Timur Soykan: Türkiye'de siyaset ve bürokrasi uyuşturucunun yarattığı kirlilikle karşı karşıya

Türkiye üzerinden uyuşturucu sevkiyatının arttığını belirten gazeteci Soykan "Uyuşturucu bürokrasi, devlet ve siyaseti kirletir. Çünkü büyük para söz konusu. Bunun sonuçlarıyla yüz yüze Türkiye" dedi.

Abone ol

DUVAR - Gazeteci Timur Soykan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve CHP Genel Başkanı Süleyman Soylu'nun polemiğiyle gündeme gelen uyuşturucu trafiği tartışmasını değerlendirdi.

Evrensel Gazetesi'nden Cihan Çelik'e konuşan Timur Soykan, "CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Türkiye'de cari açığın kirli para ve uyuşturucu ile kapatıldığı iddialarına katılır mısınız?" sorusu üzerine "Türkiye'de AKP iktidarı hep bir sıcak para bağımlısı oldu. Bu paranın özellikle gelişmekte olan ülkelere aktığı iktidarı boyunca AKP'nin, rantını yaratabilmek, sürekli eser ziyareti sergileyebilmek, köprü yapıyoruz diyebilmek ve yolsuzluk düzeni inşasında sıcak paraya çok ihtiyacı oldu" dedi.

'PARA KAYNAĞINI SORGULAMADIĞINIZ ZAMAN KARA PARA GİRİŞİ ANLAMINA GELİYOR'

"2008'den itibaren Türkiye sıcak para girişinde büyük bir düşüş yaşandı ve bu noktada iktidarın hamleleri varlık barışları çıkartmak oldu" diyen Soykan, şöyle devam etti:

"Yani yıllardır devam eden varlık barışları söz konusu. Nereden gelirse gelsin para, kaynak sorulmayacağı ve hatta vergi muafiyetleri getirileceği yönünde vaatlerle Türkiye'ye döviz, sıcak para çekilmeye çalışıldı. Paranın kaynağını sorgulamadığınız zaman bu, Türkiye'ye bir şekilde kara paranın girişi anlamına geliyor. Bu dünyadaki mafya örgütlenmeleri, suç örgütlenmeleri için de bir davet niteliği taşıyor. Kara para ile birlikte mafya yoğunlaşması da oldu. Türkiye bir mafya üssüne dönüştü adeta. Bu sıcak paranın ihtiyacı ile doğan ve kara paralara kapı açan siyaset, bir şekilde Türkiye'de kara paranın, kayıt dışı ve kolay paranın çok yaygınlaştığı bir süreç oluşturduğunu söylemek mümkün."

'SORUŞTURMALAR YÜZEYSEL KALIYOR'

Mersin Limanı başta olmak üzere yapılan büyük uyuşturucu operasyonlarıyla ilgili davaları değerlendiren Timur Soykan, "Türkiye'de yılda 1,5 ton kokain yakalanıyor normalde. Mersin Limanı'nda yakalanan uyuşturucu 1,7 tondu ve bir hafta içerisinde yakalandı. Bu Türkiye tarihinin en büyük kokain yakalaması" dedi. 

Türkiye'nin kokain rotasına dönüştürüldüğünü belirten Soykan, "Ama biliyorsunuz Türkiye bir kokain rotasına dönüştürülüyor. Kolombiya'dan da 4,9 ton kokain gelmek üzere iken yakalanmıştı ve biz bunun kaynağı hâlâ öğrenemedik. Şimdi 1,7 ton kokainde ise muz konteynerinde bulundu, o muz konteynerinin sahibi muz ithalatı yapan Özşimşekler isimli şirketti. Kokainin kendilerinden habersiz oraya konulduğunu iddia ettiler. Soruşturma kontrollü bir teslimata gitmediği, doğrudan konteynerde yakalandığı için bu savunmalarla devam ediyorlar. Türkiye'deki en büyük problem, yakalanan devasa miktarda kokain ve uyuşturucunun kaynağına gidilmemesi, baronların ortaya çıkartılmaması oluyor" ifadelerini kullandı.

Soruşturmaların yüzeysel kaldığını söyleyen Soykan, "Soruşturmalar da yüzeysel kalıyor. Bu dava da pek çok diğer dava gibi büyük operasyonlara dönüşmedi ve bizi kaynağına götürmeyen kısır bir operasyon oldu" diye konuştu.

'UYUŞTURUCUDAKİ ARTIŞ TÜRKİYE'DE BİR ALARM ANLAMINA GELİYOR'

Cihan Çelik'in "İçişleri Bakanı Soylu 'Büyük mücadele içindeyiz' diyor, gerçekten de zaman zaman çeşitli operasyonlara tanık oluyoruz. Arkada daha büyük transferler mi var? Görünen tabloya ilişkin ne dersiniz?" sorusunu yönelttiği Timur Soykan, "Bir rivayettir, bilimsel bir veriye dayanmaz; yakalanan yüzde 10'udur derler. Hem suç aleminde böyle söylüyorlar hem pek çok güvenlik kaynağı da yakalanan uyuşturucunun yüzde 10'u olduğunu aslında yüzde 90'ının geçip gittiği bir genel kabul vardır" yanıtını verdi.

Yakalanan uyuşturucunun daha büyük sevkiyatları varlığını işaret ettiğini belirten Soykan, şunları söyledi:

"Türkiye'de yılda 20 ton eroin yakalanıyor. 5 tondan fazla metamfetamin yakalanıyor. 2 tonu aşan kokain yakalanıyor. Bunlar aslında Türkiye'de çok daha büyük sevkiyatlar olduğunun işareti. Tabi ki yakalansın, daha çok yakalansın isteriz ama bir şekilde oransal olarak değerlendirdiğimizde o verilerden faydalanmak zorundayız. Çünkü yakalanmayanın ne kadar olduğunu bilmek mümkün değil. Ama Türkiye'de kokain ve metamfetaminde çok çok büyük bir artış söz konusu. Ve bu Türkiye'de bir alarm anlamına geliyor. Şunu da söylemek gerekiyor; özveri ile mücadele eden polisler ve güvenlik güçleri de var ama bir yandan bu uyuşturucuların geçişi yani her zaman uyuşturucu bürokrasi, devleti ve siyaseti kirletir. Çünkü çok büyük bir para söz konusu olur. Bu bir kirlilik işaretidir aynı zamanda kaçınılmazdır bu. Bunun yarattığı sonuçlarla yüz yüze Türkiye."

'TÜRKİYE, ONLARCA YILDIR BALKAN GÜZERGAHININ GÖBEĞİNDE YER ALIYOR'

Türkiye neden rota durumuna geldiği sorusu üzerine Soykan, "Afganistan üzerinden eroinin Avrupa'ya gönderilmesi tarihsel bir olgu, 1960'lardan beri var. Dünyadaki eroinin neredeyse yüzde 85'i Afganistan'da üretiliyor. Afganistan'dan İran'a, oradan Türkiye, Türkiye'den Balkanlar'a oradan Avrupa'ya yayılıyor. Buna Balkan güzergahı diyoruz. Dünyanın en büyük eroin güzergahıdır. Onun için Türkiye onlarca yıldır bu uyuşturucu konusunda çok önemli bir güzergahın göbeğinde yer alıyor. Bu ölçüde de bir kirli örgütler, uyuşturucu baronları ve uyuşturucu yapılanmaları da söz konusu. Onlar Avrupa'da da etkililer" dedi.

'AVRUPA'DAKİ YAKALAMALARIN ARDINDAN TÜRKİYE'DEN YENİ BİR ROTAYA GİRİLDİ'

Avrupa'da büyük miktarda uyuşturucu yakalandığını ve sonrasında yeni bir rota belirlendiğini ifade eden Soykan, "Avrupa'da etkili olduğu için bu Türkiye bağlantılı yapılar, Latin Amerika'dan kokainin getirilmesinde de Avrupa'da etkili isimler oldular. Ve en son dönemde Avrupa'da çok büyük yakalamalar oldu kartellere ve uyuşturucu çetelerine, gizli mesajlaşma sistemleri ifşa edildi. Onun üzerine çok büyük yakalanmalar oldu Avrupa'da. Bir şekilde kokain de Türkiye'den yeni bir rotaya giriyor hem Orta Doğu pazarına hem Avrupa'ya ulaşmak için" şeklinde konuştu.

'METAMFETAMİN YOKSUL MAHALLELERDE YAYILAN BİR UYUŞTURUCU'

"Metamfetamin" isimli uyuşturucunun Afganistan'da ucuza üretildiğini ve Türkiye'nin pazar olarak görüldüğünü belirten Timur Soykan, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

"Metamfetaminde durum biraz daha farklı çünkü metamfetamin bütün Türkiye'de yaygınlaşan bir uyuşturucu. Eskiden Kuzey Amerika'da en çok üretilirken, şimdi küçük laboratuvarlarda dünyanın her yerinde üretilebilir. Afganistan'da son dönemde bir bitki var hammadde olarak kullanılan. Afganistan'da ucuza çok ciddi metamfetamin üretimi yapıyorlar. İran'da da Suriye'de de Irak'ta da metamfetamin yoğunlaşması var ve metamfetamin Türkiye'de pazar olarak değerlendiriliyor. Türkiye transit geçiş rotası olarak değil, bir pazar olarak hedefleniyor. Kemal Kılıçdaroğlu'nun da dikkat çektiği gibi metamfetamindeki artış çok çok önemli. Çünkü bir yıl içinde 4 kat artış gördük. 1 tonken 4 tona çıktı. Geçen sene de 5 tona ulaştı bu miktar ve sokakta çok kolay satılabilen ve bağımlılığı çok ciddi sıkıntı olan uyuşturucu. Yani metamfetamin eroin kadar bağımlılığı olan özellikle yoksul mahallelerde yayılan bir uyuşturucu biçimi. Onun için tehlike çok büyük."