Mustafa Bozbey: Bursa’nın anayasasını yapacağız

31 Mart 2024 yerel seçimleri için CHP’den Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olarak gösterilen Mustafa Bozbey, kentteki yoğun yapılaşmaya karşı Bursa’nın anayasasını yapacaklarını söyledi.

Abone ol

Pelin Akdemir

BURSA - 31 Mart 2024’te yapılacak yerel seçimlerde Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Mustafa Bozbey oldu.

Bozbey’in, Nilüfer Belediye Başkanı olarak uzun bir geçmişi var. 1999 yılındaki seçimlerde DSP’den başkanlığa aday gösterilen ve seçimi kazanan Bozbey, 2004 yılında CHP’den aday gösterildi ve yeniden seçimi kazandı. 2019 yılına kadar toplam 20 yıl Nilüfer Belediye Başkanı olarak görev yapan Bozbey, 2019 yılında Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olarak gösterildi ancak kazanamadı.

Bozbey'in Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı adaylığı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından 11 Mayıs’taki Bursa mitinginde açıklandı. Bu kapsamda Bozbey ile yerel seçim çalışmalarını ve kentin sorunlarını konuştuk.

‘YARIM KALAN İŞİMİZİ TAMAMLAMAK İSTİYORUZ’

Önümüzdeki yerel seçimler için adaylığınız Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun kararı mıydı? Yoksa parti içerisinde alınan bir karar mıydı?

Adaylığım, Genel Başkanımız tarafından ilk olarak 26 Mart 2021’de Bursa ziyaretinde açıklandı. Benim için de sürpriz oldu. Pandemiye kadar hiç sahayı boş bırakmadık. Pandeminin ardından da genel başkanımızın açıklamasıyla daha ciddiyetle sarıldık. Nilüfer Belediye Başkanı iken de hedefimizin büyükşehir olduğunu, Bursa’nın gerçekten sorunlarının çözülemediğini anlattık. 2019 yılındaki seçimlerde olmadı. Şimdi yarım kalan işimizi tamamlamak istiyoruz.

Bozbey, sokaktaki halkın sorunları ile televizyonda tartışılanların alakasız olduğunu söyledi. 

‘BURSALILARIN OYU KİMSENİN CEBİNDE İPOTEK DEĞİL’

Bursa, 2019 yerel seçimlerinde yüzde 2’lik bir farkla kaybedildi. Kılıçdaroğlu, “Bursa kalbimde bir yaradır” demişti. Bu yerel seçimlerde AK Parti’nin karşısında CHP’nin Bursa’yı kazanma şansı nedir?

Bursa’yı almak istiyoruz. Gerçekten insan odaklı bir belediyecilik yapmak istiyoruz. Umarım bu yarayı biz bu dönem iyileştireceğiz. Bursa, yerelde belediyeciliği iyi bilen, sorunların çözümüne insanca yaklaşıp, katılımcı bir anlayışla sorunları çözen, proje üreten, her yaştan insanın huzurlu bir ortamda yaşamasını sağlayacak kişiyi başkan olarak seçecek. Kendine yakın olanı, ötekileştirmeyeni seçecek. Bursalıların oyu kimsenin cebinde ipotek değil.

14 Mayıs ve 28 Mayıs genel seçimlerinde Bursa’da beklenilen oy alınamadı. Bu durum yerel seçimleri etkiler mi?

Bu durumun çok etkilemeyeceğini düşünüyorum. Örneğin, Nilüfer’de, partinin oyunun yüzde 20 üzerinde oy alarak geldik. Nilüferliler bize sahip çıktı. İnanıyorum ki, Bursalılar da yarım kalan bu işi tamamlama konusunda hassasiyet gösterecek. Bursa’da hala sorunlar çözülebilmiş değil. Eğer bu sorunlar çözülmez ise Bursa yaşanmaz hale gelecektir.

‘BURSA KİMLİKSİZ BİR KENT’

Bursa’nın ulaşım, trafik, çevre, kentsel dönüşüm , deprem gibi önemli sorunları var. Bursa’nın birincil sorunu 'ulaşım' diyebilir miyiz?

Kent merkezine yarım saatte gitmek mümkün değil. Ben Bursaray kullanıyorum. Ama Bursaray’ın metroya dönüşmesi lazım. Onun da entegre bir sistem olması gerekir. İnsanların yoğun olduğu yere ulaşması lazım. Mahallelerin merkezlerinde birer tane istasyon olsaydı ve metro olsaydı, bugün Bursa trafiği bu kadar kötü olmazdı.

Bursa’da ulaşımı soruna dönüştüren nedenlerden biri de sanayileşme değil mi? Bu konuya nasıl çözüm bulmayı düşünüyorsunuz?

Tabi ki. Bursa kimliksiz bir kent. Bursa’ya ‘Yeşil Bursa’ denilirdi. Şimdi buraya gelenler, “Bir daha bu kente gelmem” diyor. Çünkü betonlaşmış, ‘gri kent’ olmuş. Bunu yapanlar yerel yöneticiler. Kent içini yoğunlaştırdılar. Kentin nüfusu artabilir ama bu nüfusu ancak planlama yaparak dışarıya taşıyabilirsiniz.

‘KARACABEY’İN VERİMLİ TARIM TOPRAKLARINI SANAYİYE HEBA ETTİK’

Örnek vermek gerekirse Kayapa ve Hasanağa’da plansız bir kentleşme var. Konut yapılıyor fakat okul, hastane, yeşil alan gibi sosyal alanların planlamasının olmadığını görüyoruz. Bu konudaki fikirleriniz neler?

Yeni yapılaşan bölgelerde kamu kurumlarının bir araya gelerek yapılaşmalar başlamadan planlarda var olan kentsel ihtiyaçları ( altyapılar başta olmak üzere, yollar, okul, sosyal tesis, yeşil alan düzenlemesi gibi ) gidermek için program yapmalı ve o bölgede yerleşim başladığında insanlarımız bu tesislerden yararlanır duruma getirilmelidir. Bununda Büyükşehir Belediyesi koordinasyonunda yapılması gerekir. Çünkü Büyükşehir'in yönettiği Aykome, Ukome var. Ancak böyle olmuyor, olamadı. Bu anlayışı değiştirmek gerekir.

Şehircilik planlarını anayasal bir sistem üzerine oturtmaz, nasıl uygulandığını takip etmezseniz sonuç böyle oluyor. O bölgelerde inşaat çalışması devam ediyor. Hemen ileride büyük bir sanayi bölgesi, TEKNOSAB yapılıyor. Hemen yanında tekstil ve deri sanayi var. Tarım toprakları gitti. Tarım topraklarını 500 seneden önce geri alamazsınız. Orada bir katliam yaşandı.

O kadar tarım alanı sanayiye gitti, orada bir de yerleşim alanı oluşacak. Karacabey’in verimli topraklarını biz heba ettik. 

Tabi ki sanayiye de üretime de ihtiyaç var. Ancak sanayi yapılacak alanlar yasa ve yönetmeliklerle belirlenmiş. Eğer siz tarım toprağına sanayi alanı yapar, sanayiyi iyi planlamazsanız , verimli toprakları sanayi alanı yaparsanız asla doğru olmaz. Zaten Bursa’nın bu hale gelmesi, bu yanlışların yapılmasındandır. Bence Bursa sanayiye doymuştur.

Bozbey, Bursa'nın daha fazla sanayi alanına ihtiyacı olmadığını belirtti. 

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı İbrahim Burkay, Bursa’daki sanayi bölgelerinin sayısını 18’den 23’e çıkarmak istediğini söylüyor. Bu, anlattıklarınıza göre yanlış bir yaklaşım mı?

Kesinlikle doğru bulmuyorum. Bursa’nın daha fazla sanayiye ihtiyacı yok. Mevcut sanayi bölgelerinde yüzde 30 civarında boşluk var. Bu bölgeler varken yeni bir sanayi bölgesinin yapılmak istenmesi, başka şeyleri akla getiriyor. Doğru değil. Bu, Bursa’nın geleceğine, çocuklarımıza, gençlerimize, kadınlara yapılmış en büyük haksızlıktır. Bursa, hava kirliliğinin en fazla olduğu illerden biri. Sebebi de sanayi planlamasının yanlışlığı. Bir şey yaparken insanları, çevreyi nasıl etkileneceğini düşünmezseniz, sonuç buraya geliyor. Evet, sanayiden para kazanırsınız ama insanları kaybedersiniz.

Dünya tarım alanlarına sahip çıkarken biz niye heba ediyoruz. Bir pandemi yaşadık, gıdanın, enerjinin ve suyun ne kadar değerli olduğunu anladık. Tüm bunlara rağmen insanlık adına, Bursalıların sağlıklı bir çevrede yaşaması adına Bursa’da hala sanayi alanı artırma isteklerini anlamış değilim. Doğru bulmuyorum.

Belediye başkanı seçildiğiniz takdirde bu sanayileşmeyi nasıl önlemeyi düşünüyorsunuz?

Sanayinin, göçün kontrol altına alınması ve yeniden planlanması lazım. Bursa’da ilave sanayi bölgelerine ihtiyaç yok. Çünkü sanayi bölgelerinin yapılmak istendiği her yer tarım toprağı. Pandemiyle tarımın, enerjinin ve gıdanın ne kadar önemli olduğunu anlamamışsak, yazıklar olsun bize. Gemlik’te otomobil fabrikası yapıldı. Oradaki kaçak yapılaşmayı devlet yetkilileri görmüyor mu? Gemlik birdenbire farklılaşıp, iyi mi olacak? Hayır. Her nüfus artışı kentsel sorunları beraberinde getirir.

‘BURSA’DA DEPREM OLURSA VAHİM BİR TABLOYLA KARŞI KARŞIYA KALACAĞIZ’

Konuştuklarımıza, Bursa’da olası bir depremi de katabilir miyiz?

Evet. Fabrika, fay hattı üzerinde. Olası bir depremde fabrikanın yerle bir olma ihtimali kuvvetli. Yapılanlar, bilimsel verilere uygun değil. Kenti kim savunacak? Belediye başkanının savunması gerekir. Kenti planlarken önce kentsel ihtiyaçların, yani altyapı ve ulaşımın gitmesi lazım. Bursa’da plansızlık nedeniyle heba olan parayla her yıl 5-6 tane okul yaparsınız. Ayrıca Büyükşehir’in hazırladığı 100 binlik plana baktığımızda, bazı yerlerin fay hattı üzerinde olduğunu görüyoruz. Buna sanayiler de dahil. Bursa’da deprem olursa vahim bir tabloyla karşı karşıya kalacağız.  

‘BU KENTTEN NE BEKLİYORUZ?’

Belediye Başkanı seçilirseniz bu konuyla ilgili ne tür adımlar atacaksınız?

Hazırlıklarımız var. Planların tamamını revize etmek istiyoruz. Bütün taraflarla Bursa’nın anayasasını yapacağız. Bu kentten ne bekliyoruz? Biz kentin nüfusunun artırılmamasından yanayız. Şu anda yapılanlar nüfus artışına neden oluyor. Altıparmak ve Çarşamba, bunlara bir örnek. ‘Yerinde dönüşüm’ diyerek hiçbir kentsel donatı olmadan iki katlı yere altı kat verdiler. Ataevler’de de aynısı oldu. Yalvardım ama Büyükşehir Belediyesi verdi.

Belediyenin CHP’de olduğu Nilüfer ve Mudanya ilçelerinde de yoğun yapılaşma görülüyor. CHP’li olan Nilüfer ve Mudanya belediyeleri de imar izinleriyle yapılaşmaya sebep olmuyor mu?

Kaçak yapılaşma ilçe belediyelerinin, plan Büyükşehir'in sorumluluğunda. Büyükşehir 1/100 000, 25 000, 5000’lik planı yapar ve bu plana göre ilçe belediyelerine uygulama imar planlarını yani 1/1000’lik planı yaptırır. Nilüfer Belediyesi, herhangi bir yeri imara açamaz. Öyle bir yetkisi yok. Bütün imar planları, Büyükşehir’e aittir. Kentteki kaçak yapılaşmadan, bütün imar planlarından Büyükşehir sorumludur.

İlçe belediyelerinin ve Büyükşehir Belediyesi'nin yasal sorumluluğu var. Bu sorumluluklarını yerine getirirlerse kaçak inşaat olmaz .

‘BURSA BİR DEĞİŞİM BEKLİYOR’

Yerel seçim çalışmalarına dönersek, CHP İl Başkanı olarak seçilen Nihat Yeşiltaş’ın çalışmalarını nasıl buluyorsunuz? Çünkü 2019 yılında seçimlerin kaybedilmesinin sebeplerinden birinin, dönemin CHP İl Başkanı Hüseyin Akkuş'un ve yönetiminin seçim sürecinde çalışmaması olduğunu belirtmiştiniz. Yeşiltaş ile Büyükşehir kazanılır mı?

Yeşiltaş, partiyi bütünleştirmeye, birlikte hareket etmeye ve önümüzdeki yerel seçimleri kazanmaya yönelik mücadele edileceğine dair sinyalleri vermişti. Şimdi sahaya inerek bunu ortaya koydu. Ben geriye bakmak istemiyorum. Biz 2019’da altın tepsiyle belediyeyi teslim ettik ama o süreçte mücadele edemedik. Şimdi önümüze bakıyoruz. İl ve ilçe başkanlarımızla, delegelerimizle, 36 bin üyemizle, 31 Mart’taki seçime hazırlanıyoruz. Bursa bir değişim bekliyor. 31 Mart’ta birçok ilçede ve Büyükşehir’de değişim yaşanacağını hem sahada hem de partimizde görüyoruz.

CHP’nin ilçe belediyelerinde adaylar belli mi?

Adaylar, önümüzdeki dönemde kamuoyu yoklamalarıyla, ilçe başkanı ve yöneticileriyle, milletvekillerimizle, genel merkezle yapılacak istişareler sonucu belirlenir. En doğru adayın bulunması konusunda bir tercih var. İlçe belediyesini ve partiye ilave oy kazandıracak adaylar olmalı.

Nilüfer, Mudanya ve Gemlik ilçelerindeki mevcut belediye başkanları yeniden aday olmayı düşünüyorlar mı?

Aralık ayında adaylar belli olur. Her belediye başkanı mutlaka aday olmak ister. Bir dönem daha belediye başkanlığı yapma istekleri haklarıdır ama bu konu genel merkezimiz tarafından değerlendirilecek. Kamuoyu yoklamalarıyla bir değerlendirme mutlaka yapılacaktır.

‘KASIMIN SONUNDA İTTİFAK OLUP OLMAYACAĞINI GÖRECEĞİZ’

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, ‘81 ilde kendi adaylarını çıkaracaklarını’ söylüyor. CHP, Bursa’da diğer partilerle ittifak yapacak mı? Size göre bir ittifak olmalı mı?

Millet İttifakı, genel seçimlerle ilgili kurulmuş bir ittifaktır. 29 Mayıs’ta o ittifak bitti. Yeniden yönetimler bir araya gelir ama her parti kendi oyunu korumakla da mükelleftir. ‘Olsun ya da olmasın’ demek doğru bir yaklaşım değil. Sürece bırakmak lazım. İttifak olup olmayacağını tartışmak bile yersiz, çünkü öyle bir zemin yok şu anda. Belki kasım ayındaki kurultaydan sonra liderler bir araya gelir ve konuşur. Kasımın sonuna kadar ittifak olup olmayacağını hep beraber göreceğiz.

CHP’nin 38’inci Olağan Kurultayı 4-5 Kasım’da yapılacak. Kemal Kılıçdaroğlu’nun yeniden aday gösterilmesi söz konusu. Kılıçdaroğlu yeniden CHP Genel Başkanı olursa genel seçimlerde alınan sonuçlar nedeniyle yerel seçimlerde CHP oy kaybetmez mi?

Genel Başkanımız aday olduğu takdirde zaten Genel Başkan’dır. Bir seçim dönemi geçirdik. Beklenti çok yüksekti. Öyle bir grupla yarışıyorsun ki karşı tarafta tank, tüfek var; sende bir tane çakaralmaz (bozuk çakmak, tüfek vb.) var. Buna rağmen iki kişiden birinin oyunu almışsınız, bu önemli bir başarıdır. Çok tartışırız ama bu sistemlerin demokrasiyle değişmesi en güzeli, en doğrusudur. Ama kolay değil. Biz ekonomiyi hiç konuşmuyoruz, hayali şeyleri konuşuyoruz. Sokaktaki insanın sorunlarıyla televizyonda tartışılanların alakası yok. Biz toplumun sorununa odaklanıp, bu sorunları çözecek projeler ortaya koyduğumuz takdirde demokrasiyle değişimi sağlarız.