyuyoruz.”

'GEZİ'NİN ANISINA TOZ KONDURMAYAN TAVRIYLA GURUR DUYUYORUZ'

"Her yer Taksim, Her yer direniş" sloganlarının atıldığı açıklamada şu ifadelere yer verildi.

BERKİN'İMİZİN ANILARIYLA GURUR DUYUYORUZ: Bu memleket aydınlığa kavuşsun diye gencecik yaşlarında hayatlarını kaybeden, bizden ayırdıkları Berkin'imizin, Ali İsmail'imizin, Abdocan'ımızın, Mehmet'imizin, Ethem'imizin, Ahmet'imizin, Medeni'mizin ve Hasan Ferit'imizin anılarıyla gurur duyuyoruz. Gezi direnişinde gözünü kaybedenlerin, yaralananların, yargılananların, işsizliğe, sürgüne mahkum edilenlerin, ödetilen her bedele karşın Gezi’nin anısına toz kondurmayan tavırlarıyla gurur duyuyoruz.

GELECEĞİMİZE UMUT OLMAYA DEVAM EDEN BİRLİKTELİK İLE GURUR DUYUYORUZ: 6 Şubat depremlerinde bir kez daha haklılıkları ispatlandığı üzere, sağlıklı ve dayanıklı kentlerde yaşama hakkını hukukla ve meslek ilkeleriyle savunarak Gezi’yi bir afet toplanma alanı olarak koruyan, bu ülkenin demokrasi güçleri ve demokrasiye omuz veren yurttaşlarıyla gurur duyuyoruz. Gezi’nin bizlere öğrettiği dayanışmacı anlayışla, yaşanan kamu zafiyetlerine ve engellemelerine rağmen acıları dindirmek ve yaraları sarmak için depremin ilk saatlerinden itibaren ülke bütününde seferber olan, geleceğimize umut olmaya devam eden birliktelik ile gurur duyuyoruz.

POLİS ŞİDDETİNE MARUZ BIRAKILMASINA KARŞIYIZ: Tüm ülkeyi şehir şehir 'Her yer Taksim her yer direniş' sloganıyla inleten, haklarına, kentine, doğasına, memleketine sahip çıkan milyonlar adına, bütünüyle haksız, hukuksuz, delilsiz, mantıksız ve vicdansız tutum ve kararlarla Gezi’nin onurlu bakiyesini bizler adına taşıyan Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman, avukat Can Atalay ile gurur duyuyoruz. Ülkemizin adaletsiz, hukuksuz, farklı görüşlere tahammül edilmeyen, demokratik talep, tepki ve eylemlerin doğrudan doğruya suç kapsamına alınan bir anlayışla yönetilmesine, yargının bağımsızlığının ortadan kaldırılmasına, dosyaları okumayan, delillere bakmayan, direktifle kararlar veren mahkemelere, hak arayanı biber gazına boğulmasına, polis şiddetine maruz bırakılmasına, ülkenin gençlerinin, eğitimli, kültürlü kesiminin, muhaliflerin, emeği sömürülen işçilerin baskı, ekonomik kriz, geleceksizlik, liyakatsizlik yüzünden bir nefes, bir huzur arayışı ya da hayatta kalabilme çabasıyla kalbini memleketinde bırakıp bu ülkeden göç etmek zorunda bırakılmasına karşıyız.

BİZİM PUSULAMIZ GEZİ'DİR: Karşı olmak pasif bir tutum değil bizler için aktif bir tavırdır. Devletin tüm imkânlarının iktidar adına kullanıldığı, dünya tarihinin gördüğü en adaletsiz seçimlerinden birinden çıkan sonuç bizi umutsuzluğa sürüklemeyecek. Aksine, eşitlik özgürlük ve adalet için tüm farklılıklarımızla Gezi’de olduğu gibi birbirimizin elinden tutmakta inat ediyoruz. Gezi’de kapısını araladığımız o coşkulu, heyecanlı, bir arada, umutlu, paylaşımcı, dirençli bir başka dünya için mücadele etmeye devam ediyoruz. Bilsinler ki bizim pusulamız Gezi’dir.

KARANLIK GİDER GEZİ KALIR: İnsanca, özgür, adil, refah içinde, demokratik bir yaşam talebimiz ve hak arayışımız hep sürecek.
Onuncu yaşında da, Gezi’yi hep genç kılan, bizi hep ayakta tutan, tüm hayallerimiz gerçek olana kadar dilimizden düşmeyecek olan sloganıyla anıyoruz. Bu daha başlangıç, mücadeleye devam. Bu gurur hepimizin. Karanlık gider, gezi kalır."