Koronanın çaresi bulunmuş, Instagram’da ünlüler duyurmuş! -2

Gıda takviyesi olduğu ve korona virüsüne dahi iyi geldiği iddiasıyla Instagram’da ünlülerin reklamını yaptığı No Attack adlı ürünün sahibi firma öğrendik ki henüz üretime başlamamış. Olmayan ürünün haber kanallarında reklamı çıktı, Instagram'da ünlüler reklamını yaptı, e-ticaret sitelerinde satışa sunuldu.

Abone ol

Mahmut Tezcan

Geçen hafta gıda takviyesi olduğu ve korona virüsüne dahi iyi geldiği iddiasıyla Instagram’da ünlülerin reklamını yaptığı No Attack adlı ürüne dair yeni gelişmeler ortaya çıktı. Kanal D’den Şevval Şirin ve İsmail Özmeral’in özel haberinden öğrendik ki firma henüz üretime başlamamış. İçinde ne olduğu dahi bilinmeyen bu gıda takviyesinin üretim onayı için sadece Bakanlık başvuru yapılmış.

HABER KANALLARINDA REKLAMI YAPILMIŞ

19 Mart akşamı, aşağıda görebileceğiniz 8 saniyelik reklam videosu CNN TÜRK, Habertürk TV ve NTV’de yayınlanmış. Bilge İlaç için söz konusu TV reklamı operasyonunu yürüten medya satın alma ve planlama ajansının yetkilileriyle görüştüğümde; kendilerine gelen reklam talebinin standart bir gıda takviyesi reklamı olduğunu düşündüklerini, normalin dışında herhangi bir emare olmadığını ve videoyu ilgili televizyon kanallarının hukuk birimlerinin de onayladığını ve reklamın böyle yayınlandığını söylediler.

Normalde televizyon reklamı iletişiminin yaklaşık 1 hafta sürmesi planlanırken, ilk akşam yayınından sonraki sabah bu ürüne dair ciddi şüphe uyandıran haberleri görmeleri üzerine reklam yayınlarını kendi inisiyatifleriyle durdurduklarını söyleyen ajans yetkilisi, böyle bir ürünle birlikte anılmamak için kendi açılarından en hızlı şekilde harekete geçtiklerini ifade etti. Ayrıca bu reklam faaliyeti için kendileriyle iletişim kuran kişinin, Kanal D’nin haberinde kendisinin hiçbir şeyden haberi olmadığını iddia eden Cüneyt Alacacı olduğunu da ekledi.

OLMAYAN ÜRÜN E-TİCARET PLATFORMUNDA SATIŞA SUNULDU

Geçtiğimiz hafta tam da bu konuyu araştırırken âdetim olduğu üzere, çevrimiçi satış kanallarının en etkili platformlarında da bu ürünü arattım. Ülkedeki en büyük e-ticaret platformlarından N11’de, aslında var olmayan bir gıda takviyesinin yaklaşık 3 gün boyunca satışta kaldığını gördüm. Eğer siz de 19-22 Mart tarihleri arasında bu linke tıklasaydınız aşağıdaki gibi bir ekranla karşılaşacaktınız.

Platform üzerinden bağlantı kurduğum satıcı, “ürünün satışa çıktığı söylendiği” için satış için eklediğini söyledi. Bu ürün için kendisiyle kimin bağlantı kurduğunu ısrarla sorsam da bu bilgiyi paylaşmasının etik olmayacağını söyledi. Ne kadar ironik değil mi…

E-ticaret platformlarının, kendileri aracılığıyla satılan ürünler üzerindeki sorumluluklarına dair görüşlerimi başka bir yazıda paylaşmıştım. Platform sorumlulukları bir yana, e-ticarette alıcılar bir ürünü almadan önce fiyatı ve kalitesine baktığı kadar satıcı ve ürün yorumlarına da dikkat eder. Söz konusu satıcının, platformun belirlediği kriterlere göre güvenilirliği 100 üzerinden 99 olarak görünüyor. Yani herhangi bir ürün alacak kullanıcıların bu satıcıya güvenmemesi işten bile değil.

REKLAM YAPAN ÜNLÜLER NE DİYOR?

Seda Sayan, Kanal D’ye yaptığı açıklamadan, üretici firmanın dahi üretmediği söylediği üründen bahsederek “Ben kullanıyorum bu ilacı. İnandığım bir ürünün tanıtımını yapıyorum” dedi.

Gizem Hatipoğlu’nun eşi ve menajeri Hakan Hatipoğlu, konu yargıya taşındığı için herhangi bir açıklama yapmayacaklarını söyledi.

Seda Akgül, “Eğer topluma en ufak bir zarar verdiysem önce vicdanım sonra hukuk ne derse yaparım. İster tanık ister sanık olarak hesap vermekten çekinmem.” dedi.

Seren Serengil, kendilerinin de yanlış bilgiyle yönlendirildiklerini ve bu ürün tanıtımı dolayısıyla aslında kendilerinin de mağdur olduklarını, toplumdaki güvenilirliklerinin zedelendiğini söyledi. Normalde 4 paylaşım olarak anlaştıkları bu reklam işi için herhangi bir ödeme de al(a)madıklarından bahseden Serengil, savcılığa suç duyurusunda bulunacaklarını ve tazminat davası açacağını da ekledi.

Instagram’da bu ürünün reklamını yapan Şeyma Subaşı, Demet Şener, Perihan Savaş, Seray Sever, Ebru Akel herhangi bir açıklama yapmadı.

BU NE BİÇİM HİKAYE BÖYLE?

Firma sahibi Cüneyt Alacacı Kanal D röportajında, ürün ve reklamlara dair herhangi bir bilgisi olmadığını söylese de röportajın içinde ünlülerin Instagram tanıtım bedeli olarak 3 bin TL gibi bir rakam telaffuz ediyor. Aynı röportajda, Alacacı kendisinin herhangi bir dahli olmadığından ve başka birisinin demo ilaç kutusu hazırlayıp reklam için ünlülere gönderdiğinden bahsederken de röportajın satır arasında kutunun 30 kapsüllük olduğunu ağzından kaçırıyor…

Diğer taraftan, Beyaz TV’de Seda Akgül ve Seren Serengil’in programına bağlanan şirketin iki yetkilisi Cüneyt Alacacı ve Ersoy Koşer birkaç dakika konuşuyor ancak neredeyse hiçbir şey söylemiyorlar. Koşer, ürünün marka tescili olduğunu ısrarla vurgularken Alacacı da üretim izni için Bakanlık’a başvurduklarını söylüyor. Yapılan reklamların sadece zamanlama hatası içerdiğini öne sürüyor.

Bu reklamların ünlülerle ilgili olan kısmını organize eden Talip Demir, kendisiyle görüşmemde ise hiçbir şey söylemeyip her şeyi Ersoy Koşer’den öğrenmem gerektiğini söylüyor. Televizyon reklamlarını organize eden ajans ise reklam yayınıyla ilgili Cüneyt Alacacı’yla görüşüldüğünü iddia ediyor. Alacacı, avukatının tavsiyesi dolayısıyla herhangi bir şey söylemek istemediğini iletiyor.

Tam bir yalan rüzgarı; herkes masum, herkes hiçbir şeyden habersiz…

BU VAKA BİZE NE ÖĞRETTİ? BU İŞİN SONU NEREYE GİDER?

Bu vaka basit bir iletişim kazası veya regüle edilmemiş dijital piyasa boşluklarıyla ilgili değil. Hazır korona virüsü rüzgarı gıda takviyesi, hijyen ve gıda ürünleri piyasalarında da şirketlerinin yelkenlerini şişirirken faydalanmak isteyen üç kişinin –Cüneyt Alacacı, oğlu ve Ersoy Koşer- şark kurnazlığıyla olmayan bir ürünü satmaya teşebbüsü.

Adli süreç nereye gider, ne zaman biter, kimleri kapsar bilinmez ama tüketiciyi aldatıcı; halk sağlığı açısından risk dahi oluşturabilecek bir konuda emsal teşkil edecek bir karar verileceğini düşünüyorum.

Diğer taraftan Sağlık Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, RTÜK denetleyici mekanizmalara sahip kurumların, denetimlerini yıllardır bildiğimiz tarzda sürdürmeyi bırakıp, tüketicilerin yoğun olarak kullandığı (bazen maniple edildiği) gerek e-ticaret platformları gerekse sosyal medya ağlarındaki tanıtım ve satış faaliyetleri ile bu faaliyetleri yapan hesapları çok daha sıkı takibe alması gerekiyor.