Mutmain olma sıkıntısı

TOKİ’nin yapacağı işe kimse inanmıyor. İnanmamakta haklılar, çünkü ortada korunacak denilen alana 43 bina yapılacak, 140 bin metrekarelik tesis konulacak. Onlar da farkında ki ihale sonucunu açıklayamıyorlar. Yetmezmiş gibi Emine Erdoğan halka “mutmain olma” çağrısı yapıyor ve bu geziye çevre örgütlerini de götürüyorlar.

Önder Algedik oalgedik@gazeteduvar.com.tr

Emine Erdoğan sadece küçük bir açıklama yapmak için neden Salda Gölü’ne gider? Peki neden “Salda Gölü konusunda halkımızın mutmain olmasını tavsiye ediyorum” der ve inanmış, gönlü kanmış, emin olan anlamında bu pek bilinmeyen Arapça kökenli bir kelime ile kafaları karıştırır?

.

Aslında ortada büyük bir sıkıntı var. Emine Erdoğan’ın konuşması konuyu anlatıyor:

“Bize ilk söylendiğinde böyle şeyler anlatılmadı. 'Burası bakanlık eliyle kötü bir hâle getirilecek' dediler. Ben de bakanıma bunu bildirdim. 'Asla böyle bir şey yok. İsterseniz sizi davet ediyorum. Salda Gölü'ne gelin birlikte gezelim. Önceki ve sonraki hâlini size göstermek istiyorum.' dedi. Gerçekten görünce mutmain oldum. Bütün halkımızın da mutmain olmasını tavsiye ediyorum. O hâlden bu hâle gelişi, gerçekten çok güzel bir girişim."

Emine Erdoğan’a kim “Burası bakanlık eliyle kötü hale gelecek” dedi bilmiyoruz. Ama bakanın ihalesi bile açıklanmamış işin “sonraki hâlini” nasıl gösterdiğini ise hiç bilmiyoruz. Bildiğimiz şey işlerin aslında çok karıştığı.

BAKAN’DAN İTİRAFLAR

Salda Gölü'ndeki çalışmalar hakkında bilgi veren Çevre ve Şehircilik Bakanı Kurum “14 Mart 2019 tarihinde Sayın Cumhurbaşkanımızın onayıyla Salda bölgesinde, 44 kilometrekare olan göl yüzeyini biz yedi kat artırarak 295 kilometrekare alanı bir özel çevre koruma bölgesi ilan ettik.” dedi. Devamında ise “vatandaşların günlük ihtiyaçlarını karşılayabileceği yapıların dışında herhangi bir yapıya izin verilmediğine” işaret etmiş. Devamında Bakan Kurum "Yapacağımız proje kapsamında bu yapıların dışında herhangi bir yapı yapılmasına müsaade etmeyeceğiz. Hiçbir şekilde burayı betonlaştırmayacağız, asfaltlaştırmayacağız" cümlesini sarf etmiş.

Bakan "betonlaştırmayacağız" deyip “vatandaşların günlük ihtiyaçlarını karşılayabileceği yapılar” diyerek itiraf etmiş.

İNANDIRICILIK SORUNU

Bu resimde ilk sorun, toplum bu çelişkilerin farkında. İktidarın dokunduğu her şeyi asfalta-betona boğduğunu biliyor. Betonlaşan Taksim Meydanı'nı, tarihi camilerin avlularında yok olan ağaçları, millet bahçelerini, Uzun Gölü bir şekilde biliyor. Bu durumu iktidar da biliyor. Bu da ikinci sorun. Ama asıl önemlisi iktidarın buna cevabı bile yine asfalt-beton. Bu üçüncü sorun iktidarın başka bir politika öneremediği, halkın itiraz ettiği politikaya bile aynı politika ile cevap verdiğini gösteriyor.

İktidar sorgulandıkça toplum haklı çıkıyor, haklı çıktıkça iktidar inandırıcılık sorununu derinden hissediyor.

SALDA CITY

.

Bakanın asfalt ve beton dökülmeyecek dediği proje aslında büyük bir kent demek. TOKİ ihalesinde burada bir sahile bir adet kıraathane binası, bir adet sağlık birimi, iki adet yönetici birimi, iki adet satış birimi, bir adet oturma birimi, bir adet mutfak birimi, bir adet bulaşıkhane, iki adet kafe, iki adet mescit, altı adet büfe, dört adet giyinme-soyunma birimi, dört adet WC’den oluşan 27 bina yapılması planlanıyor. Diğer sahile ise bir adet kıraathane binası, bir adet sağlık birimi, bir adet yönetici birimi, üç adet satış birimi, bir adet oturma birimi, iki adet kafe, bir adet mescit, bir adet büfe, iki adet giyinme-soyunma birimi, üç adet WC’den oluşan 16 bina yapılma planı var.

Toplam 6 bin kişiye hizmet edecek olan iki tesiste toplam 43 bina dikilecek ve donatılar ile beraber 140 bin metrekare inşaat yapılmak isteniyor. 31 Temmuz’da TOKİ tarafından ihale edilen bu işe yedi firma başvurdu ve projenin yaklaşık maliyetinin 24,2 milyon TL olduğunu öğrendik.

Ama bu ihalenin sonucu açıklanmıyor. Belli ki inandırıcılık sorunu düşündüğümüzden daha büyük.

ÇEVREYİ KORUMAMA ALANI BEŞ YENİ İHALE

.

Salda Gölü’nde sadece TOKİ ihaleye çıkmıyor. Özel koruma alanı ilan edildikten sonra beş ihale daha yapılmış.

Önce 2 Mayıs’ya “Salda Gölü Tabiat Parkı Bakım Onarım Ve Çevre Düzenlemesi” ihalesi yapıldı. Tam 194 bin TL ödendi.

Sonra 21 Mayıs’ta “Salda Gölü Tabiat Parkı Çevre Düzenlemesi” ihalesi yapıldı. Ona da 85 bin TL ödendi.

Ardından 9 Temmuz tarihinde “Salda Gölü Tabiat Parkı Kafes Tel ve Ahşap Çit ” ihalesi yapılmış.

Bu hafta başında da iki ihale daha yapıldı. Önce pazartesi günü “Salda Gölü Tabiat Parkı Bulaşık Ünitesi Bakım Onarım Ve Yenileme İşi”, salı günü ise “ Salda Gölü Tabiat Parkı WC Bakım Onarım Ve Yenileme İşi” ihalesi yapıldı. Küçük ihaleler diyebilirsiniz belki ama çevre koruma alanında koca bir bulaşık ünitesi olması ne anlama geliyor?

Hani TOKİ ihalesi dışında başka bir şey yapılmayacaktı?

Bu beş ihalenin sahibi ise Tarım ve Orman Bakanlığı. Salda Gölü özel çevre koruma alanı ilan edildikten sonra Tarım ve Orman Bakanlığı beş kez, TOKİ bir kez olmak üzere tam altı kez ihaleye çıkılmış.

Yani burası koruma alanı ilan edilerek halkın bir şey yapamamasının, devletin ise her şeyi yapmasının yolu açılmış.

MEŞRULUK SORUNU

TOKİ’nin yapacağı işe kimse inanmıyor. İnanmamakta haklılar, çünkü ortada korunacak denilen alana 43 bina yapılacak, 140 bin metrekarelik tesis konulacak. Onlar da farkında ki ihale sonucunu açıklayamıyorlar. Yetmezmiş gibi Emine Erdoğan halka “mutmain olma” çağrısı yapıyor ve bu geziye çevre örgütlerini de götürüyorlar. Ne yazık ki halk daha az asfalt-beton dedikçe iktidarın tek cevabı daha çok asfalt-beton. Öyle olmasa son altı ayda altı ihale yapılmaz.

Çok açık ki Salda Gölü Millet Parkı ihalesi ciddi bir meşruluk sorunu yaşıyor. O yüzden Emine Erdoğan “Ben mutmain oldum, halkımız sen de mutmain ol” mesajı vermek için Salda Gölü’ne geliyor. Ama proje iptal edilse hem bütün sorun çözülecek hem de mutmain olma sıkıntısı bitecek.

Tüm yazılarını göster