MÜZİKLİ ATLAS | Korsika’nın devrimci tarihine işitsel bir yolculuk

Bugün 150 bin kişi tarafından konuşulan Korsikaca, kulağa İtalyancayı çağrıştırsa da kendi başına bir dildir. Bu dilde yapılan Korsika’nın geleneksel müziği de öyle kendine özgü ki, denk gelseniz başka bir coğrafyayla karıştırmanız imkansız. Koro halinde söylenen polifonik şarkılar özellikle geçtiğimiz yüzyılın ikinci yarısında ciddi bir dinleyici kitlesine ulaşır.

Kavel Alpaslan kalpaslan@gazeteduvar.com.tr

Fransa, katı bir ulus devlet modeli kurmuş olmasıyla, hatta bu alanda ‘öncü’ ülkelerden sayılmasıyla tanınıyor. Fakat bu, ülke içerisinde ‘ulusal sorunların’ olmadığı anlamına gelmiyor. Örneğin Fransa’nın güneyinde, Akdeniz’de bulunan Korsika adası… Kendine ait bir dili ve kültürü olan Korsikalıların bir bölümü, bu dilin ve kültürün bastırıldığını, adanın Paris yönetimince ‘sömürgeleştirdiğini’ gerekçe göstererek kaderini tayin etmek istiyor. 1974’te kurulan ve henüz resmi olarak silah bırakmamış olan Korsika Ulusal Kurtuluş Cephesi (FLNC), bu talebin ete kemiğe bürünmüş hali.

Dilerseniz hikayesi oldukça ilginç olan Korsika’ya doğru adanın müzikleriyle birlikte yolculuğa çıkalım.

KORSİKA’NIN HİKAYESİ

Aslında bakarsanız Korsika’nın ulusal damarları, diğer kimi Avrupa azınlık hareketlerinin aksine yakın sayılabilecek bir tarihte kurulan bağımsız bir devlete uzanıyor. Pasquale Paoli önderliğinde kurulan Korsika Cumhuriyeti 1755–1769 yılları arasında kısa bir süreliğine hayat bulur. Fransızların adayı işgal etmesiyle son bulsa da bu dönem şekillenen ulusal kimlik hâlâ adada hissediliyor.

Örneğin bayrakları. Öyle eşine pek rastlanır bir bayrak değil bu. Beyaz zemin üzerine göz bağını alnına çekmiş siyah birinin kafasından ibaret. Hikayesi ise ilginç. Efsaneye göre Batı Akdeniz’deki bir grup korsan, Korsika’ya yaptıkları yağma seferinde bir kadını kaçırır ve köle olarak satmak üzere Granada’ya götürür. Daha sonra nişanlısı, kaçırılan kadını geri almayı başarır ve yapılan savaşta korsanların lideri ele geçirilir. Korsika’da gözleri bağlanıp kafası vurulan korsan da böylece adalıların yaptıkları savaşa ithafen sembol haline gelir.

Hikayenin aslı bir tarafa sonrası daha ilginçtir. Paoli, önceden gözleri bağlı olan bu uçurulmuş kafa figüründe ufak fakat ince düşünülmüş bir değişiklik yapar. Korsanın gözlerindeki bağı çözer ve onun alnına yerleştirir.[1] Paoli’ye göre bu, Korsika’nın Genova’dan kazandığı özgürlüğü temsil eder.

FLNC

Bugün 150 bin kişi tarafından konuşulan Korsikaca, kulağa İtalyancayı çağrıştırsa da kendi başına bir dildir. Bu dilde yapılan Korsika’nın geleneksel müziği de öyle kendine özgü ki, denk gelseniz başka bir coğrafyayla karıştırmanız imkansız. Koro halinde söylenen polifonik şarkılar özellikle geçtiğimiz yüzyılın ikinci yarısında ciddi bir dinleyici kitlesine ulaşır.

Bahsettiğimiz zaman dilimi Korsika milliyetçiliğinin adada yeniden güç kazandığı döneme tekabül ediyor. Korsikalıların milliyetçilerini bu noktada ‘sağ’ ve ‘sol’ olmak üzere ikiye ayırmamız gerekebilir. FLNC ve siyasi alandaki temsilcileri adanın ulusal kurtuluşunda ‘sol’ bir reçete sunarken kimileri daha ‘sağ milliyetçi’ bir tavra sahip. Bu anlamda İlk bakışta FLNC ve Korsika örneği, İspanya’daki Bask Bölgesi’ni ve bağımsızlıkçı örgüt ETA’yı çağrıştırıyor. Fakat daha yakından bakarsak bugün resmen silah bırakmış olan ETA ile FLNC arasında pek çok farka rastlayabiliriz.

(Geçtiğimiz yıllarda tutuklu FLNC tutsağının cezaevinde öldürülmesinin ardından Korsika’da ciddi sokak eylemleri düzenlenmişti. Hem bu eylemleri hem de Korsika’daki hak mücadelesini Jean-Guy Talamoni ile konuşmuştuk. Bugün müzik üzerinden gideceğimiz için konuyu daha fazla bulandırmayalım, dileyenler söz konusu söyleşiye göz atabilir.)

CHJAMİ AGHJALESİ

İşte siyasi olarak kendini sosyalist safta konumlandıran bir grup da I Chjami Aghjalesi Korsika’daki militan ulusal mücadeleye paralel bir şekilde 1977’de doğuyor. Bastia’daki bir grup öğrenci tarafından grubun ismi ‘Buğday Harmanından Gelen Çağrılar’ anlamına geriyor.

I Chjami Aghjalesi’nin dikkat çeken eserleri ise dünya devrimci müziğinde kendine yer etmiş pek çok besteye yaptıkları yorumlamalar. Öyle ki orijinal besteleri geleneksel Korsika müziğiyle ve yeniden yazılmış sözlerle buluşturan grup sonuç olarak ortaya dikkat çekici eserler çıkartıyor.

Örneğin bizim ‘Partizan Şarkısı’ diye bildiğimiz şarkı. Kökleri I. Dünya Savaşı’na -hatta belki daha da eskiye- uzanan bu şarkı dilimizde Grup Yorum ve Bandista gibi gruplarca da söylendi. Cuntrasti E Ricuccate (1990) albümünde yer alan U Partigianu şarkısı da Korsikalı grubun oldukça dikkat çeken bir yorumu. Şarkının sözlerinde ulusal kurtuluş mücadelelerin ‘sol’ kanatta yer aldıkları açıkça kendini belli ediyor:

“Çığlıkların ve sessizliklerin, / boğuk hıçkırıkların arasından / bir ses yükseldi, / görmezden gelinen halkların sesi. / Ulusu özgürleştirerek / devrimi yapacağız. / Çocuklarla ve yaralılarla, işçilerle ve köylülerle / bir ömür verip, az yıl yaşayanlarla. (…) İnsanlığın özgürlüğü için / kardeş halklarla birlikte / onlara mezbahaneyi getirecek olan / açgözlü sermayeye karşı / ulusu özgürleştirerek / devrimi yapacağız. / Dilinden mahrum bırakılan / yaşlılar ve gençler için, / tutsak edilmiş / değerli Korsikalılar için, / Korsika ulusu için / devrimi yapacağız.”            

Bir diğer şarkılarıysa bizi Katalonya’ya götürüyor. Yine aynı albümdeki Catena isimli şarkı, Katalan şarkıcı-söz yazarı Lluís Llach tarafından bestelenen Franco diktatörlüğüne karşı mücadelede sembolik bir şarkıya dönüşen “L’estaca” şarkısı. Bu şarkı da yine dilimizde Bandista tarafından ‘Bi Vakit Şarkı’ ismiyle kendine yeni bir vücut bulmuştu. Zelal Pelin Doğan, L’estaca hakkında geçtiğimiz aylarda oldukça bilgilendirici bir yazı kaleme almıştı, dileyenler faydalanabilir.

“Kardeşine dön bir bak: / Bir zincir sıkıyor onu, / senin boynundakiyle aynı, / hepimizi ezen o zincir. / Eğer hep birlikte asılırsak / belki bir gün kırılır / ve kırılan zincirden duyulur bir kükreme, bir kükreme, bir kükreme / ve denizin ötelerinde yankılanır. / Kardeşinle konuş, / geleceği hazırlamamız gerekiyor / Bizi bir arada tutan / sadece tek bir ortak fikir. / Şu canım Korsika diyarında / insanlar bir araya gelmeli, / yeni bir tohum olacak ortak bir kucaklama için. / Eğer biz gerçekten istiyorsak / hiçbir engel olmayacak / hiçbirimize / ve her yerde şarkı söylemeye.”

L’ARCUSGİ

İsmini Paoli’nin birliklerinde kullanılan küçük tüfeklerden (Arkebüz) alan L’Arcusgi, Korsika’nın önde gelen devrimci müzik gruplarından biri. Resistenza (1989) albümünde yer alan A Vita a Morte şarkısında grup, adındaki tüfeğe yakışır şekilde oldukça net ve sert bir dille Korsikalıları direnişe çağırıyor:

“Halk zulme uğradığında ve çarmıhın ağırlığını hissettiğinde / Bu rezil edilmiş halk kendi sesini bulamıyor. / Kökümüzü kurutmak istiyorlar, bizim yok olmamızı istiyorlar. / Zırhımızı kuşanmalı ve ızdırabı sona erdirmeliyiz. / Yaşam ya da ölüm! Kaderini seç! / Fransız olarak yaşa ya da Korsikalı olarak öl. (…) Bizim Partizanlarımız 1769 için hazır / sefillerle beraber ya da değil, yeni yollar açacaklar / atalarımızı uyandır ve bir başka savaşa atıl / yaralılarımız için bir ayaklanmaya başlayalım. / Halk kendi kimliğini aramak üzere yürüdüğü zaman / ne karga ne de tilki onu durdurabilir. / Haydi gidelim Korsikalılar! Sizi daha fazla ezmelerine izin vermeyin / Sizi kandırmalarına izin vermeyin / Sizin kararınız özgürlüktür!”

*

Bugün kabaca da olsa Korsika’nın tarihine bir adım atmış olduk. Gelecek hafta farklı bir yolculukta görüşmek dileğiyle…

Yazıda geçen şarkıları ve daha fazlası için çalma listesi:

https://open.spotify.com/playlist/0fGTeYGVhXfB31Mrmo6DwY?si=58d88c70d6a8495a

NOTLAR:

[1] Korsika’nın güneyindeki Sardinya adası da aynı bayrağı kullanmaktadır. Farklı versiyonları olmakla birlikte bayrak üzerindeki figürün kimi zaman halka küpe taktığı da görülmektedir.

Tüm yazılarını göster