Sanatçılar tepkili: Kısıtlamalar kalktı, müzik yasağı neden sürüyor?

Covid-19 nedeniyle getirilen kısıtlamalar birer birer kaldırılırken, canlı müziğin 24.00'te bitirilmesi zorunluluğu devam ediyor. Yaz sezonu boyunca sahne alan müzisyenler ve işletmeciler ise tepkili.

Abone ol

DUVAR - Covid-19 önlemleri kapsamında uygulanan pandemi kısıtlamalarının 21 Haziran’da toplanan Cumhurbaşkanlığı Kabinesi'nde alınan kararlar sonrasında 1 Temmuz itibariyle esnetilmesiyle birlikte, gündelik hayat büyük ölçüde normale döndü. Artış gösteren vaka sayılarına ve aşı konusunda istenilen oranlara ulaşılamamasına rağmen, özellikle yaz sezonunun ticari açıdan hareketli geçmesi için gerekli tüm adımlar atıldı. Restoranlar, kafeler, oteller ve diğer turistik işletmeler Haziran ayının sonundan bu yana yoğun olarak çalışırken, 21 Haziran günü alınan kararlar arasında en çok tartışılanı olan 'saat 24.00 itibariyle mekânlarda canlı müziğin bitirilmesi' uygulaması ise devam ediyor.

Yaz aylarıyla birlikte başlayan konser sezonunda organizatörler programları, konserlerin gece yarısında sona ereceği şekilde yapmak zorunda kalıyor. Gece hayatının önemli bir parçası olan müzik sahneli mekanlar ise, ruhsatları daha geç saatlere kadar müzik yapılmasına izin verdiği halde Kabine’nin aldığı karar gereği müziği 24.00’te susturuyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söz konusu normalleşme kararlarını açıklarken müzik yasaklarının süreceğini “Müzikle ilgili sınırlamayı 24.00'e çekiyoruz. Kusura bakmasınlar, gece kimsenin kimseyi rahatsız etmeye hakkı yok” sözleriyle açıklaması büyük bir tepkiye neden olmuştu. Sanatçılar, yasağın Covid-19 ile ilgili olmadığını, bunun yaşam tarzına müdahale olarak görülmesi gerektiğini belirterek tepkilerini açıkça dile getirmişti. Dünya Müzik Günü’nde alınan bu karar, sosyal medyada binlerce kullanıcı tarafından #KusuraBakıyoruz etiketiyle protesto edilmişti.

Daha sonra kimi kaynaklar, tepki gören bu uygulamanın ‘yakın zamanda’ sona ereceğinin ve müzik kısıtlamasının kaldırılacağının kulislerde konuşulduğunu açıklamıştı. Ancak yaz sezonunun sonuna yaklaşıldığı halde söz konusu kısıtlama kaldırılmadı.

Neredeyse hiçbir alanda hissedilmeyen Covid-19 tedbirlerinin ve kısıtlamalarının söz konusu müzik olduğunda uygulanıyor olmasına Gazete Duvar’ın sorularını yanıtlayan sanatçılar da tepki gösterdi.

MEHTAP MERAL: ÖRGÜTLÜ OLMALI, KÜLTÜR SANAT POLİTİKASI OLUŞTURMALIYIZ

Müziğin hayatın vazgeçilmez bir parçası olduğunu hatırlatan müzisyen ve şair Mehtap Meral, “Bir müzisyen olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki müziksiz yaşayamayan ama müzisyene değer vermeyen bir toplumuz. Müziğin sadece eğlence aracı olarak görülmesi ve bir yaşama biçimine karşı olmalarının da sonucudur bu yaşadıklarımız. Ayrıca çuvaldızı kendimize de batırarak artık örgütlü olmamız gerektiğini ve muhalefet dâhil her görüşten insanın bir kültür ve sanat politikası oluşturulması için çalışması gerektiğine inanıyorum. Bizi daha ileriye götürecek şey müziğin ve sanatın sesini olabildiğince açmaktır” şeklinde konuştu.

GÖZDE ÖNEY: ISRARLA DİRENEMEDİK

Yaz boyunca konserlerin yanı sıra Bodrum'da sahne alan Gözde Öney, şunları söyledi: "Hiçbir hukukî dayanağı olmayan bu karar, içinde açık açık 'Hayat tarzınıza müdahale ediyoruz' itirafı barındırıyor ve bu hukuksuz karar 2 aydır bizlere dayatılmakta. Aslında daha öncesinde bu müdahalenin en yakın ve bariz sinyalini sokağa çıkma yasağı düzenlemelerinde, Covid-19 önlemi kapsamında olduğu öne sürülen başka bir kararla; alkollü içki satışı yapmayan market, bakkal ve büfeler saat sekizden sonra aktif olabilirken, tekellerin kapatmak zorunda olmasıyla almıştık. En basit tabirle zorbalık diyebileceğimiz bu keyfi kararların ardında belki biraz da bizlerin bir anda parlayıp sonra hemen sönebilen çıkışlarının, gündemimizde uzun süre ısrarlı direnemememizin iktidar tarafından iyi gözlemlenmiş olmasının da etkisi vardır, üzerine düşünülebilir. Turizm sektörünün en aktif olduğu yaz sezonunu bu yasaktan ödün vermeden geçirmeleri biraz ürkütücü. Sahne sanatlarına ve eğlence sektörüne vurulan bu darbenin hepimiz için bir felaket olduğunun en yakın zamanda idrak edilmesini diliyorum."

BÜLENT ORTAÇGİL: SIĞ GÖRÜŞLÜLERİ SEÇEN BİZİZ

Bir yandan yoğun bir yaz turnesi içerisinde olan ancak tüm konserlerini saat 24.00'te zorunlu olarak bitiren Bülent Ortaçgil, müzik yasaklarının sürmesinin siyasi bir mesele olduğunu belirtti. Ortaçgil, “Bütün olaylara kendi sığ görüşleriyle karar verenleri seçen biziz… O zaman öfkem her yana doğru…” dedi.

FUAT: İTİDALİMİZ ŞAŞKINLIK VERİCİ

Protest tavrıyla tanınan rap müzik sanatçısı Fuat Ergin de, konunun siyasi boyutunun önemine değindi. Fuat, "Bu hukuksuz uygulama ile Anayasa bir kez daha delindi. Derhal hesap sormak için harekete geçilmeli. Hukuk sistemi içinde görevi olan herkesi görevlerini layıkıyla icra etmeye çağırıyorum. İnsanımızın bu itidalli halini ise şaşkınlık ve üzüntü gibi karmaşık duygular silsilesi içinde izliyorum" ifadelerini kullandı. 

İŞLETMECİ CAN AYDOĞDU: MEKÂNLAR AÇIK KALABİLİYOR ANCAK MÜZİK KAPATILIYOR

Türkiye’nin önemli konser mekânı zincirlerinden olan Jolly Joker’in Genel Müdürü Can Aydoğdu, milyarlarca liralık bir pazar olan ve diğer birçok sektöre de büyük katkısı olan kültür-sanat-eğlence sektörünün 100 binden fazla insana istihdam sağladığını hatırlatarak kısıtlamanın en kısa sürede kaldırılacağını umduğunu belirtti. Aydoğdu, “Her türlü politik, sosyal, hastalık gibi durumlarda ilk kapanan ve son açılan, pandemi süresince neredeyse hiçbir destek almayan sektörün, 16 aylık kayıpları sonrasında kısıtlı saat kuralı ile ayağa kalkması oldukça zor olacak. Türkiye'de müzik yayını yapan tüm işletmeler, verilmiş hakları olan ruhsat ve izinlerinin sınırları dâhilinde, belediyeler tarafından sıkça denetlenerek operasyonlarına devam ediyor. Açıklamalarda belirtilen durumun pandemiden bağımsız olarak bu konuda izni olmayan ya da izinleri dışında çalışan işletmeler hakkında olduğunu düşünüyoruz. İşletmelerin ruhsatlarında belirtilen saatler dâhilinde açık kalabilmesine rağmen, müzik yayını yapılabilecek süre ile ilgili kısıtlama uygulamasının pandemi sürecine sağlayabileceği fayda konusunu tam olarak anlamlandıramamak ile beraber, aşılamanın hızla devam etmesine paralel olarak bu kısıtlamanın da en kısa süre içinde kaldırılacağına inanıyoruz" dedi.