Ankara Dayanışma Akademisi’nin Yaz 2021 Atölyeleri başlıyor

Ankara Dayanışma Akademisi atölyelerine Toplumsal Araştırmalar Programı ile devam ediyor. 8 Haziran'da başlayacak programdaki 6 atölye 6'şar hafta boyunca sürecek.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Olağanüstü hal döneminde ihraç edilen akademisyenler tarafından 2017 yılı başında kurulan ve 2018 yılında kooperatife dönüşen Ankara Dayanışma Akademisi (ADA) bu yıl içindeki üçüncü atölye programını başlattı.

Güz döneminde Emek Çalışmaları Programı, kış döneminde Duvar Medya Vakfı ile işbirliği yaparak Kültürel Çalışmalar Programı yapan ADA, yaz döneminde Toplumsal Araştırmalar Programı ile akademik çalışmalar sürdürecek. 8 Haziran Salı günü başlayacak Toplumsal Araştırmalar Programı'nda 6 atölye yer alacak ve atölyelerin her biri 6 hafta sürecek. Tamamı ücretsiz ve herkesin katılımına açık olan programa başvurular ADA sosyal medya hesaplarından, www.adakoop.org adresinden ya da aşağıda belirtilen form doldurularak yapılabilir.

Başvuru formu için tıklayınız.

Toplumsal Araştırmalar Programında yer alan atölyeler şu şekilde:

Türkiye’de Kültürel Çoğulluk ve Kolektif Haklar Meselesi (Erdoğan Boz)

Erdoğan Boz yürütücülüğünde 8 Haziran Salı günü başlayacak atölye, kültürel çeşitlilik, çok kültürlülük ve kültürel çoğulluk gibi kavramları kendilerine karşılık gelen siyasal tutumlar bağlamında tartışmayı amaçlıyor. 6 haftalık atölye programı boyunca kültür, çeşitlilik, çoğulluk gibi kavramların tartışılması, kültürel haklar meselesinin bireysel ve kolektif haklar bağlamında ele alınması hedefleniyor.

Müşterekler ve Türkiye’de Müşterekler Politikası (Demet Bolat)

Demet Bolat yürütücülüğünde 9 Haziran Çarşamba günü başlayacak. Atölyede müşterekler tartışmalarının kavramsal araçları ile içinde bulunduğumuz temellük ilişkilerinin anlaşılması ve buna karşı yürütülecek müşterekler politikasının yeni toplumsallıkları yaratmadaki potansiyellerinin tartışılması amaçlanıyor. Atölye boyunca müşterek fikri ve politikası; bir-aradalıklar, öznellikler, emek biçimleri ve cinsiyet ilişkileri açısından tartışılacak. Bu tartışmalar Türkiye’de yürütülen müşterekler politikasını anlamayı da amaçlayacak.

1990’lar sonrası İran ve Türkiye’de Yeni Toplumsal Hareketler (Can Şeker)

Can Şeker yürütücülüğünde 10 Haziran Perşembe günü başlayacak. Atölyede İran İslam Cumhuriyeti’nde ortaya çıkan ve ‘yeni toplumsal hareketler’ başlığı altında değerlendirilen 2009 Yeşil Hareketi ile sonrasında ve 2003 Gezi Hareketi’ni takip eden süreçte Türkiye’de toplumsal hareketlerin merkezinde yer alanların dayandığı toplumsal sınıflar ortaya konulacak. Bunun için atölyede her iki ülkenin 19. yüzyıldan başlayarak kapitalist sistemle ilişki biçimine ve düzeyine odaklanılması amaçlanıyor.

Postkolonyalizm: Kuram ve Tarih (Fuat Özdinç)

Fuat Özdinç yürütücülüğünde 11 Haziran Cuma günü başlayacak. Atölyede postkolonyal kuramın temel tartışmaları aktarılmaya çalışılacak. Bu amaçla öncelikli olarak tarihsel bir çerçeve çizilecek ve burada özellikle sömürgecilik/ler incelenecek. Atölye süresince postkolonyal temel kavramlar işlenmekle birlikte alanın önemli kuramcılarının düşünceleri ortaya koyulacak. Fanon, Memni, Spivak, Said gibi postkolonyalizmin kuramcıları yanında Marksist eleştiriler de serimlenecek.

Toplumsal Tutunum Krizi: Semptomlar ve Mücadeleler (Ali Yalçın Göymen)

Ali Yalçın Göymen yürütücülüğünde 12 Haziran Cumartesi günü başlayacak. Atölyede neoliberalizmin sonlandırılamayan krizinin neden olduğu toplumsal koşullar eleştirel bir perspektifle incelenecek ve bu koşullara karşı verilen mücadeleler değerlendirilecek. Atölyenin devam edeceği 6 hafta boyunca kriz kavramı tartışılacak; neoliberalizmin krizi yabancılaşmanın çeşitli veçheleri üzerinden analiz edilecek ve somut karşı çıkışların taşıdığı dönüşüm potansiyeli ele alınacak. Neoliberalizmin toplumları çözen mirası ve sonrasına ilişkin potansiyellerinin tartışılması hedefleniyor. 

Hafıza: Dağılan, Toplanan, Eksilen (Meral Akbaş - Özge Kelekçi)

Meral Akbaş - Özge Kelekçi yürütücülüğünde 14 Haziran Pazartesi günü başlayacak. Atölyede toplumsal, kolektif, kamusal, ortak ve kişisel hatırlama biçimlerine ve bu hatırlama biçimlerinin birbirleriyle olan ilişkilerine dair farklı kavramsal çerçevelerin yardımıyla, Türkiye’de alıkonulan, yasaklanan, engellenen, görmezden gelinen, kıymetsizleştirilen bellek hikâyelerini içeren vakalar ele alınarak tartışmaya açılacak. Hafızayla ilgili kavramları/kavramlaştırmalar yeniden gözden geçirilerek başlanacak, görmezden gelen, üstünü örten, yıkan, silen, tahrip/deforme/manipüle eden, yeniden kuran iktidar şiddetini farklı biçimlerde yerinden oynatan, “anlık” da olsa oyunu bozan, kesintiye uğratan, geçersizleştiren, çoğu zaman yeni bir ses/dil/beden/görüntü/mekân/duygulanım yaratan karşı hafızalar, karşı anlatılar ve performanslar üzerine atölyeler ile devam edecek.

(HABER MERKEZİ)