Türkiye ekoloji hareketinden 'ballı' zafer

Ortak kampanya yürüten 11 STK'nin mücadelesi sonuç verdi. Arı ölümlerine yol açan kimyasallar yasaklandı.

Abone ol

DUVAR - Türkiye'de ekoloji hareketi en büyük zaferlerinden birini kazandı. Arı nüfusunun azalmasına yol açan nedenlerin başında gelen böcek öldürücü neonikotinoidler yasaklandı.

Tarım ve Orman Bakanlığı Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü tarafından alınmış olan yeni karara göre neonikotinoid grubunda yer alan Clothianidin, Imidacloprid ve Thiamethoxam aktif maddelerini içeren tarım zehirleri 2019 yılı içerisinde belirtilen farklı tarihlerde yasaklanıyor.

11 STK'DEN ARILAR İÇİN KAMPANYA

Neonikotinoidlerin yasaklanması için Türkiye'deki 11 farklı STK "Hepimiz aynı kovandayız" sloganıyla bir kampanya yürütüyordu.

Altta isimleri bulunan 11 STK arıların korunması için ortak bir metin kaleme aldı. Kurumlar, arıların ölümüne neden olan neonikotinoidlerin yeni ölümler yaşanmadan yasaklanmasını talep etti.

  • Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği
  • Çevre ve Arı Koruma Derneği (ÇARIK)
  • Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı (ÇEKÜL)
  • Doğa Derneği
  • Doğa Koruma Merkezi (DKM)
  • Greenpeace
  • Kuzey Ormanları Savunması (KOS)
  • Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği (TAB)
  • WWF-Türkiye
  • Yeryüzü Derneği
  • Yeşil Düşünce Derneği

YEDİĞİMİZ GIDANIN ÜÇTE BİRİ ARILARDAN GELİYOR

Bu kurumların ortak bildirisinde yer alan bilgilere göre arılar sadece bal üretmiyor, yediğimiz gıdaların üçte biri onların sayesinde sofralarımıza geliyor. Zira arılar, çiçekler arasında dolaşırken gerçekleştirdikleri tozlaşma ile bitkilerin üremesini ve çeşitliliğini sağlıyorlar. Tozlaşma olarak adlandırılan bu sürecin yüzde 80'i bal arısı ve diğer yaban arıları tarafından gerçekleştiriliyor.

Uludağ Üniversitesi Arıcılık Geliştirme-Uygulama ve Araştırma Merkezi 2015 yılından beri yüzde 20 civarında seyreden arı ölüm oranının bazı bölgelerde yüzde 70'lere kadar çıktığı ve genel olarak arı ölümlerinin arttığı uyarısını yapıyor.

2012-2016 yılları arasında yapılan Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'na bağlı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü bünyesinde bir çalışmanın sonuç raporunda Trakya’da, özellikle de Tekirdağ ve Edirne’de toplanan ayçiçeği tarlalarının toprak örneklerinin yüzde 25’inde ve ayçiçeği çiçek numunelerinin yüzde 35’inde neonikotinoid sınıfı imidacloprid maddesi tespit edilmişti. Aynı çalışmada çiçek örneklerinin yarıya yakınındaki kalıntının ise arıların zehirlenmesine neden olabilecek düzeyde olduğu belirtilmişti.

ARILAR İÇİN TEHLİKELİ ZEHİR NEONİKOTİNOİD

Neonikotinoidler yaklaşık iki senedir yoğun bir şekilde tartışılıyor. Bu haşere ilaçlarının arılara zarar verdiği uzun zamandır biliniyor. Bundan iki yıl önce Newcastle Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmada neonikotinoidlerin bünyesinde bulundurduğu nikotin nedeniyle arılarda bağımlılık yaptığı da ortaya çıkmıştı. Neonikotinoidler, ilk önce diğer böcek ilaçlarının (pestisitler) aksine bitkinin üstüne püskürtülerek değil, tohumun üstü kaplanarak kullanılıyordu. Bu yüzden neoniclerin başta arılar olmak üzere doğanın dengesinin bozulmaması için yaşaması gereken böceklere zarar vermediği düşünülüyordu. 2000'li yıllardan sonra neonikotinoidlerin zararları anlaşılmaya başlandı. Neonikotinoid zehirleri bitkilerin tohumlarına zerk edilebiliyor, böylece bitki büyürken zehri bünyesinde tutmaya devam ediyor. Bitkiyi yiyen böcekler de zehirlenerek ölüyorlar. Zehrin tohuma uygulanması, o tohumları yiyen canlıların da, serçelerde olduğu gibi, etkilenmelerine neden olabiliyor. Ayrıca bitkilere uygulanan neonikotinoidlerin büyük bir kısmı bitki yerine toprağa geçiyor ve toprakta 19 yıla kadar etkilerini yitirmeden kalabiliyorlar.

Neonikotinoid içeren böcek ilaçları ve diğer birçok pestisit arılarda “Koloni Çöküş Sendromu” adı verilen ölümlere neden oluyor. Söz konusu kimyasal maddeler, bitkilerin tohumlarına uygulanabiliyor, böylece bitki büyürken kimyasal maddeleri bünyesinde tutmaya devam ediyor. Bitkiyle temas eden böcekler de zehirlenerek ölüyorlar. Yapılan başka araştırmalar vesilesiyle neonikotinoid içeren böcek öldürücü kimyasalların, arıların yanı sıra özellikle kuş, kelebek ve suda yaşayan omurgasızları da etkilediği ortaya çıktı.

Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi (EFSA) tarafından hazırlanan raporda ise bir sinir gazı işlevi gören neonikotinoidler, arıların hafızasında hasara ve kraliçe arı popülasyonunda düşüşe sebep olduğu söyleniyordu.

İşte bütün bu bilgiler ışığında Avrupa Birliği 2018 yılında, neonikotinoid sınıfından arılara zarar veren 3 maddeyi sera kullanımları dışında tamamen yasaklayan tasarıyı oylayarak kabul etti. Yasağın 2018’in sonuna kadar uygulamaya geçirilmesi planlanıyor. Sonunda Türkiye'de de Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı harekete geçmeye karar verdi ve neonikotinoid kullanımını yasakladı.

Yeşil Gündem: AB'de haşere ilaçlarına yasak genişliyor

İmzacı STK'lar arasında yer alan Buğday Derneği yaptığı açıklamada şunları söylüyor:

"Alınan kararda eksikler olsa da, arılar için çok önemli bir adım. Yasağın kapsamının genişletilmesi için çalışmalarımız sürecek… Yasakların tam olarak uygulanması, gerekli kontrol ve denetimlerin eksiksiz yürütülmesi için arı gibi çalışmaya devam…"