Salıcı: Soylu önce Erdoğan’a sorulmuş soruların cevaplarını merak etsin

CHP'li Oğuz Kaan Salıcı, İçişleri Bakanı Soylu'nun CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun "FETÖ'nün siyasi ayağı" açıklamasına yönelik sözlerini değerlendirdi. Salıcı, "Soylu önce Erdoğan’a sorulmuş soruların cevaplarını merak etsin, sonra konuşmaya devam etsin" dedi.

Abone ol

DUVAR - CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun "FETÖ'nün siyasi ayağına ilişkin 20 sorusu" hakkında yaptığı, "17-25 Aralık 2013'ten çok kısa bir süre önce kılıçların çekildiği dönemde, acaba Kılıçdaroğlu bunlarla ne konuştu, ne takım tekliflere, neler dedi? Kılıçdaroğlu'nu uyarıyorum; bu defterler açıldığında kendisi zarar görecek" sözlerine yanıt verdi.

Salıcı, "Genel Başkanımızın muhatabı Recep Tayyip Erdoğan'dır. Sorduğu sorulardan bazıları bizim Erdoğan'a sorduğumuz sorularla aynı. Sayın Soylu önce Sayın Erdoğan’a sorulmuş olan soruların cevaplarını merak etsin. Sizler de gazeteci arkadaşlar olarak o soruların takipçisi olun, sonra Sayın Soylu konuşmaya devam etsin" ifadelerini kullandı.

CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında parti genel merkezinde toplandı. Toplantı devam ederken CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı açıklamada yaptı.

Hükümetin ekonomi politikalarını eleştiren Oğuz Kaan Salıcı, 2001 Şubat krizinden bir yıl sonraki işsizlik oranlarını, dış borcu, vatandaşın bankalara olan tüketici kredisi borçlarını ve bireysel kredi kartı borçlarını bugünkü rakamlarla karşılaştırdı ve "Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın diliyle sorayım, Türkiye'yi bu hale kim getirdi? Bu hükümet getirmedi mi?" dedi.

'DOĞU VE GÜNEYDOĞU'DA ÇOCUKLAR KRONİK AÇLIK SORUNU YAŞIYOR'

İstanbul Büyükşehir Belediyesi bünyesinde kurulan İstanbul İstatistik Ofisi'nin kentteki çocuk yoksulluğunu araştırdığı bir anket yayınladığını dile getiren Salıcı, hanelerin yüzde 42,3'ünde çocukların günlük kullanımları dışında başka ayakkabıları olmadığını, yüzde 27,5'inde çocuk odası bulunmadığını, yüzde 44,7'sinde ise çocukların yeterli beslenme olanaklarına erişemediğini belirtti.

Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve Hacettepe Üniversitesi tarafından yapılan araştırmada, Türkiye'de okul çağı çocuklarında büyümenin izlenmesi raporunun, Doğu ve Güneydoğu'da çocukların kronik açlık sonucu gelişme geriliği yaşadığını ortaya koyduğunu ifade eden Salıcı, Avrupa'nın hiçbir ülkesinde bunun görülmediğini söyledi.

'UKOME KARARI DEMOKRATİK İRADEYE SAYGISIZLIKTIR'

Ulaşım Koordinasyon Merkezi'nin (UKOME) yapısında değişlikler yapıldığını hatırlatan Salıcı, "UKOME, 11'i İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden, 10'u hükümet tarafından bildirilen 21 üyeden oluşuyordu. Bir değişiklik yaptılar, 3 bakanlığı dahil ettiler bu sürece. Hükümet lehine sayıyı toplamda 27'ye çıkardılar" diye konuştu.

"Yapılan demokratik iradeye, 31 Mart'ta ve yetmedi 23 Haziran'da İstanbul halkının demokratik iradeye sahip çıkıp Cumhuriyet Halk Partisi'nin adayı Ekrem İmamoğlu'nu belediye başkanı olarak seçmesi iradesine saygısızlıktır" diyen Salıcı, şöyle devam etti:

"Hukuk tanımazlıktır. Amaçları büyükşehir belediye başkanlarımızı çalışamaz hale getirip başarısız kılmaktır. Belediye başkanlarımızı engellemek ve halkı da hizmetten mahrum bırakmaya çalışmaktır. Bu tam bir tek adam rejimi anlayışıdır. 'Siz seçtiniz ama biz sizin seçiminizi beğenmedik, biz sizin verdiğiniz yetkileri bu genelgeyle alıyoruz' diyorlar. Bir tür kendilerince kayyum ataması yaptıklarını düşünüyorlar. Hükümetin yaptığı, demokratik iradeye büyük bir saygısızlıktır. Bu hale de Türkiye'yi bu hükümet getirdi."

YOLSUZLUK SORUŞTURMALARI İÇİN HÜKÜMETE YASAL DÜZENLEME ÇAĞRISI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Yalova Belediyesi'ndeki açıklamalarına değinen Oğuz Kaan Salıcı, "Sayın Erdoğan'ın bir açıklaması var, Yalova Belediyesi ile ilgili: 'CHP'li yöneticiler tarafından talan edildi belediye' falan diyor. Ondan sonra 'Yaşanan bu skandalın sonrasında CHP Genel Merkezi'nden bir tane yetkili çıkıp da açıklama yapmadı' diye devam eden bir açıklaması var" ifadelerini kullandı.

Bu konudaki ilk açıklamanın Yalova Belediye Başkanı Vefa Salman tarafından yapıldığını, sonrasında CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun'un, bir heyetle Yalova'ya giderek durumu incelediğini ve açıklama yaptığını anımsatan Salıcı, şunları söyledi:

"CHP, sizin göndermiş olduğunuz müfettişlere ihtiyaç duymadan kendi denetimini kendisi yapabilen, şeffaf ve bu konuda da tedbirli olan parti. Ama iş öyle bir hale geldi ki Sayın Erdoğan'ın açıklamalarından görüyoruz ki yavuz hırsız ev sahibini bastırmaya çalışıyor. Buradan bir şey çıkmaz. Hatta istiyorsanız şunu da yapalım: Bu yolsuzlukların incelenmesini, soruşturulmasını kolaylaştıralım. Gelin yasal düzenleme yapalım. Bu yolsuzluklara bulaşanlarla ilgili cezaları da ağırlaştıralım. CHP buna gereken desteği verecek. Buyurun getirin Meclis'e."

Torun: Yalova Belediyesi'ndeki soruşturma başkanımızın şikayetiyle başladı

'ANAYASA'NIN 138'İNCİ MADDESİ FİİLEN TUTUKLANDI'

Gezi Parkı eylemleriyle ilgili davada beraatine ve tahliyesine karar verilen iş adamı Osman Kavala'nın, 15 Temmuz darbe girişimi soruşturması kapsamında tutuklanmasına ilişkin Salıcı, "Bunu Erdoğan, yapmış olduğu bir açıklamada 'Bir manevra ile onu beraat ettirmeye kalktılar' diyerek kamuoyuyla paylaştı. Kendisinin doğrudan sürece müdahil olduğunu ifade eder şekilde kamuoyuyla paylaştı" ifadelerini kullandı.

Anayasa'nın 138'inci maddesini okuyan Salıcı, bu maddenin, yargıya müdahalenin anayasada nasıl yasaklandığını ortaya koyduğunu aktardı. Salıcı, "Bu madde, bir kez daha ortaya çıktı ki aslında fiilen askıya alınmış durumda. Yani yargıya müdahale; açık bir şekilde, hatta gurur verici bir şey yapıldığı izlenimi yaratarak, bunu kamuoyu ile paylaşarak da ifade ediliyor" dedi.

Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun (HSK) beraat kararı veren hakimler hakkında soruşturma açmasına değinen Salıcı, "HSK'nin, anayasanın açık hükmüne rağmen daha önce başka örneklerde gördüğünüz üzere verilen beraat kararı sonrası böyle bir tasarrufta bulunması, benzer görev yapan mahkeme hakimlerinin açık bir şekilde baskı altına alınması da anayasanın açık ihlalidir. Bu ihlalin siyasal iktidar tarafından yönlendirmesi olduğu çok açıktır" şeklinde konuştu.

'LİBYA'DA KAÇ ASKERİMİZİN ŞEHİT OLDUĞU NEDEN AÇIKLANMIYOR'

Oğuz Kaan Salıcı, açıklamanın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

"Sayın Cumhurbaşkanı, cumartesi günü yaptığı açıklamada 'birkaç tane şehit' ifadesini kullandı. Bu ifade için ne söyleyeceksiniz? Ayrıca buradaki şehitlerle ilgili hâlâ resmi bir açıklama yok. Nasıl değerlendirirsiniz?" sorusuna Salıcı, şu yanıtı verdi:

"Cumhurbaşkanı'nın şehitlerle ilgili kullanmış olduğu ifade yakışıksız, incitici. Şehitlik mertebesiyle ilgili olmayan, onun yeterince önemsenen bir mertebe olmadığını düşündürtecek içerikte ifadeler kullanmış oldu. Biz bundan dolayı üzüntülüyüz. Bizim Libya'da askerlerimiz şehit olduysa neden kaç askerimizin, hangi nedenlerle şehit olduğu kamuoyuyla paylaşılmıyor? Kimler olduğu kamuoyuna paylaşılmıyor. Libya'da yaşanan süreçle ilgili Türkiye'nin nasıl bir siyaset yürüttüğü, kamuoyuna yansıyanların dışında ne olduğuyla ilgili bilgiler neden kamuoyundan saklanıyor?"

"Cumhurbaşkanı aynı konuşma içerisinde ilk kez Suriye Milli Ordusu'ndan bahsetti, onların orada olduğunu söyledi. Bu da ilk kez duyuldu, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine  Salıcı, "Suriye Milli Ordusu, bizim bildiğimiz Suriye'de olan bir milli ordu. Libya ile ilişkilendirmek, açıklamaya muhtaç bir durum" yanıtını verdi.

Erdoğan: Libya'da birkaç tane şehidimiz var

'İDLİB KONUSUNUN GÖRÜŞMELERLE ÇÖZÜLMESİ KANAATİNDEYİZ'

Suriye'nin İdlib bölgesiyle ilgili hükümet politikasına ilişkin değerlendirmeleri sorulan Salıcı, İdlib'de derinleşen krizden çıkış için 5 öneri sunduklarını hatırlattı.

Suriye devletiyle çatışma içine girilebilecek bir süreçten kaçınılması gerektiği, askerlerin can güvenliği için gerekli tedbirlerin alınması kanaatinde olduklarını dile getiren Salıcı, "5 Mart'ta bir toplantı çağrısı var ama 5 Mart'taki toplantıya Rusya'nın katılıp katılmayacağı kesinlik kazanmış değil. Rusya 5 Mart'taki toplantıya katılırsa bu sürecin Türkiye'nin de zarar görmeyeceği, aynı zamanda bizim oradaki gözlem noktalarımızdaki askerlerimizin güvenliğinin de sağlanabileceği bir noktada, barış içinde görüşmelerle çözüme bağlanması gerektiği kanaatindeyiz ama henüz o toplantının gerçekleştiğine dair bir somut bilgi elimizde yok" açıklamasını yaptı.

'BU SORULARI ERDOĞAN'A SORDUNUZ MU?'

Diğer bir gazetecinin, "FETÖ'nün siyasi ayağı tartışması devam ediyor siyasette. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu bir medya organına bazı açıklamalar yaptı ve 'CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu için bazı sorular sordum. 17-25 Aralık 2013'ten çok kısa bir süre önce kılıçların çekildiği dönemde, acaba Kılıçdaroğlu bunlarla ne konuştu, ne takım tekliflere, neler dedi? Yurtta Sulh Konseyi'nin adı nereden geliyor? Kılıçdaroğlu'nu uyarıyorum; bu defterler açıldığında kendisi zarar görecek' dedi. Bu açıklamalara yanıtınız ne olur?"  sorusuna karşılık Salıcı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bazı sorular sorduğunu anımsattı.

"Kılıçdaroğlu'nun sorduğu soruları gidip de Sayın Erdoğan'a 'Efendim Kılıçdaroğlu bu soruları sormuştu, buna ne cevap veriyorsunuz' diye sordunuz mu basın mensupları olarak? Sorma imkanınız oldu mu?" diyen Salıcı, şöyle devam etti:

"Bizim muhatabımız, Sayın Genel Başkanımızın muhatabı Recep Tayyip Erdoğan'dır. Bu sorular ortada dururken Süleyman Soylu'nun araya girip başka sorular sormasını, ki sorduğu sorulardan bazıları bizim Erdoğan'a sorduğumuz sorularla aynı. Örneğin ByLock listesi olduğu söyleniyor, açıklasanıza, liste sizin elinizde. Sayın Soylu önce Sayın Erdoğan’a sorulmuş olan soruların cevaplarını merak etsin. Sizler de gazeteci arkadaşlar olarak o soruların takipçisi olun, sonra Sayın Soylu konuşmaya devam etsin." (ANKARA/AA)

Kılıçdaroğlu: Devleti FETÖ'ye teslim eden kişinin adı Recep Tayyip Erdoğan'dır